Son gelinen noktada Ekonomik Kalkınma ve İşbirli ği Örgütü’nün (OECD)bünyesindeki ülkelerin son enflasyon oranlarına yönelik yaptığı araştırmaya göre;üye 38 ülkenin son 20 yılda tarıma verdiği toplam desteği ve tarımdaki gelişimini de ortaya koyan bir rapor hazırlarken;söz konusu raporda;” Tür kiye' de 2 bin yılında tarıma verilen desteklerin toplamı milli gelirin yüzde 3,8'i iken bu oran 2020' de yüzde 1,6'ya kadar geriledi.Bunun sonu cunda milli gelirde tarımın payı son 20 yılda yüz de 10'dan yüzde 6,2'ye düştü.Diğer taraftan da OECD ülkele rinde ise milli gelirde tarımın payı ortalama % 2.9'd an %4.9'a kadar çıktı. Son 5 yılda gübre fiyatlarının 7 kat, tarım ilacı mali yetinin 3 kat arttığı Türkiye'de tarımsal destek ödemelerindeki artış sadece 2 kat artışla kayda geçerken; OECD raporu na göre Türkiye'nin tarımsal gıda ithalatının toplam ithalatın daki payı yüzde 5.9'dan yüzde 7.7'ye yükse lirken gıda ihracatının ihracattaki payı yüzde 13.2' den yüz de 11.8'e geriledi.
* * *
Hal böyle iken, OECD’nin tahminine göre 2022 yılı enflasyon sıralamasında Türkiye’nin ardın dan ikinci sırada yüzde 60,1 ile Arjantin olacak. Bu iki ülkeden sonra gelen ülkelerde ise enflas yon belirgin şekilde düşük seyrediyor. Üçüncü sıradaki Rusya’da yüzde 16,2 olacak. Rapor, OECD üyesi olmayan önde gelen ülkeleri de kapsarken;. Rusya ve Çin bunların başında geliyor. 2023 yılı tahmini ise Türkiye için yüzde 39. Türkiye 2023’te yüzde 51 ile zirvede yer alması beklenirken, Arjantin’in ardından ikinci sırada olacak. OECD ortalamasının ise yüzde 6,1 olma sı bekleniyor. 2023’te en düşük TÜFE ise yüzde 1,8 ile İsviçre ve yüzde 1,9 ile Japonya’da ola cak. 2023 sonunda yıllık enflasyon diğer ülkeler de ise şöyle tahmin ediliyor: Yunanis tan yüzde 3,4; Almanya yüzde 4,7; Hollanda yüzde 4,8 ve İngiltere’de de yüzde 7,4.civarında olaca ğı öngörülüyor.
* * *
Mamafih uygulanmakta olan genel projeksiyon kapsamında enflasyon hesaplamalarında emtia fiyat larındaki değişimleri ölçmek ve ticaretteki maliyet leri ölçebilmek için kullanılan Emtia Fiyat Endeksi (Commodity Price Indexes) ve Milli Gelirdeki enf lasyon dolayısıyla oluşan fazlalıkları ortadan kaldır mak için kullanılan GSMH Deflatörü(GDP Defla tor) enflasyon he saplamalarında kullanılabilecek alternatif kriterlerdir. Fakat ÜFE ve TÜFE endeks leri sürekli güncellenen ve farklı gruplara göre enf lasyonu ölçmek için kullanılan göstergeler olarak daha sık kullanılmaktadır.Türkiye’de olduğu gibi enflasyonda sürekli artış beklentisi, ekonomik birim lerin enflasyon karşısındaki davranışlarını etkileyen temel faktördür. Geleceğe dönük tüm ekonomik faaliyetler enflasyon artışı odaklı uygulandığın da,dolayısı ile enflasyonun kronik leşmesine sebep olmaktadır.
* * *
Sonuç olarak,pandemi sonrasında özellikle küre sel ekonomilerde görülen tedarik zincirindeki bo zulmalar sebebiyle Kovid-19 döneminde küresel ticarette üretim yetersizliği ve talepteki artışları nedeniyle konteyner ve çip(yonga) kıtlığı meyda na gelmiştir. Salgın nedeniyle konteyner fiyatla rında ve denizcilik navlunlarında ani artışlar yaşanmak tadır.Özellikle Çin’den Güney Ameri ka’ya navlun ücretlerinde %443 seviyesinde artışlar yaşanmıştır. İkinci önemli fiyat artışı gözlenen unsur da, çip fiyatlarındadır. Küresel çip talebi salgında artan kişi sel bilgisayar ve dijital ürünlerin talebi nedeniyle, bilgisayar teknolojileri,otomotiv ve elektronik sek törlerin de talebin karşılanması nedeniyle fiyatları sürek li olarak artmaktadır. Fakat bu kıtlık kay naklı fiyat artışlarının sürekli olmayacağını da düşünmek gerekmekte; arz-talep dengesinin sağlanması duru munda fiyat istikrarının yeniden oluşa bileceğini de gözardı etmemek lazımdır.Özetle salgın döneminde ki enflasyonun sebepleri ince lendiğinde; talep yön lü ve maliyet/arz yönlü olmak üzere iki farklı şekil de açıklanabilmektedir.Küresel salgında tedarik ko şullarının bozul ması, emtia fiyatlarının yükselmesi gibi maliyet yönlü enflasyon baskısı oluşturan fak törler bulunduğu gibi, hükümetlerin talebi artırıcı etkileri olan ekonomik programları da etkili olmak tadır.Yani salgın döneminde enflasyonun oluşumun da karmaşık bir ekonomik süreç ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, enflasyonun parasal, mali ve diğer sebep leri ile Türkiye’deki enflasyonun yükselişi ile ilgili değerlendirmeleri yapmak gerekir.