TÜRKİYE’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU COĞRAFYADAKİ TEHDİT SARMALINA DİKKAT

Abone Ol

Dünyadaki tüm jeopolitik ve jeostratejik geliş meler değerlendirildiğinde:Rusya-Ukrayna ara sındaki devam eden savaş ortamı yanında; Çin’in küresel etkisini arttırmasına ve ABD ile müttefiklerinin Güneydoğu Asya’daki ekonomik ve siyasal çıkarlarına yönelik ciddi bir meydan okuma girişimine başlamasına paralel olarak, bölgedeki tarihsel öneme haiz problemler de sıklıkla gündeme gelmektedir. Bu sorunlardan en önemlisi ve acil bir mahiyet arz edeni ise “Güney Çindahil dahilDenizi”nin paylaşımına ve statüsüne ilişkin olarak yaşanan gerginlik de eklendiğinde;Doğu Akdeniz Bölgesindeki enerji alanıyla birlikte açık ve gizli niyetlerin tezahür ettiği; bu duruma da NATO ittifakı içinde yer alan ABD’nin bu söz konusu alanlarda oyun kurucu olarak katılımda bulunduğu izleniyor.

* * *

Bu arada Türkiye açısından yaşanan son gelişme lere bakıldığında ise; Türkiye’nin AB’ne alınma yarak altmış sene AB kapısında bekletilmesi; bu na ek olarak Türkiye’nin Rusya’dan satınaldığıS400 Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemini ge ve 8ekçe göstererek önce Türkiye’nin F35 Savaş Uçağı imalat programından çıkarılırken; öte yan dan da parasal bedeli 1,4 milyar dolar olarak ödenen F35 savaş uçaklarını teslim etmediği gibi dah sonraki F16 savaş uçağı ile 80 adet bu uçakla rın modernizasyonunda kullanılmak üze re talep edilen kitleri açıkça vermiyorum demek yerine sürekli talebimizi erteleme yoluna gitmesi ne bir ittifak ruhuyla bağdaşan bir durumdur,ne de dost blukla örtüşen bir yaklaşımdır.AslındaTürkiye-ABD arasındaki ana sorunun kaynağı Doğu Ak deniz’deki enerji havzası olup; 19. yüzyılın sonundan başlayarak günümüze kadarhidrokar bon kaynaklı bir mücadeleye sahne olma özelliği taşımaktadır.

* * *

Hal böyle iken, Türkiye açısından beka sorunu haline gelen terör örgütü PKK/PYD/YPG’ye ABD’ nin alenen tırlar dolusu silah ve lojistik destek yanında milyarlarca dolar mali destek vermesi, halen ABD’nin gizli ajandasında görünse de zamanla ortaya çıkan düşmanca tavrının ısrarla devam ettirilerek ABD’nin deste ği ve izlediği düşmanca politika ile farklı kaynaklaragöre toplamda başlangıçta 30 bin civarında sonrasında yaklaşık 100 bin üzerindeki militanı (10 bini YPJ’li)45 komutası altında tutan YPG/YPJ, örgüt tüzüğüne göre Kuzey Suriye’de ilan edilen “Rojava öz yönetimindeki” kantonların güvenliğinden ve toprak savunmasından sorumlu duruma gelmesi; Türkiye’nin söz konusu böl geye kendi güvenliği adına müdahale etmesi zorunluluğu doğurmuştur.

* * *

Sonuç olarak,Ülkemizin çevresini kuşatan tehdit diyagramına göre;öncelikle toprak bütünlüğünü sağlamak üzere Suriye ile en kısa zamanda ikili diyologların başlatılarak sıklet merkezinin bu bölge üzerinde yoğunlaştırılması, Türkiye açısın dan kaçınılmaz bir zorunluluktur.Kaldı ki, Suri ye’deki anlaşma zemini için 20 Ekim 1998 tarihinde karşılıklı imzalanan Adana Mutabakatı Protokolü de buna cevaz vermektedir Gerçekte Türkiye ile Suriye arasındaki sorunların çözül mesi için göçle ilgili demografik sorunlar yanın da iki ülke arasındaki anlaşmazlığa gerekçe gös terilen problemlerin bir çırpıda ortadan kaldırıl masına da bağlı bulunmaktadır. Bu arada ABD tarafından Türkiye’nin talebi olan F16 savaş uça ğı ile modernizasyon kapsamındaki 80 adet geliş miş kitlerin verilmesinin erteleme ile eşleşerek zaman kaybının yaşanmasının telafisi açısından Türkiye’nin elindeki F16 savaş uçaklarından daha gelişmiş ileri düzeydeki 4,5 veya 5.ci nesil yeterli sayıda savaş uçağının ilgili ülkelerden satınalınarak Türk Hava Kuvvetlerinin durumu nun daha iyi seviyeye getirilmesi de büyük önem taşımaktadır.