Öteden beri piyasalarda hissedilen nakit sıkıntısı sebebiyle sorunun alternatif olarak çek-senetlerle çözümü yapılmaya çalışılsa da, bu defa Corona virüsü tedbirleri kapsamında 7226 Sayılı Kanun ile çeklerin ibraz süreleri 13.03.2020' den başlayarak 30.04.2020 tarihine kadar durduruldu. Ödeme güçlüğü yaşayan şirketler için getirilen bu uygulama sonrası, hemen hemen bütün çeklerin karşılığı ödenmemeye başladı. Milyarlarca liralık para akışının sağlandığı çek sistemindeki tıkanma nedeniyle piyasadaki zaten var olan nakit sıkıntısı hızla büyüyor. Bu uygulama sonrası çek ibrazıyla karşılaşan bankanın, bu çerçevede ödeme yapıp yapmayacağı, çek hesabında yeterli tutarda meblağ yoksa bu durumda karşılıksızdır işlemi yapıp yapamayacağı noktasında, hukuki açıdan ciddi bir belirsizlik durumunun meydana geldiği açıklanıyor.
* * *
Bu kapsamda 7226 Sayılı Kanun'un ciddi tereddütler yarattığını gözlemlediğini söyleyen Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıtkı Anlam Altay, Türk Ticaret Kanunu'nda, çekte hamil açısından mücbir sebep ortaya çıktığı zaman nasıl hareket edileceğini düzenleyen bir hükmün zaten olduğunu” belirtirken;”hüküm hak kaybının önlenmesi saikiyle getirildiğinden açıkça kanunda yazdığından, bunun sadece alacaklı yönünden, yani çek hamili yönünden ibraz süresini uzatan bir kural olarak yorumlanması gerektiği kabul ediliyor.Diğer taraftan gittikçe artan kredi talepleri sonucunda korana virüsü nedeni ile ekonomik olarak dara düşen vatandaşlar çareyi yine bankaların kredili ürünlerinde aradı. Vatandaşın bankalara olan borcu rekor oranda artarken Mart ayının son haftasında vatandaşın bankalara olan borcu 44 milyar lira daha artarak rekor kırdı. Konut kredisi, ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi ve kredi kartı borcu toplamı korkutucu boyutlara ulaşırken virüs nedeni ile söz konusu rakamın katlanarak artması bekleniyor.
* * *
Bankalar tarafından açıklanan rakamlara göre Mart ayının son haftası itibari ile vatandaşın bankalara olan borcunun 44 milyar liralık artış gösterdiği belirtiliyor. 2019 sene sonunda vatandaşın bankalara olan toplam borcunun 580 milyar lira düzeyinde bulunurken söz konusu rakam 2020 yılının Mart ayı sonu itibari ile 624 milyar lira seviyesine yükselerek 44 milyar lira arttı. Kredi türlerine göre incelendiğinde en fazla artış tüketici kredilerinde yaşandı. Hatırlanılacağı üzere Merkez Bankası koranavirüs krizi patlak vermeden önce tüketici kredileri için bir dizi tedbir paketi üzerinde çalışmalara başlamış ve yaşanan artıştan dolayısı ile ciddi şekilde rahatsız olduğundan önlem alma yoluna gitmek zorunda kalmıştı.
* * *
Sonuç olarak, Genel Merkezi İstanbul’da bulunan ve Ankara, Bursa, Ege ve Çukurova Şubeleri ile 60’ın üzerinde sektörü temsil eden TÜGİAD’dan yapılan son açıklamada şu ifadelere yer veriliyor: “İçinde bulunulan bu süreçte kamu bankalarının üzerine büyük bir yük bindi, açıklanan teşvikler ve destekler neticesinde kamu bankalarına çok yoğun başvuru oluyor.Öncesinden kamu bankaları ile herhangi çalışması olmayan firmaların açıklanan imkanlardan; bankaların tahsis departmanlarının, mevcut şartlardaki tedbirlerden dolayı yaşadığı kadro eksikliği, başvuru yoğunluğu gibi sebepler nedeniyle çalışamaz hale gelmesi sonucunda faydalanamamalarına neden olmakta ve bu firmalar için mağduriyet oluşturmaktadır. Yeni yönetmeliklerle kamu bankaları ile açıklanan destekler öncesinde faaliyeti olmayan firmalarında bu imkanlardan hızlı bir şekilde faydalanabilmelerinin önü açılmalıdır.Özellikle katılım bankacılığında yapılandırma süreçleri, ilave maliyetler sebebi ile çok masraflı olmaktadır. Yapılandırılması istenen kredilerin kapatılması ve açılması ile ilgili ciddi masraflar oluşmaktadır. Bu süreçlerin daha masrafsız bir hale getirilmesi beklentiler arasındadır.”Değerlendirmesi nin üzerinde de durmak gerekiyor.