Saadet Partisi Zonguldak İl Hanım Kolları Başkanı Reyhan Gülay yaptığı açıklamada, “Yerli Malı Haftası, tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir haftadır” dedi.
Gülay beraberinde yönetim kurulu üyeleri ile birlikte parti binasında yaptığı açıklamada, “Yerli malı; ülkede yetiştirilen, üretilen her türlü mal anlamına gelmektedir ve yerli malı haftası ile de yerli üretim ve tüketim desteklenerek teşvik edilmektedir” diyerek şunları söyledi:
“Üretim tüketime, tüketim de üretime bağlı bir aktivitedir. Çünkü üretim olmadan gelir olmaz, gelir olmadan da tüketim olmaz. Bir ülkenin gelişmesinde yerli üretim ve tüketimin önemi büyüktür. Eğer ki bir ülke yerli üretim yapamıyorsa ya dışa bağımlıdır ya da dışa bağımlı bir ülke olmaya adaydır. Yerli üretim olmayınca ülke tüketim ihtiyacını dışarıdan temin etme ihtiyacı duyar ve böylelikle zamanla dışa bağımlı bir ülke olur.
Merhum hocamız Necmettin Erbakan da her zaman yerli üretimi desteklemiş ve böylelikle Türkiye’nin neler yapabileceğini ortaya koymak istemiştir. Bunun için de Gümüş Motor fabrikasını ve birçok fabrikayı kurmuştur. 1982 yılında Türkiye’nin, Avrupa’nın 5 büyük ülkesinden biri olmasını temin etmek için sanayide ve tarımda üretimi yüzde 100 artırmak suretiyle küresel tedarik zincirinde ve küresel ekonomide ilk 10 ülke arasına girileceğini, bunun da büyük bir hamle olacağını anlatmıştır.
Millî Görüş her zaman yerli üretimden yana olmuş ve bu alanda pek çok adım atmıştır. 300'e yakın fabrikanın temeli atılmış ve 70'e yakını tamamlanmıştır. 462 tesis için yaklaşık 240 milyar lira harcanmıştır.
Değerli katılımcılar, yerli malı haftasında akla gelen üretim alanlarından biri de hiç şüphesiz tarımsal üretim ve gıdadır. Tarım, bugünün dünyasında artık bir milli güvenlik meselesidir!
Saadet Partisi İktidarında; Ülkemizi dışa bağımlı kılan ithalat mantığını değiştirerek, ithalata ayrılan kaynakları çiftçimize destek olarak vereceğiz! Üreticilerimizi ve ülke tarımını çok uluslu ve küresel şirketlere bağımlı hale getiren "maksatlı kotalar" kaldırılacaktır. Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız. Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz.
Nüfus büyüklüğünü ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerle tarımsal üretim kapasitemizi arttıracağız. Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız.
Çünkü biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar” (Meryem DEMİR)