Göreve bu ayın ilk günü olan 1 Ekim'de gelen Kristalina Georgi eva, IMF'nin başına geçtikten sonra yaptığı ilk konuşmada küre sel ekonominin yavaşladığı uyarısında bulunarak, ticaret anlaş mazlıkları nedeniyle "senkronize yavaşlamaya" girildiği ve bu nun önüne geçilmesi gerektiğini açıklaması,global ekonomiler deki süreğenleşmeye başlayan durgunluğa işaret ediyor.IMF'nin yaptığı araş tırma ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e yöne lik açıkladığı veya baş latmayı planladığı gümrük vergilerini d e hesaba katıyor. Georgieva'nın verdiği bilgiye göre GSYH'de oluşacak kaybın büyük bölümü işletmelerin ekonomiye duydu ğu güvenin bozulmasından ve piyasa nın vereceği olumsuz tep kiden kaynaklanacak gibi görünüyor.Görevi ile bağlantılı ayrıca ekonomist olan Bulgar vatandaşı olan Georgieva konuşmasın da,"2019 yılında dünyanın neredeyse yüzde 90'ında da ha yavaş büyüme bekliyoruz. Küresel ekonomi şu anda senkronize şekilde yavaşlıyor. Bu da ekonomik büyümenin bu yıl 2010'lu yıl ların başından bu yana en düşük seviyeye inmesi demek oluyor" şek lindeki değerlendirmesi de kayda geçti. Bu göreve gelmeden ön ce Georgieva daha önce Avrupa Birliği yönetiminde görev alan ve Dünya Bankası'nın başkan yardımcılığını yürütmüştü.Ülkele re küresel tica ret düzenlemelerini herkes için daha sürdürülebi lir hale getirmek için çalışmaları çağrısında bulunan Georgieva Çin'in eleş tirilen dış ticaret politikalarına da atıfta bulundu ancak ülke adı vermedi. "Bu durum sübvansiyon, fikri mülkiyet hakla rına ve teknoloji trans feri konusuna eğilmeyi gerektiriyor"diyen IMF başkanı modern hale getirilecek uluslararası ticaret sistemi sayesinde hizmet ve e-ticaret alanlarının potansiyelinden daha çok yararlanılacağına dikkat çektiği görüldü.
* * *
Diğer taraftan da ortaya çıkan global resesyon(durgunluk)kaygı ları için Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Geor gieva ticaret anlaşmazlıkları nedeniyle küresel ekonominin 2020 yılında 700 milyar dolar (4 trilyon lira) tutarında, yani (küresel) gayrısafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 0.8’i kadar azalabile ceğini”de ifade ederken; bu değerlendirmesiyle küresel resesyo nu teyitlediği izlendi. Bu meyanda küresel ekonomilerdeki 2019 tablosuna bakıldığında; IMF, 2019 yılında gelişmiş 39 ekonomi nin ortalama olarak yüzde 1,8, gelişmekte olan 155 ekonominin ortalama olarak yüzde 4,4 ora nında büyüyeceğini tahmin ediyor. Satın alma gücü paritesine göre hesaplanan dünya GSYH’sinden en büyük payı yüzde 18,7 ile Çin alıyor onu yüzde 15,2 ile ABD ve yüzde 11,4 ile Euro Bölgesi izli yor. IMF tarafından en son Türkiye hakkındaki yağılan değerlendirmelere bakıldığında;Baş langıçta, geniş tabanlı makroekonomik ve yapısal reformlar, bü yümeyi, yoksulluğu azaltmayı ve gelir düzeyin deki gelişmiş eko nomileri destekledi. Bununla birlikte, reformların azalmasıyla birlikte, büyüme giderek dışarıdan finanse edilen kredi ve talep teşvikine bağımlı hale geldi.Sonuç olarak,Türkiye 2018'e potan siyelin üzerinde çalışan bir ekonomi ve büyük ölçüde borç ya ratma akımları ile finanse edilen büyük bir cari hesap açığıyla girdiği vurgulanırken; Bu dengesizlikler geçen yılın keskin lira değer kaybına ve buna bağlı durgunluğa katkıda bulunmuştur” deniliyor.
* * *
Ayrıca “genişleyen maliye politikası, hızlı devlet bankası kredi temini, net ihracatın güçlü katkısı ve daha olumlu piyasa hissiyatı
ile desteklenen ekonomi, 2019'un ilk yarısında pozitif bir büyüme kaydetti.” değerlendirmesinin kayda geçtiği izlenmiştir. Mevcut
durumda Türkiye ekonomisi üzerindeki süregelen zorluklara da değinilirken; Rezervler düşük kalmaktadır ve özel sektör YP borç
ve dış finansman ihtiyacı yüksek. Finansal olmayan şirket bilan çoları, TL'deki değer kaybı, yüksek faiz oranları ve düşük büyüme ile vur gulandı. Bankalar yeterli kapitalizasyon ve ılımlı tahsilât ra porları rapor etmektedir, ancak kredi yeniden yapılandırması artmış tır ve personel durgunluğun gecikmeli etkisini ve zayıf faiz oranının varlık kalitesini düşürmeye devam etmesini beklemektedir. Yüksek dola rizasyon, diğer şeylerin yanı sıra, zayıf iç duygular ve devlet bankası fonlama ihtiyaçlarını yansıtıyor. Ve kamu borcu düşükken - Türkiye için kilit bir güç - mali açık artmış ve olası koşullu borçlar ölçeğine ilişkin belirsizlik ve potansiyel borç devir baskıları mevcut mali ala nı sınırlandırmaktadır.” Şeklinde ifadelere de yer verilmiş tir.
* * *
Sonuç olarak, IMF’nin Türkiye’deki sıkıntılara değinirken,Son dö neme rağmen,kapsamlı bir reform paketinin tutarlı bir şekilde uygu lanmasına gerek kalmadan,orta vadeli büyümenin bilanço zorlamala rı nedeniyle bastırılmış olarak kalması muhtemeldir. Riskler, geliş mekte olan piyasalara karşı du yarlılıkta bir bozulma, olası politika uygulama riskleri ve olumsuz yerel veya jeopolitik gelişmelerdir.” Vurgulamasına yer verilerek; bu kapsamdaki uygulamaya konu ola bilecek;
-Merkez Bankasının kredibilitesini artırmak, liraya dayanmak, enflasyonu düşürmek ve rezervleri güçlendirmek için sıkı para politikası;
-Orta vadeli mali gücü artırmak için adımlar ;
-Bankalara duyulan güveni daha da güçlendirmek için gerektiğinde takip tedbirleriyle birlikte , banka varlıklarının ve yeni stres testlerinin kapsamlı bir üçüncü taraf değerlen dirmesi ;
-İflas ve kurumsallaşmada yeniden yapılandırma çerçevesini güçlendirmek için mevcut reformlar üzerine inşa edilmiş ilave adımlar ;
-Odaklı yapısal reformların verimliliğinin büyümesini desteklemek ve ekonomik esnekliğini artırmak.”
şeklindeki önerilerin sıralamaya alındığı izlenirken;Her ne kadar bu reformlar kısa vadeli çıktı deği şimlerinden kaynaklanabilse de, orta ve uzun vadedeki büyüme geti rile rinin büyük olması muhtemeldir ve aşağı yönlü riskler de önemli ölçüde yer alacaktır.” Tavsiyeleri ya pılmıştır.
KAYNAK: Türkiye: 2019 Madde IV Misyonunun Sonuç Bildirgesi
23 Eylül 2019 (IMF)