Türkiye Ekonomisinde Son Dönem Makro Verilerinin Dili Ne Söylüyor?

Abone Ol

Ülkemizin iktisadi yaşamının gidişatı ile ilgili Ankara Sanayi Odasından (ASO)yapılan açıklamaya göre Oda’nın ağustos ayı Meclis Toplantısında değerlendirmede bulunan Özdebir,”sanayicinin üzerinde ciddi bir KDV yükünün olduğunu” belirtirken,temmuz ayında beklentilerin üzerinde bir enflasyon artışı ortaya çıktığınıhatırlatarak, “Merkez Bankası ne kadar enflasyonu düşürmeye çalışsa da stokta bekleyen bir enflasyon var”değerlendirmesini yaptığı izlendi. Özdebir;” arz kısıtları, ithalat fiyatları ve talep koşullarının gelecek dönemde enflasyonda risk oluşturmaya devam edeceğine de dikkati çekerek; “Son dönemde girdi fiyatları bütün dünyada enflasyonu tetikleyen önemli bir olgu. Manşet enflasyonu tarafı ise bundan daha fazla etkileniyor. Merkez Bankası her ne kadar enflasyonu düşürmeye uğraşsa da stokta bekleyen bir enflasyon var. Bu stoktaki enflasyon da yüzde 45 civarında. Bunu giderek artan önemli bir risk olarak görüyorum. Ancak emtia fiyatlarında yıl sonuna doğru düşüş beklentisi umarım, bu enflasyonun aşağı yönlü hareketine neden olur.” Yorumunu yaptığı görüldü.

* * *

Konuyla ilgili olarak; ”Yıl genelinde yüzde 8’in üzerinde bir büyüme rakamına ulaşılmasının muhtemel olduğuna işaret eden Özdebir, Covid-19 salgını sürecinde ekonomiyi sanayi sektörünün sırtladığını, bunun Borsa İstanbul’daki (BİST) sanayi firmalarına bakıldığında da görüldüğünü belirterek, “Haziran ayında sanayi üretimi yıllık yüzde 23,9 artarken, BİST’te sanayi firmalarında satışlar yüzde 77,9, karlar yüzde 455 arttı”vurgusu da kayda geçti. Diğer yandan da Foreks’in 17 ekonomist ile düzenlediği anket sonucunda, ortalama GSYH tahminleri ikinci çeyrek için yüzde 21,6, 2021 yılı için ise de yüzde 8,1 büyüme olarak gerçekleşti. Bu arada Nisan ayında düzenlenen Foreks anketinde 2021 yılı için beklenti yüzde 5,4 büyüme yönündeydi. İkinci çeyrek için en yüksek ve en düşük beklentiler sırasıyla yüzde 24,9 ve yüzde 15,0 yönünde oluşurken, 2021 yılı için yüzde 9,5ve yüzde 6,0 büyüme olarak gerçekleşti. 2.çeyrek GSYH verileri ise, TÜİK tarafından, 1 Eylül Çarşamba günü saat 10:00’da açıklanacak.

* * *

Geçen yıl için Türkiye’de 2020 yılı 1. çeyrekte %4,5 büyüme gerçekleşirken, 2.çeyrekte %9,9 daralma, 3. çeyrekte %6,7, 4. çeyrekte ise %5,9 oranında büyüme yaşandı. Türkiye ekonomisi 2020 yılında 1,8 büyüme kaydetti. Bu yılın ilk çeyreğinde ise GSYH yüzde 7 oranında büyüme yönünde açıklanmıştı. Diğer taraftan madalyonun görünmeyen öteki ta rafına bakıldığında ise; açıklanan büyüme rakamlarının her nedense vatandaşın cebine beklendiği gibi yansımaması oldukça dikkat çekici bulunuyor. Oysa Tüketici güven endeksindeki grafiğe bir göz attığımızda; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 1,6 oranında azaldı; temmuz ayında 79,5 olan endeks, ağustos ayında 78,2 oldu.Hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabiliyor. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.

* * *

Sonuç olarak,çok tabii olarak bu arada da yaşanılan doğa felaketleri, göçmen hareketliliği ve artan döviz kurları nedeniyle git gide gerileyen tüketici güven endeksine, yüzde 9,6’lık gerileme ile genel ekonomik durum beklentisi de eşlik ediyor.

Hal böyle iken Tüketici Güven Endeksi içinde önemli yere sahip olan gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi temmuz ayında 79,8 iken, ağustos ayında yüzde 1,4 oranında azalarak 78,6 olurken; diğer bir önemli gösterge durumundaki gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi temmuz ayında 83,2 iken, ağustos ayında yüzde 9,6 oranında azalarak 75,3 olarak düşük çıkması işlerin öyle belirtildiği gibi iyi gitmediğini göstermesi bakımından dikkat çekici bir görünüm.