TÜRKİYE EKONOMİSİNDE STAGFLASYON VE ENFLASYON SARMALI

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE STAGFLASYON VE ENFLASYON SARMALI
Abone Ol

Emtia piyasaları Ocak ayında gerçekleştirilen doğal gaza %50,elektriğinKwS’tine %127 lik yapılan sürpriz zamlarla adeta kilitlendi.Bu arada akaryakıtta ki süreğenleşen zamlarla durum daha vahim bir nokta ya geldi.Eğer AKP siyasi otoritesi ayağına kurşun sıkmak isteseydi ancak bu kadarı olabilirdi.Gelinen noktada iktisadi yaşamdaki kötü gidişe karşın AKP için çıkış yolu bulunması ise bir başka bahara kaldı. Çünkü en kötü şartlarda 2023 yılı Haziran ayında ge nel seçim yapılsa bile ekonominin düzelebilmesi için gereken zaman aralığı oldukça çok kısa.Genel seçim öncesinde kamuoyu araştırma kuruluşlarının yaptıkları kamuoyu araştırmalarında AKP’nin %30 luk oranla birinci parti oluşuna ise kimse güvenmesin.Çünkü bu söz konusu orana ait yapılan tespitlerde kamuoyu yok lamasına konu olan ana kütle yeterli büyüklükte olma dığı gibi standart sapması da çok yüksek.Velev ki araştırma şirketleri daha önce gerçekleştirilen genel seçim öncesinde seçim sonuçlarına yakın tahminlerde bulun muş olsalar da bu defa durum oldukça farklı.

* * *

Buna karşılık yeni oy kullanma durumunda kalacak olan yaklaşık 7 milyonluk Z kuşağı kesimi var.Bunların genel eğilimleri ise kendileri açısından geleceğin belirsizlik taşıması sebebiyle mevcut durumdaki AKP karşıtlıkları gündemden bir türlü düşmüyor. Diğer yandan da sektörel piyasalardaki üretim zinciri nin neredeyse %85 ithalat bağımlısı olması nedeniyle kurdaki dönemsel dalgalanmalardan kaynaklı yüksek girdi maliyetlerinden oluşan etkilerle tedarik zincirin de ve fiyatlamalarda baş gösteren zorluklar yanında; finansal kırılganlıklar söz konusu.Öte yandan da asıl önemli sorun tarım ve hayvancılık sektörlerinde kendini gösteriyor.Genel bir kullanım alanı bulunan en temel girdi olan elektriğin KwS’ine Ocak ayında yapılan %127 lik yüksek zam iki sektörü de can evin den vurdu.

* * *

Her ne kadar son gelişmelere göre Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü’nce,“14 Şubat 2022 tarihi itibariyle kimyevi gübrelerde yüzde 30’a varan indirimler yapılmış olup, ÜRE gübresi 9 bin 200 TL, 20.20.0 gübresi 6 bin 100 TL ve çay gübresi ise 7 bin 500 TL’den satılacaktır” açıklaması yapılmış ise de; kur farkından doğan maliyetlerin daha önceki fiyatlamalarda girdi maliyetlerine dahil olması sebebi ile bu şartlarda geriye dönüş mümkün olmadığı gibi şu aşamadan sonra tarım ve hayvancılık ürünleri ithalatının arz-talep dengesine destek olması düşünül se de bunun maliyeti oldukça yüksek olur.Bunun yanı sıra TÜİK verilerine göre Ocak/2022 Ayı TÜFE veri si dikkate alındığında %48,69 luk oran hiçbir şekilde kalıcı değil. Çünkü aynı ayın Yİ-ÜFE verisine dikkat edildiğinde;Yİ-ÜFE Ocak ayında yüzde 10,45 oranında artmış ve Yİ-ÜFE yıllık artış oranı yüzde 93,53 olarak gerçekleşmiştir. İmalat fiyatları Ocak ayında yüzde 10,16 oranında artmış;buna göre yıllık değişim oranı yüzde 90,29 olarak gerçekleşmiştir.

* * *

Sonuç olarak,TÜİK’in Ocak Ayı Yİ-ÜFE yıllık değişi minin son geldiği noktada %90,29 olarak çıkması son raki aylara kademeli olarak yansıyacak olan gıda maddesi fiyatlarının kademeli olarak artışını sürdüre ceği anlamına gelmektedir. Yüksek oranlı enflasyon sarmalının hiperenflasyona doğru yöneldiği bir ortam da mevcut belirsizliklerin daha da artması karşılığın da stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) sıkıntısı yaratması ise bir başka zorluk oluşturmaktadır. Bunun için kısa dönemli palyatif önlemler yerine mut lak şekilde orta ve uzun vadede Ülkemizi düze çıkara bilecek gerekli reformlar ve düzenlemeler yapılmalı dır.Özellikle güven unsurunun yerleşik pozisyona gel meşini sağlayabilecek hem içte hem de dış alemdeki veri güvenliğinin ön plana çıkmasının temini ile yabancı sermayenin Yurt içinde yönelmesine imkan verebilecek düzenlemelerin de hayata geçirilmesi bü yük önem taşımaktadır. Her şeyden daha önemlisi ise Ülkemiz için yadsınmaz öneme sahip özkaynak ihtiyacının karşılanmasının sürdürülebilirliği için artık zorunlu hale gelen yeni gelir vergisi düzenleme sinin yapılarak; az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması ile; vergide adalet ilkesinin korun ması gerekmektedir.