ULUSLARARASI PARA FONU’NUN EKİM AYI RAPORU VE RESESYON EMARELERİ

Abone Ol

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF),hafta ortasın da yayımladığı yeni“Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’ndaki tahminleri güncellerken enflasyon, savaş kaynaklı enerji ve gıda krizleri ve keskin yüksek faiz oranlarından kaynaklanan pek çok etkinin bir araya gelmesi, dünyayı durgunluğun eşiğine ittiğini ve finansal piyasa istikrarını tehdit ettiği konusunda uyarıda bulunurken;IMF, 2023 küresel büyüme tahminlerini daha da düşürerek, dünya üretiminin üçte birini temsil eden ülkelerin (ABD, Çin ve euro bölgesi) duraklamaya devam ederek gelecek yıl resesyona girebileceğini açıkla ması ile bir anda dikkatleri üstüne çekti.IMF, gelecek yıl küresel GSYİH büyümesinin, yüksek faiz oranlarının ABD ekonomisini yavaşlatması, Avrupa’nın enerji krizi, Çin’in ise devam eden COVID-19 karantinaları ve emlak sektörü ile mücadelesi nedeniyle Temmuz ayındaki %2,9’luk tahminini %2,7 seviyesine güncelledi.

* * *

Bu yönde Almanya ve İtalya da dâhil olmak üzere bazı önemli Avrupa ekonomileri, enerji fiyatlarındaki ani artışlar ve kıtlıklar üretimi olumsuz etkilediği için gelecek yıl “teknik resesyona” gireceklerine yer veren IMF, Euro Bölgesi büyümesini %1,2’den %0,5’e ; Çin’in büyümesi %4,6’dan %4,4’e indirildi. IMF, Türkiye ekonomisinin bu yıl %5,0 büyüdükten sonra 2023’te %3,0’e gerileyeceğini de öngörüyor.Son gelişmelere bakıldığın da ise İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Bailey, İngiliz emeklilik fonları ve diğer yatırımcıları merkez bankasının desteğini Cuma günü geri çekeceği konusunda uyardı. Emeklilik fonları, maliye bakanı Kwarteng’in 23 Eylül’de hükümetin 45 milyar sterlinlik fonsuz (başka bir kaynak yaratılmadan) vergi indirim planı açıklamasının ardından, uzun vadeli tahvil faizlerinin sert yükselmesi ile âdeta bozguna uğramış, nakit açığına düşmüştü ve hızla tahvil satmaya başlamışlardı.

* * *

Bu arada ise BoE,tahvillerin daha ‘düzenli’ bir şekilde elden çıkarılmasını sağlamak adına 28 Eylül ile 14 Ekim arasında 65 milyar sterlinlik uzun vadeli devlet tahvili satın alma sözü vermeye zorlanmıştı. İngiltere’de uzun vadeli tahvil faizlerinde yaşanan ‘deprem’ ardından BoE piyasadan tahvil alarak doğrudan müdahale etmek suretiyle faiz oranlarının sıçramasını engellemeye çalışsa da (bu destek de 3 gün içinde bitecek) bu sabah 30 yıl vadeli İngiliz tahvili yeniden müdahale öncesi seviye olan %5’e yaklaştı! Gelişmelere paralel, GBPUSD paritesinin de yeniden 1,10 seviyesinin altına sarkarak son 2 haftanın en düşük seviyesine gerilediğini görüyoruz. Bu gelişme ile yaralı kraliyet aslanında risk aşağı yönlü görünüyor.

* * *

Sonuç olarak,ABD’nin olası tepkilerine rağmengeçen hafta OPEC+ kararı ile kükreyen ve neredeyse son 10 günde %18 değer kazanarak 98 dolara fırlayan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, bilahare son 2 günde 5 dolardan fazla düşerek 93 dolar seviyesine geriledi.Hal böyle iken Bloom berg’in haberine göre Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) OPEC+'nın”üretimi azaltma kararının fiyatları küresel ekonomiyi resesyona sokacak seviyelere tırmandırma riski yarattığı”uyarısı yap ması yanında;yükselen fiyatların piyasa oynaklığının boyutunu artıdığını belirterek "Petrol fiyatları halihazırda durgunluğun eşiğinde olan küresel ekonomi için kırılma noktası olabilir" ifadesine yer vermesi resesyon(durgunluk) endişeler ini daha da arttırdı.Mamafih bu kapsamda Suudi Arabistan ve petrol üreticisi diğer ülkeler geçen hafta günlük petrol üretimini, Kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltacaklarını duyurmuştu. Bu gelişme petrol fiyatlarında kısmi düşüşe neden olsa da Brent petrolün varil fiyatı bugün lerde Londra'da 90 doların üzerinde seyrediyor. Çok tabii olarak böyle bir durumda Uluslararası Enerji Ajansı’nın(UEA) 2023 yılı için küresel petrol tüketim tahminini geçen ayki 2,1 milyon artıştan 1,7 milyon artışa revize etmesi de beklenen bir gelişme olarak sürpriz olmadı.