Bilimsel yönden değerlendirildiğinde en fazla göz ardı edilen sorun maliyet enflasyonu olduğu halde her nedense bu kısım sürekli atlanmaktadır. Gerçek te maliyet enflasyonu gerçek anlamda 20.yüzyılın ikinci yarısından sonra geliştirilmiş bir kavramdır. Genel olarak talep enflasyonu içinde açıklanama yan günümüz fiyat artışları mal enflasyonu kavra mı içinde de tanımlanmaktadır. Bu anlamdaki mali yet enflasyonunun nedenleri incelendiğinde;
1.Ücretlerdeki artışlar
2.Hammadde fiyatlarındaki artılar
3.Enerji girdi fiyatlarındaki artışlar
4.Kamu mallarının fiyatındaki artışlar
5.KDV,gümrük vergileri, vb. hükümetlerin koyduk ları vergi oranlarındaki artışlar
6.Tekelci işletmelerin yaptıkları fiyat artışlarıyla neden oldukları maliyet enflasyonu şeklindeki piya sa şartlarında oluşmaktadır.
* * *
Mamafih Türkiye koşullarında maliyet enflasyonu nun en önemli nedenleri arasında döviz kurundaki yukarı yöndeki oynaklıkla milli para biriminin değe rinde izlenen değer yitimleri;hammadde, ener ji girdi ve KİT ürünlerinin fiyatlarında artış, konu lan vergi ler ve vergi oranlarındaki artış ve oligopol lerin yaptık ları fiyat artışları olarak da sıralanmak tadır. Bu arada bahsedildiği gibi asıl nedenin uyguladığı başarısız iktisat politikaları sonucunda Türk Lirası’nın aşırı devalüe olmasına, bunun sonu cunda da hammadde, enerji girdi ve KİT ürünleri nin fiyat artışına neden teşkil ederken;uygulamaya koyduğu vergilerle ve vergi oranlarını yükseltme siyle enflasyonu körük leyen siyasi otoritenin de temel ve ana neden olarak gösterilmesi söz konusu olabilmektedir.
* * *
Gerçekte faiz, döviz kuru ve enflasyon arasındaki fasit daire ülkelerin para politikalarını belirleme lerinde önemli oranda etkiler yapmaktadır. Bu nedenle ülkelerin parasal otoriteleri ellerinde sürek li fazladan kaynak bulundurmak zorunda kalmak tadır. Yetersiz rezervle yüksek enflasyona yakalandıkların da müdahale edemedikleri için kendileri de rezerv oluşturmak adına likit enjeksiyonu gibi enflasyonu ziyadesiyle tetikleyecek farklı politikalar uygulamak zorunluluğu doğmaktadır.Hal böyle iken pratikte yapılan uygulamalara bir göz atıldığında firmalar ve bireyler ellerindekini sattıklarında aynısını yerine koyamayacaklarını düşündükleri için arzı kesme eğilimine de girebilmektedir.Netice itibariyle ülkede toplam talebin zamanla yükselmesi ve arzın kısıtlı kalması enflasyonun tekrar tetiklenmesine neden olan bir durumu ortaya çıkarabilmektedir. Dolayısı ile bu gelişme tedaik zincirinde muhtemel bozulmalara neden olurken;suya atılan taş misali sarmalı önü alınamaz şekilde genişletirken enflasyonu daha fazla yukarı yönlü baskıladığı görülmektedir.
* * *
Sonuç olarak, gelinen noktada Ülkemizin son etap taki risk primi durumuna bakıldığında;Türkiye’nin 5 yıllık kredi temerrüt takası 837 baz puan seviyesini görürken;iç ve dış alemde daha büyük faiz oranlarıy la borçlanmak durumunda kalan kamu ve özel sektö rün yatırımlarının getirisini sağlayacak şekilde yeni den ürün fiyatlarında düzenlemeler gerçekleştirmeyi gerektirmektedir.Bu durumda bireyler ya harcamala rını tamamen kısıtlama ya da vergi ödemeyecekleri vergiden kaçına şekilde ihtiyaçlarını giderme yolunu seçebilmektedir. Vergi gelirlerinin azalması neticesin de böyle bir ortamda kamunun vergi oranlarını arttı rmak zorunda kalmasıyla da dışarıdan doğrudan sermaye yatırımlarının gelmesini engelleneceğinden Böylece hem kamu hem de özel sektörün ödemeler dengesinde cari dış açık başta olmak üzere bozulma lar da yaşanmaktadır.Neticede bu defa da bozulan dengeleri tekrar yerine oturtmak için sıkı para politika sı uygulanarak piyasaların dengelenmesine yönelik bazen zorunlu şekilde olmak üzere devalüasyonlar da arka arkaya gelmektedir. Böylece borçlanma maliyet leri de artarak özellikle özel sektörün borçlarını döndürmesi güçleşmekte ve bu durum finansal bir krize de zemin oluşturmaktadır. Mevcut kırılganlığın aşılması için ekonominin ihtiyaç duyduğu yapısal reformların mutlak şekilde gerçekleştirilmesi ve bu nunla birlikte halkın ekonomik refah algısını artıracak şekilde gelirleri arttıran ama bu geliri tasarruf açığını ortadan kaldıracak şekilde yatırıma dönüştüren kat ma değeri yüksek ileri teknoloji ve marka üreten bir ekonomik modelin uygulamasının gerektiği de kabul edilmelidir.
KAYNAK:Türkiye’de enflasyonun nedenleri ve sonuçları ( Furkan Zabun)