Zonguldak’ın Devrek ilçesinde 86 yıllık bir dükkânda yarım asrı aşkın süredir kalaycılık yapan Macit Çekeneci, gelişen teknolojiye ve değişen mutfak alışkanlıklarına rağmen geleneksel zanaatını sürdürmekte ısrar ediyor. 1956 doğumlu Çekeneci, 1973 yılında liseden ayrılıp babasının yanında çırak olarak başladığı mesleği, bugün de aynı azimle sürdürüyor.
“Bu meslek tarihi bir miras” diyen Çekeneci, kalaycılığın bir dönem Zonguldak’ta oldukça yaygın olduğunu, sadece bulundukları pasajda 12 kalaycı dükkânı olduğunu söylüyor. Ancak zamanla bu sayı ikiye düştü. “Ustalar vefat etti, çocukları mesleği sahiplenmedi,” diyen usta kalaycı, mesleğin tükenişini üzülerek izliyor.
Babasının, amcalarının ve dedesinin de kalaycı olduğunu belirten Çekeneci, “Aile mesleği bu. Hatta büyük dedemin amcası Kalaycı Mehmet, bu işin piri sayılırdı” diyerek mesleğin köklü geçmişine dikkat çekiyor.
Kalaycılığın zorluğuna da değinen Çekeneci, “Vatandaş kalayı zor sanıyor ama en zor kısmı kapların hazırlanması. Her biri yedi işlemden geçer. Kostik asit, tuz ruhu, kömür, demir tozu derken kaplar en sonunda kalaya hazır hale gelir.” diyor.
Bakır kapta pişen yemeğin tadının başka olduğunu söyleyen Çekeneci, Mengenli aşçılar ve İstanbul’daki bazı seçkin restoranların hâlâ kalaylı bakır kaplar tercih ettiğini ifade ediyor. “Bakır yemeğe lezzet katar, bunu bilenler zaten bırakmıyor.” diyerek mesleğin ince zevkine vurgu yapıyor. En büyük sıkıntısının çırak bulamamak olduğunu belirten usta kalaycı, “Gençler masa başı iş peşinde. Bu işin zahmeti var ama sanatkâr aç kalmaz. Benim çocuklarım da yardım etti ama kalayı öğrenmediler. Biz bırakınca bu meslek bitecek gibi görünüyor.” sözleriyle endişesini dile getiriyor. 86 yıllık dükkânın da kendisi gibi yıllara direndiğini anlatan Çekeneci, “Burası Zonguldak’ın en eski kalaycı dükkânı olabilir. 1939’dan bu yana bu meslek burada yaşatılıyor. Ama artık sona yaklaştık.” dedi.