Tuna Aratoğlu değerli devlet adamı ve Türk aydını Mithat Akif’i Zonguldak Nostalji sitesinde anlatmış. Devlet’in bile unuttuğu bu önemli kişiye gereken saygı yeniden gösterilmelidir ve anılmalıdır diyoruz, Aratoğlu’nun kendisi için yazdıklarını da kendi kaleminden sizlere sunuyoruz:
Gençlik yıllarımda Zonguldak'ta ve Kozlu da Mithat Akif caddeleri vardı. Ancak Zonguldak'takinin muhtemelen adı değiştirildiği için olsa gerek yerini bulamadım. Ama Kozlu'daki yerinde duruyor.
Peki caddelere adı verilen Mithat Akif kimdir?
İstanbul'un 16 Mart 1919 da İngilizlerce işgal edilmesi ile Malta 'ya sürgüne edilen 2693 yaka numaralı Türk aydınlardan birisidir Mithat Akif... Suçları Ermeni tehcirinde yer alması olarak gösterilir. Fakat oradaki mahkeme bu gurupda yer alan 22 kişiyi 26 mart 1921 günü serbest bırakmak zorunda kalır. İstanbul'a gelen Mithat Akif hemen Anadolu'ya geçer ve Bolu'da kurtuluş savaşının yapan ordu ya yardımlarda bulunmak üzere çalışmalara başlar. Topladığı yardımları özellikle giyecekleri Sakarya savaşı günlerinde bizzat cepheye götürür.
Kurtuluş savaşının bitmesi ile birlikte Daha önce Zonguldak ta kaymakamlık yapması nedeniyle Zonguldak'a gelir. Burada İl olan Zonguldak'ın Vilayet idare heyeti (İl genel meclisi) başkanlığı, Halkevi başkanlığı, Cumhuriyet Halk Fırkası (CHP) il başkanlığı gibi görevleri yürütür. 1934 yılına kadar Zonguldak çevresinde kimsesiz, fakir çocukların eğitimi, sağlık hizmetleri gibi işlerde çalışmak ve yol yapımı işlerinde çalışmalarda bizzat uğraşmak gibi özelliğinden dolayı Zonguldak havalisinde adı Mithat babaya çıkar.
Uzun yıllardır kendisini etkileyen şeker hastalığı ve yakalandığı zatürree hastalığı nedeniyle 5 Mayıs 1934 tarihinde vefat eder.
Cenazesi Devlet Hastanesi arkasında bulunan mezarlığa çok kalabalık bir cemaatle defnedilir. Hükümeti temsilen daha sonra Başbakanlık yapan Recep Peker katılır cenazesine.
1970’lerin ortalarında bu mezarlık kaldırılırken Zonguldak ta kimsesi olmayan Mithat Akif'in mezarına zamanın Belediye Başkanı ve Kendini her zaman Zonguldak sevdalısı olarak tanıtan rahmetli Hüseyin Öztek sahip çıkar. Mezarı başındaki o zaman yapılan mezar taşını da alarak asri mezarlık ta bu günkü yerine nakleder. Daha sonra olabilecek muhtemel taşınmalardan etkilenmemesi içinde o tarihte Üzülmez Bölgesinde çalışan rahmetli Şükrü Kılıç'ın bahçesine yeni mezar yerini ve mezarını yaptırır. Eski taşı da yanına diktirir.
1930 ların Zonguldak'ın eski fotoğraflarının bir çoğunda bulunan Mithat Akif'i Hüseyin Öztek'in tanıdığını yani tanıştıklarını zannetmiyorum . Çünkü o tarihlerde Hüseyin Öztek 10 yaşlarında idi. Böylesine Zonguldak'a ve ülkesine hizmet etmiş bir kişinin mezarına sahip çıkan Hüseyin Öztek'e Zonguldak belediyesi sahip çıkmış mı acaba. Karşısındaki herkese centilmen diyerek hitap eden, sporculuğu ile, mühendisliği ile ve Belediye Başkanlığı ile Zonguldak'a hizmetler veren bir kişiye Belediyemiz ancak asri mezarlığın arka sokaklarında bir sokağa adını vererek sahip çıkabilmiştir.
İşin bir ilginç yanı da Hüseyin Öztek ile Mithat Akif'in mezarlarının birbirlerine çok yakın olmasıdır.