Ekonomistler, hükümet yetkililerinin pandemi co rona virüsüyle mücadele toplantısından sonra açıkladığı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin ekonomideki panik havasını dindirmekte tek başına yeterli olmayacağını savunurken,bu arada önerileri lerini de sıraladılar; “Hanehalklarına önümüzdeki üç ay boyunca temel harcamalarını sağlamak üzere gelir desteği verilmelidir. Bu destek; gıda, temizlik ve giyim maddeleri ekseninde belirlenebilir ve harcama garantili olmalıdır.Temel tüketim madde lerindeki KDV ve ÖTV vergileri, bu ürünlerde yaşanması muhtemel olası enflasyonu baskılamak için düşürülmelidir. Bu süreçte işsizliğin artması kaçınılmazdır. Dolayısıyla işsizlik maaşı almanın koşulları, bir an önce esnetilmelidir. Hanehalkları nın kira, fatura ve kredi ödemeleri üç ay boyunca dondurulmalıdır. Çalışanların SGK ödemeleri ve vergi kesintilerinin üç aylık bir süre için kaldırıla rak çalışanlara ödenmelidir.”değerlendirmeleri kayda geçti.
* * *
Hal böyle iken;Türkiye’nin dört bir yanından çalı şanlarını ücretsiz izne ayrılmaya zorlayan şirket lerle ilgili haberler de geliyor. Öyle ki,şu anda işsiz lik maaşı alabilmek için son 3 yıl boyunca 600 gün sigortalı olarak çalışmış olmak gerekiyor. Bu da yeterli değil, işten ayrılmadan önceki 4 ay boyunca da sigorta primlerinin ödenmiş olması şart. 4.5 milyondan fazla işsizin bulunduğu bir ülkede bu da ne mümkün! Koronavirüs nedeniyle işsiz kalan yüz binlerin imdadına yetişecek bir başka araç, siyasi otoritenin açıkladığı pakette de yer alan kısa çalış ma ödeneği. Kısa çalışma ödeneği, olağanüstü dönemlerde çalışanların ücretlerinin bir kısmının (asgari ücretlilerde 1.752 lira) devlet tarafından ödenmesini öngörüyor. Evet, Erdoğan’ın açıkladığı pakette kısa çalışma ödeneği var ama… Amasını, çalışma hayatı uzmanı akademisyen Aziz Çelik anlatıyor: “Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için İşkur’a başvuru gerekiyor.Daha sonra İşkur baş vuru sahibini inceliyor. Bu çok uzun bir süreç. Bu dönemde bu sürecin kısaltılması gerekiyor. Örne ğin İşkur önce ödemeyi yapıp incelemeyi sonraya bırakabilir. Fakat henüz böyle bir adım atılmadı.”
* * *
Diğer taraftan geçen TÜİK tarafından 2019 yıl so nu Aralık ayı itibarıyla yayımlanan işsizlik rakamla rına göre;Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş ta kilerde işsiz sayısı 2019 yılında bir önceki yıla göre 932 bin kişi artarak 4 milyon 469 bin kişi iken İşsizlik oranı 2,7 puanlık artış ile %13,7 seviyesin de gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 3,1 puanlık artış ile %16,0 oldu.Hizmet sektörüne bakıldığında ise istihdam edilenlerin %56’u hizmet sektöründe yer alıyor.Önümüzdeki aylar için neredeyse tama mının işsiz kalması söz konusu.Bu nedenle işsizlik ödeneğinin koşullarının mutlaka esnetilmesi büyük önem taşıyor.Bu arada bir çok işletmenin de mev cut çalışanlarını ücretsiz izine çıkarma hazırlığında olduğu da dikkate alındığında; Türkiye şartlarında en kabadayı bir şekilde benim diyen firmanın en fazla iki veya üç ay gibi sürede maaş ödeyebilme durumu da bu işin cabası.
* * *
Sonuç olarak,global resesyon(durgunluk)olayının
Ülkemize olan yansımaları sebebiyle şu anda etkin liğini hissettiren korono virüsü salgınının mutlak şe kilde önümüzdeki haziran ayından önce sonlandırıl ması çok büyük önem taşıyor.Çünkü haziran ayına kadar korono virüsü ile mücadelede beklenen başa rı sağlanamadığı takdirde turizm gelirlerinin muhte melen ciddi şekilde düşmesi de kaçınılmaz olacak. Tüm Ülkemiz gerçekleri gözönüne alındığında;iş siz kalacak kesimle ilgili otomatik stablizatör konu mundaki işsizlik sigortasının bu yönden maksimum yarar sağlayabilecek tarzda esnetilmesinin makro ekonomik açıdan resesyon saikinin biraz olsun önü ne geçilmesi söz konusu olabilir.Mamafih böylesi şartlarda iktisadi tarvmanın yaşanmaması açısından
çift rakamda seyreden enflasyonu da krizi fırsat bi lenlerin azdırmasına imkan tanımadan piyasaların sıkı şekilde kontrol ve denetimlerinin temini de bü yük önem taşıyor.