Küresel pandeminin çeşitli mutasyon değişimleri sonucu Mart/2021 ayını takip eden dönemde en son Omicron varyantı ile vücut bulması neticesinde karşı karşıya kalınan yayılım hızla ilerlemesini sürdürür ken, Ülkemizin iktisadi tablosu konusunda değerlen dirmede bulunan Turkey Data Monitor Kurucu Ortağı, Global Source Türkiye Danışmanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Murat Üçer Koç Topluluğu tarafından gerçekleştirilen “35. Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı”nın Ekonomik görünüm Panelinde yaptığı konuşmada;”Türkiye’nin uyguladığı yeni modelin riskleri bulunduğunu ama nasıl sonuçlanacağı konusunda belirsizlik olduğunu”belirtirken,Üçer Türkiye’nin yeni ekonomik modelini değerlendirerek, söz konusu uygulamanın kur üzerinden değil, verimlilik üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğini savunarak ”Bu işi ben kurla yapacağım’demek, daha doğrusu ‘Bol parayla yapacağım’ demek, işin verimlilik boyutunu, inovasyon boyutunu, kuvvetli kurumlar, yatırım ortamı, know-how boyutunu ihmal etmek demek” şeklindeki vurgusunun eleştirel anlamda öne geçtiği görülüyor.
* * *
Dr. Murat Ülgen ise yaptığı konuşmada gelişmiş ülkeler için stagflasyon(durgunluk içinde enflasyon) riskine dikkat çekerek “Özellikle büyüme ve enflasyon anlamında belirsizlik yaratan stagflasyon riski söz konusu. Bu, şu anda gerçekleşiyor” sözleri yanısıra;Ülgen,”arz yönlü şokların maliyet enflasyonu üzerinde açtığı risklere dikkat çekerek “Ticaret açığı eğer geriye sarılıyorsa -ki olgular onu gösteriyor- buradan bir miktar maliyet yönlü enflasyon geliyor diyebiliriz. Bu maalesef geçici bir şey değil; muhtemelen uzun sürecek” uyarısında bulunması karşısında piyasalardaki önü arkası alınamayan fiyat artışlarının önümüz deki aylar da kademeli şekilde devam edeceği diğer iktisatçılarca da doğrulanıyor. Ülgen’in bu kapsamdaki açıklaması detayında “Kariyerim boyunca gelişmekte olan ülkeler için ekonomik belirsizliklerin bu kadar fazla olduğunu hatırlamıyorum” ifadelerini kullanarak “Dünya ekonomisi hızlı toparlandı ama gelişmekte olan ülkeler geriden geliyor. Burada Çin’in yavaşlamasının da payı var. Çünkü son 20 yılda gelişmekte olan ülkeler Çin’deki ticarete bağımlı hâle geldi. Ama daha da önemli bir konu var. Özellikle büyüme ve enflasyonqrtamında belirsizlik yaratan stagflasyon riski söz konusu. Bu, şu anda gerçekleşiyor.” Şeklindeki vurgusu ise gelişmekte olan ülkelerin stagflasyona girmesinin arka planında arz yönlü şoklara maruz kalmaları olduğunun altını çizen Murat Ülgen, 2022 yılının ilk bölümünde bu ülkelerde büyümenin yavaş, enflasyonun yüksek olmasına bağla dığı görülüyor.
* * *
Sonuç olarak,global anlamda olmak üzere;”pandeminin küresel tedarik zincirlerini bozduğuna değinen Ülgen, bunu sadece mal cinsinden düşünmemek gerek tiğinin altını çizerken; yarı mamul ve hammadde temininde büyük aksaklıklar olduğunu belirten Ülgen, “Gelişmekte olan ülkeleri etkileyen ikinci negatif yönlü arz şoku, küresel tedarik zincirlerinin pandemiyle ilgili olarak doğrudan bozulması. Burada işgücünün seyahat edememesi ya da uluslararası pazarlara erişememesi problemi de var. Yani sadece mal piyasalarında değil, emek piyasalarında da sıkıntılar var. Bu tedarik zincirlerinde kırılmalar yaratıyor. Bu yüzden de maliyetler çok yükseliyor; iyi haber ise bu geçici. Bir sene öncesine baktığımızda daha iyi noktadayız. Altı ay sonra umarız daha iyi bir noktada olacağız” değerlendirmesine bakılırsa; küresel pandemininOmicron varyantı ile hızlı bir yayılım göstermesiyle özellikle tedarik zincirindeki bozulmalar ve stagflayon arasında aıkışan gelişmekte olan ülkelerin negatif yönlü arz şokları ile hammadde,yarı ve tam mamul madde tedarik zincirindeki aksaklıkları daha da ağırlaştırması gibi s ıkıntılar ise şu anda uzun erimli maliyet enflasyonuna doğru bir süreç yaşandığına dair gidişatı gösteriyor. Çünkü temel belirleyici olan döviz kurundaki şu anda gözlemlenen yatay seyir geçici olduğu kadar sonraki aşamalarda maliyet enflasyonu yönüyle yayılımının orta ve uzun vadedeki kalıcı etkilerini gözardı etmek bu belirsizlik ortamında mümkün değil.