Olay, cinsel istismar şüphesiyle yakalanan iki kişiden birinin, Kocaeli il sınırları içinde polis aracında fenalaşarak hayatını kaybetmesiyle gündeme gelmişti. Çaycuma İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir bekçi ve iki polis memuru, olay sonrasında tutuklanarak yargılandı. Mahkeme, sanıklara 21'er yıl olmak üzere toplamda 63 yıl hapis cezası verdi.
Tutuklama kararının ardından, tutuklu polis ve bekçilerin aileleri Çaycuma Öğretmenevi önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı. Ellerinde "Adalet istiyoruz", "Polisimiz, Bekçimiz yalnız değil" dövizleri ve "2 yaşında Nisa bebek mezarında rahat değil" pankartları taşıyan kalabalık, adalet taleplerini dile getirdi.
Polis ve bekçi yakınları adına konuşan Elif Bahadır, "Yakını olduğumuz mahalle bekçisi Uğur O., polis memuru Muhammet Emin C. ve polis memuru Mehmet Y., 22 Mayıs 2023 tarihinden bu yana tutuklu olarak yargılanmış ve her birine 21 yıl, toplamda 63 yıl hapis cezası verilmiştir," diyerek karara tepki gösterdi.
Basın açıklamasına çok sayıda vatandaş katılarak destek verdi. Tutuklu emniyet mensuplarının yakınları, adalet çağrılarını yineleyerek seslerinin duyulmasını talep etti.
Bahadır konuşmasında şunları söyledi:
"Çocuk istismarı suçundan haklarında soruşturma başlatılan iki şahıs emniyet mensubu olan yakınlarımız tarafından İstanbul’dan alınarak ilçemize getirilirken yol boyunca araçta taşkınlık çıkarmak suretiyle emniyet mensubu yakınlarımızı zor durumda bırakmıştır. Emniyet mensubu yakınlarımız bu şahısların taşkınlıklarını önlemek maksadıyla görev kapsamında müdahale etmiş olmalarına rağmen istismar şüphelisi şahıslardan birisi belirli bir süre sonra rahatsızlandığı gerekçesi ile hastaneye yakınlarımızca sağ salim bir şekilde götürülmüş ancak hastanede hayatını kaybetmiştir. İstismar şüphelisinin ölüm sebebi net olarak belli olmadığı halde bu ölüm olayı emniyet güçlerine bağlanmış ve Kocaeli 3. Ağır ceza mahkemesinde 22/05/2024 tarihinde yapılan yargılamada 3 emniyet mensubu yakınımıza ayrı ayrı 21 yıl, toplamda 63 yıl hapis cezası verilmiştir.
Bu cezanın ağırlığının kabul edilir bir tarafı yoktur. Gerek emniyet mensubu 3 vatan evladımız gerekse ailesi ve sevenleri bu cezayla birlikte adeta yıkılmışlardır. Görevine sıkı sıkıya bağlı olup her türlü zorluğu üstlenen bu 3 vatan evladı adeta yargısız infaza mahkum edilmiştir.
Çocuğu cinsel istismarı suçundan şüpheli sıfatıyla yargılaması devam etmekte olan şahıs tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış iken, tahliye olup bir an önce görevinin başına geçmeyi bekleyen 3 vatan evladımız ise 21 seneye mahkum edilmeleri yetmezmiş gibi bir de kaçma şüphesi var denilerek tutuklu bırakılmışlardır.
Mahkemelerde hangi suçtan olursa olsun takım elbise giyip pişmanım diyen herkes 1/6 indirim alırken yakınlarımıza ne iyi hal indirimi ne de haksız tahrik indirimi uygulanmamıştır. Yakınlarımız bunu hak edecek ne yapmıştır? Duyduğumuz acı ve hüznün tarifi mümkün değildir.
Buradan gerek Adalet Bakanlığı’na, gerek İç İşleri Bakanlığı’na gerekse tüm devlet büyüklerimize seslenmek istiyoruz. Emniyet mensubu yakınlarımız suçlu değildir. Ceza dosyasındaki deliller değerlendirilmemiştir. Eksiklikler giderilmemiştir. Adli tıp kurumundan daha detaylı bir rapor alınmadan karar verilmiştir. Evlatlarımızın sadece özgürlükleri kısıtlanmamıştır. Çok sevdikleri görevlerini yapmaları da bu yolla yasaklanmıştır.
Ve şunu da sormaktan kendimizi alamıyoruz. Emniyet güçlerimiz istismara karşı çocuklarımıza sahip çıktığı için mi bu durumdadır? Devlet yetkililerimiz ve bakanlarımız evlatlarımıza neden sahip çıkmamıştır? Sırf görevini yaptı diye emniyet mensubunun görevine son verip 21 sene hapis cezasına mahkum etmek hangi vicdani kanaatin eseridir? Devlet yetkililerimizden tek ricamız şudur. Biz evlatlarımızı sizlere emanet ettik, siz de bizim evlatlarımıza lütfen ama lütfen sahip çıkın. Saygı ve hürmetlerimizle. İyi ki bizleri yalnız bırakmadınız, burada bizlerle beraber acımızı paylaştınız. Sağ olun var olun."