Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yeni hazırladığı bir raporla asgari ücretten yapılan vergi ve prim kesintilerini açıklarken ;rapor kapsamında, gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintileri, minimum ücretler ölçeğinde, çocuksuz çalışanlar açısından değerlendirildi. 2019 verileriyle yapılan kıyaslamada 42 ülke yer aldı.Buna göre asgari ücretteki kesintiler konusunda birincilik Macaristan’da. Macaristan’da asgari ücretin yüzde 19’u kadar sosyal güvenlik kesintisi yapılırken, yüzde 15 de gelir vergisi kesintisi yapılıyor ve toplam kesinti oranı yüzde 34’e ulaşıyor. Almanya’da ise yüzde 20’lik sosyal güvenlik kesintisi, yüzde 5’lik de gelir vergisi kesintisi olmak üzere, asgari ücretten toplam yüzde 25 kesinti yapılıyor.Almanya’dan sonraki diğer 3 ülke, Bulgaristan, Fransa ve Türkiye’de toplam kesinti oranı yüzde 23-22 düzeyinde bulunuyor. Buna göre Bulgaristan’da yüzde 23’lik kesintinin yüzde 14’ünü sosyal güvenlik, yüzde 9’unu gelir vergisi oluşturuyor. Fransa’da da ise yüzde 11 vergi, yüzde 11 SGK primi kesintisi yapılıyor. Türkiye’de ise yüzde 15 sosyal güvenlik primi kesintisi, yüzde 7 de gelir vergisi kesintisi uygulaması yapılıyor.
* * *
Söz konusu bu rapora göre Türkiye’den sonraki sıralamada ise Japonya bulunuyor. Japonya’da yüzde 16 sosyal güvenlik, yüzde 5 gelir vergisi olmak üzere toplam yüzde 21 kesinti düzenlemesi bulunuyor. Ukrayna’da ise, asgari ücretten sadece gelir vergisi alınıyor. Bunun oranı da yüzde 20 düzeyinde bulunuyor. Arjantin’de asgari ücretten sadece sosyal güvenlik kesintisi yapılırken, bu da yüzde 17 düzeyinde bulunuyor. Hindistan da asgari ücretten sadece sosyal güvenlik kesintisi alan ülkelerden. Hindistan’daki sosyal güvenlik kesintisi oranı yüzde 14 olurken, Çin de benzer bir şekilde, asgari ücretten sadece 11 oranında sosyal güvenlik kesintisi yapıyor. İngiltere’de ise asgari ücretten yüzde 6 sosyal güvenlik kesintisi, yüzde 4 gelir vergisi kesintisi yönünde düzenleme yapıldığı açıklanıyor. Bu anlamda asgari ücretle ilgili yapılacak “Asgari ücret Tespit Komisyonu”toplantısı öncesinde Türk-İş,Hak-İş ve DİSK ortak bir açıklama ile asgari ücretteki vergi yüklerine dikkat çekmişti. Bu yönde yapılan açıklama ile asgari ücret kadar bir gelirin ücretli çalışanlar için vergi dışı bırakılması yönünde tüm sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen bugüne kadar hiçbir adım atılmadığı belirtilmişti.TİSK de, işverenler olarak OECD ortalamasından oldukça yüksek olan ücret üzerindeki vergi ve prim yüklerinin düşürülmesini istediklerini açıklamıştı.Diğer taraftan geçtiğimiz 4 Aralıkta ilk toplantısını gerçekleşti ren Asgari Ücret Tespit
Komisyonu halen çalışmalarını sürdürmekle beraber 2021 asgari ücret zammı her yıl olduğu gibi yine Aralık ayı sonunda belli olacak. Bilindiği üzere; Yeni asgari ücret, asgari geçim indirimi (AGİ), işsizlik maaşı gibi birçok konu başlığına da kapsıyor.
* * *
Sonuç olarak,Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınınbelirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. Mevcut duruma göre asgari ücret, halen bekar bir işçi için aylık brüt 2 bin 943 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 2 bin 324 lira 71 kuruş olarak uygulanıyor. Apartman görevlileri için ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net 2 bin 501 lira 55 kuruş olarak hesaplanıyor.Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3 bin 458 lira.Bunun 2 bin 943 lirasını brüt asgari ücret, 456 lira 17 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 58 lira 86 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor. Bununla ilgili işçi konfederasyonların dan Türk-İş Genel Başkanı Atalay asgari ücret zammına yönelik yaptığı değerlendirmede, "Kafamızda bir rakam var. Komisyon üyeleri önümüzdeki günlerde Hak-İş ve DİSK'in kanaatini alıp açıklar. İşveren ve hükümetin, tebessüm ettirecek, “evet” diyeceğimiz bir rakam getireceğini umut ediyoruz." Açıklamasın da bulunsa da makro ekonomik açıdan piyasalarda biraz olsun kıpırdanma olması ve az da olsa rahatlamaya kapı aralaması için asgari ücretin vergi dışı bırakılırken; tarafların ortak mutabakatı ile en makul ücretin belirlenmesi büyük önem taşıyor.