Zonguldak’ta Ağustos ayında bir otoparkta park halindeki lüks aracın kundaklandığı ve iki araç ile bir evin hasar gördüğü olayın ilk duruşması, 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava sürecinde ortaya çıkan detaylar ve iddialar ise kan dondurdu. Sanıklardan Burak Ö’nün ifadelerinde dikkat çekici detaylara yer verdiği görüldü.
Olay, 18 Ağustos 2024 saat 04.30 sıralarında İncivez Mahallesi Aydoğmuş Sokak üzerindeki Sahilkent Sitesi C Blok otoparkında meydana geldi. B.Y.'ye ait 67 ADT 422 plakalı otomobil, park halindeyken iddiaya göre patlama sesiyle birlikte alev aldı. Alevler kısa sürede otomobilin çevresindeki araçları da etkilerken, yangını fark edenlerin ihbarıyla olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, alevleri söndürürken, dumandan etkilenen apartmanda yaşayanlar tahliye edildi. Tamamen yanarak hurdaya dönen otomobilin çevresindeki 2 araçta hasar meydana gelirken, apartmanın dış cephesi ve garaj kısmında da alevlerden dolayı yanmalar oluştu.
Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis ekipleri yüzünü kapatan bir şüphelinin elinde bidon ile otoparka girdikten bir süre sonra ayrıldığını, kısa süre içerisinde de yangının meydana geldiğini belirledi. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM), Asayiş ve İstihbarat Şube Müdürlüklerince koordineli bir çalışma yürütüldü. İstanbul'da üç gün süren operasyonun neticesinde titiz bir soruşturma gerçekleştirildi.
Olayın, İstanbul'da tefecilik faaliyetleri yapan organize bir suç örgütüyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ersin Y. ile diğer şüpheliler E.Y., B.Ö., S.İ.B., Y.B., H.S.B. isimli şüpheliler gözaltına alınmış, emniyetteki işlemleri tamamlanan 6 şüpheli geniş güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi'ne getirilmişti. Sanıklardan S.İ.B, E.Y, B.Ö. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar B.Ö, E.Y, S.İ.B ve müştekiler B.Y, İ.Y, F.Ö, A.K, F.K, Y.E.G, K.K, V.K, Ş.Ö, E.D ile taraf avukatları hazır bulundu. Müşteki S.E’nin avukatı ise mazeret dilekçesiyle davaya katılmadı.
Zonguldak Kaçakçılık ve Organize Suçlar Bürosu’nun iddianame ve iddianame kabul kararının okunmasıyla başlayan davada Ş.Ö, V.L ve M.S, şikâyetten feragat dilekçesini ibraz ettiler.
B.Ö ve S.İ. beyanlarında, savunmalarını mahkeme heyeti önünde yapmak istediklerini belirttiler.
S.İ.B: “BU İŞİ YAPMAK ZORUNDA KALDIM”
Sanık S.İ.B, mahkemede verdiği ifadesinde, örgüt lideri Ersin Y.'nin kendisini tehdit ettiğini ve eşinin sigortasını kesmekle korkuttuğunu belirtti. S.İ.B, şunları söyledi:
“Ersin bana önce eşimi sigortalı yapmayı teklif etti, sonra da kendisini borçlu hissettirdi. Uyuşturucu kullanırken çekilmiş bir fotoğrafımla beni tehdit etti. Bana dolu bir benzin bidonu vererek Kadirhan’ın aracını yakmamı istedi. Bu işi yapmak zorunda kaldım. Ersin ve bizim aramızdaki iletişim Yusuf’un telefon üzerinden kuruluyordu. İstanbul’a dönerken Ereğli‘den yola çıktığımızda petrolde durduk ve yakıt aldık. Yusuf telefonuna bilgi almak için Zonguldak‘ta yangın diye haberlere baktı. Onu görünce B.Ö. bize kızdı. ‘Site altındaki araba yakılır mı’ dedi. Biz İstanbul’a varınca önce Küçükçekmece’ye gittik park halinde olan diğer arabayla aracımızı değiştirmeye gittik sonrasında Büyükçekmece’ye gittik. Köprünün orada bir yerde E.Y. Porsche marka arabasıyla geldi. Sonrasında Burak Ersin’in yanına gitti ben olaya işleyen kişi olduğum için herhangi bir kamera kaydına girmeyeyim diye Burak araçtan indi ve E.Y.’nin yanına gitti muhtemelen gece ne yaptığımızı E.Y’ye söylemişti. Sonrasında Burak’ın hesabına E.Y. 10.000 TL yolladı sonrasında biz Silivri’ye gittik. Pişmanım ve eşim ile çocuğuma bakmakla yükümlüyüm.”
Sanık, olayın ardından Ersin Y.'nin kendilerine 10.000 TL gönderdiğini ve İstanbul’a döndüklerinde başka bir araçla kaçış organize ettiklerini de ekledi.
Duruşma sırasında sanıkların gülme halleri, salondakilerin tepkisine neden oldu. Mağdur avukatları, olayın yalnızca bir kundaklama değil, aynı zamanda organize suç örgütünün faaliyetleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.
“B.Y İÇİN DEĞİL K.K. İÇİN YAPTIK!”
Sanıkların, oto galeri ve inşaat gibi sektörlerde faaliyet gösterdiği ve tefecilik faaliyetleri ile mağdurları borçlandırdığı iddia edildi.
S.İ.B, devamında, “Biz bunu B.Y. için değil K.K. için yaptık yaptık. Zaten Ersin de bu aracın B.Y’ye ait olduğunu ancak Kadir Han’ın kullandığını söylemişti. Plakasını söylemedi ancak marka ve modelini söylemişti. Sitenin içine gidip araçları kontrol ettiğimi Ersin’in söylediği niteliklere uygun araç oydu. Bu nedenle o arayacaktı ayrıca müştekiler vekilin bana sorduğu sorunun devamını da gösterdiği iki adet ekran görüntüsündeki 67 ADT 422 plakalı araç benim yaktığım araçtır.”
Sanıkların ifadeleri, örgütün tefecilik, yasa dışı bahis, sahte fatura düzenleme ve zorla mal edinme gibi geniş bir yelpazede suç işlediğini ortaya koydu. Ayrıca, örgüt liderinin mağdurları borçlandırarak mallarına el koyduğu ve mal varlıklarını farklı şirketler arasında devrederek izlerini kaybettirdiği ifade edildi.
“SANIK E.Y. TEFECİLİK YOLUYLA MAĞDURLARIN EVLERİNE, ARABALARINA VE ARSALARINA EL KOYMAKTADIR”
Sanıklardan B.Ö., savunmasında olayın ayrıntılarını mahkeme heyetine aktararak, örgütün sahte şirketler kurduğunu, bu şirketler üzerinden yasa dışı finansal işlemler gerçekleştirdiğini anlattı. B.Ö., ifadesinde şu detaylara yer verdi:
“Ersin Y., tefecilikle mağdurları borçlandırıp mallarını alıyordu. Şirketler arasında sahte fatura düzenleyerek kara para aklıyordu. Ayrıca, suç örgütü üyeleri tehdit ve şantaj yöntemlerini sürekli kullanıyordu. Bana da ‘Ya bizimle çalışırsın ya da ailen zarar görür’ diyerek baskı yaptılar. İstanbul Küçükçekmece’de küçük bir dükkanım var. Sanıklardan Hami, 3-4 yıldır benim yanımda çalışmaktadır. Sanık S.İ.B. kargocu olarak çalışmaktadır. Benim yanıma son zamanlarda daha sık gelmeye başlamıştır. Ersin kardeşi, annesi, babası, Eren Y.’nin sevgilisi adına şirketler kurmuştu. Bu şirket adları L.O, H.O, Y.R, B.Ö, P.G. isimli şirketlerdir. B.Ö. bu benim adıma kurulan bir şirkettir ancak sorumlusu E.Y’dir. Hasar çözüm merkezi adı ile bir şirket kurdular. Bu şirketin ortaklarından biri Z.E, biri E.Y’nin ablasıdır. Ayrıca ben 2016’da iflas ettiğimden ablam adına kurduğum şirkettir doğrudur. Kaza yapan araçların işlemleri ile ilgili dosya hazırlanır ve avukatlar takip eder. Ambulans şoförleri iş başına para almaktadır. Sanık E.Y. tefecilik yoluyla mağdurların evlerine, arabalarına ve arsalarına el koymaktadır. El koyduktan sonra yani bunu hukuki vasıtalarla icra dosyası açtıktan sonra haciz yolu koyduruyor. Sonrasında yukarıda saydığım şirketler arasında el değiştiriyor. Ben E.Y.’nin ve K.K’nin 2019-2020 yıllarından beri tanırım. Ben oto tamircilik yaptığımdan ersin benim dükkanın karşısındaki dükkanda aracını tamir ettiriyorlardı. O dönemde K.K. ile birlikte çalıştıklarından ikisini bir tanıdım. 10-12 gün önce İstanbul’da bulunan P.G. isimli şirkete E.Y. 67 AEM 546 plakalı Porsche aracını bakıma getirdi. Hami ile birlikte bakımını yaptık. ‘İstanbul’dan Zonguldak’a gideceğim ve çok yorgunum gelir misin? Değişiklik olur” dedi. Ben de ‘Olur’ dedim. Arabanın bagajını açtığımda bir laptop, mavi bir bavul ve ayakkabı vardı. K.K’nin kimliğini laptopun ön cebinden aldı ve kendi cebine koydu. Bakım için getirdiği araçlar benim dükkanıma yakın mesafede duruyorlardı. 06 TC 136 plakalı araç daha önce bir CHP milletvekilinin kullandığı araçmış el konulduktan sonra sandık Ersin birkaç şirket üzerinden aktarma yapıp sevgilisi M.D’nin üzerine kaydetmiş. H.S.B. birlikte Porsche marka araçtan aldıkları bu eşyaları 06 TC 136 plakalı aracın bagajına koydular sonrasında ben Ersin’le birlikte 67 plakalı araçta Zonguldak’a geldim. Kozlu’da birkaç kişiyle görüştü bu sırada ben de yanındaydım. Bu görüştüğü kişilerden biri Mehmet E.’nin evinde konakladık.”
Mehmet E.’nin yasadışı bahisle uğraştığını ifade eden B.Ö, Ersin’e de 5.5 milyon lira borcu olduğunu söyledi.
“P.S’YE TECAVÜZ ETTİĞİ İÇİN BAKIRKÖY ADLİYESİ ŞİKAYETÇİ OLDURTTUM”
B.Ö, Mehmet E.’nin Chrysler aracının da S.E.’ye alacak verecek işlerinden dolayı geçtiğini aktararak, “Evde konaklama yaptık. Sabah dokuz civarında evden çıkış yaptık. Aracı ben kullanıyordum. Yol tarif ettiler. Sağda kaldırıma çık. Çıktım sağda galeriler vardı. Bana yolu tarif etti ve ‘Oraya git ve 06 CUT 646 plakalı araç ve siyah Mercedes‘e orada mı bak’ dedi. Baktım siyah Mercedes’in plakası yoktu. Bu araç yani plakası olmayan Mercedes suç konusu yakılan araçtır. Mercedes oradaydı ancak arka kapısı yoktu. Çekme belgeli olduğunu düşünüyorum. Diğer araçta garajda yoktu. Ersin’e söylediğimde de ‘K.K. nasıl olmaz o kumardan gelmiştir bu saatte uyuyordur’ dedi sonra tekrar oraya gittik. Araç sitede değildi ancak sitenin alt tarafında gecekondu tarzı bir yerin önünde park halindeydi. Aracı gördüğü yerde fotoğrafını çekti ve kendi telefonuna konum attı. Sonra oradan ayrıldık. Mehmet E. ile kahvaltı yaptık. Sonrasında İstanbul’a döndük. Kendisi dönüş yolunda iken uyuşturucu içti. Sonra bana ‘Ben bu K.K. olayını çok fena kafama taktım. Aracını beysbol sopasıyla parçaladım. P.S’ye tecavüz ettiği için Bakırköy adliyesi şikayetçi oldurttum. Yine yetmedi P.Ö. vasıtası ile silahla K.K.’yi vurdurtmak istedim olmadı, ‘Sen onun aracını yakabilir misin?’ diye sordu” şeklinde konuştu.
ADAM VURMAK 20 BİN TL!
P.S. olayını açıklamak istediğini ifade eden sanık, “Ben bir keresinde Bodrum’da Aytuğ ile birlikteyken M.D. ve E.Y. vardı. Aramızda geçen konuşma sırasında telefon geldi. Arayan P.S’ydi. Aralarındaki konuşmada boksör Berkay vasıtasıyla K.K’yi korkutmak için vurulması amacıyla 20 bin TL istedi. Para E.Y. vasıtası ile Pınar Selenay‘ın hesabına aktarıldı. P.S. Berkay’ın hesabına attı. 15 gün sonra P.S. iş çevirdi bu paranın kendisinin videoları olması nedeniyle K.K. ve Berkay tarafından tehdit edildiğini ve bu 20 bin TL’yi Berkay’a yolladığını söyleyerek ifadesini değiştirdi. Ben arabada giderken E.Y.’nin araç yakma teklifi için ‘Abi beni bu işe karıştırma’ dedim. O zaman ‘Ben S.İ.B. ve H.S.B.’ye söylerim kulaklarına fısıldarım, gerekirse zarf atarım yaptırırım.’ dedi.” diye konuştu.
FENOMENİN İSMİ DE KARIŞTI!
B.Ö, ifadesinde, Türkiye’nin yakından tanıdığı fenomen ve güzellik merkezi sahibi olmasıyla da tanınan A.K. ile ilgili de çeşitli iddialara yer verdi. Müşteki B.Y’nin kuzeni olduğunu öne sürdüğü A.K. ile ilgili B.Ö. şu ifadelere yer verdi:
“A.K, Bahçeşehir Esenkent’te güzellik salonu işletmektedir. A.K’nin çalıştırdığı bu güzellik merkezlerinde fatura ve çeklerin sahte kesilerek naylon faturacılık yaptıklarını biliyorum. Aytuğ K. ile sürekli irtibat halindeler. A.K.’nin instagramda fenomen olduğunu biliyorum. A.K. ile Aytuğ K. ‘nin sürekli K.K.’yi takip ederek nerede olduğunu E.Y’ye bildirdiklerini de biliyorum. A.Y. ve N.T. adına şirketler vasıtası ile işlem yapılıyor ise bu işlemlerde herhangi bir dahilleri yoktur. Ancak bu kontrollerin işlemlerin hepsi E.Y. tarafından yapılmaktadır. E.Y. bana defalarca faize borç para vermiştir. 2023 yılı mart ayında 300.000 TL’lik senet 30 Haziran 2023’te 600.000 TL’lik senet 30 Aralık 2023’te 400 bin TL’lik senet vermiştir. Bunlar icraya konmadı. Bunlara faiz vermedim. Bunlardan hariç diğer paraların faizlerini ödedim. Babamı tehdit etti. Benim doğruları açıklayacağımı ve İstanbul’da bu konuyla ilgili yani şirket işleri ile ilgili şikayetçi olacağım bildiklerinden el koydular. Bu açıkladığım detaylardan sonra K.K’nin kullandığı aracın yakılması olayı ile ilgili olarak benim E.Y. dükkanıma geldi. S.İ.B ve H.S.B.ile konuştular. Ben konuşma sırasında yanlarına değildim ama S.İ.B yapmayı kabul ettiği için ersin ona iPhone telefon verdi. Çünkü FaceTime’dan konuşuyorlardı. Ayrıca biraz uyuşturucu madde ve benzin bidonu da verdi. Bu bidonu Sabri ve Hami 34 ELN 090 Egea araca birlikte koydular. Bana da aracı yakmıyorsun bari bu işin getir götürünü yap dedi ben de bunu kabul ettim. Burada hatalıyım pişmanım.”
“BİTCOİN, SOĞUK CÜZDAN, TEFECİLİK, YASA DIŞI BAHİS İŞLERİYLE KAZANIYORLAR”
B.Ö. olay günüyle ilgili şunları anlattı:
“Sabri, Hami, ben yola çıktık. Zonguldak’a ilk gittiğimizde Yusuf yoktu yanımızda. Biz İstanbul’a yola çıktık civarı. Biz Ereğli Devlet Hastanesi’nin önünde buluşmaya kararlaştırmıştık. Ben aracı kullandığım için Sabri’yi polis evinin orada bıraktım. Hami ile Ereğli‘ye gittik. Bir müddet sonra Sabri geldi. Vakit sabaha karşıydı. Sabri bize, ‘İşi yapamadım, benzin bidonunu sakladım. Araç yoktu’ dedi. Sabri otobüsle geldi. Bizi tekrardan Ersin aradı. ‘Yeni gidin, bakın’ dedi. Biz tekrardan gittik, baktık ama araç yoktu. Bunun üzerine biz İstanbul’a döndük. Sonrasında Ersin tekrar Sabri’yi aradı. ‘Kadirhan yolda, Zonguldak’a geliyor. Instagram’dan baktırdım. Artık şu işi bitir, sıkıldım.’ demiş. O sırada Yusuf da bizimle geldi. Yusuf’a biz ne yapacağımızı söylemedik, daha doğrusu ne yapacağımızı biliyordu. Hatta Sabri’ye benzini nereye dökmesi gerektiğini söyleyen de Yusuf’tu. Ersin, bize ‘Telefonunuzu götürmeyin’ dediğinden üçümüzde de telefon yoktu. Yusuf’un telefonunu Ersin ile iletişim kurabilmek için kullandık. Bundan Ersin’in bilgisi vardı. Dönüşte Mimaroba’da buluşmak amacıyla bu telefon üzerinden iletişim kurmuştuk. İşi bitirip döndüğümüzde ben Ersin’in Porsche marka aracıyla beklediği yere gittim. Ne yaptığımızı anlattım. O da İş Bankası hesabıma 10.000 TL para gönderdi. T.Y. Kozlu Belediyesi’nde çalışanlardan temlik alıp çevreye faize para verir. Şirketler adına mal verilmediği, satış yapılmadığı halde faturalar düzenlenip para aktarımları yapılır. Bildiğim kadarıyla paraları Bitcoin, soğuk cüzdan, tefecilik, yasa dışı bahis işleriyle kazanıyorlar. Şirket cirosunu yükseltip birbirleri üzerinden gerçekte olmayan işlemler yapıyorlar. Bu işleri Eren anladığından, Eren’in kontrolü altında gerçekleşir. Hatta ‘Süper Bet’ isimli, mavi-beyaz amblemli internet sitesini Mehmet E. işletmektedir”
Bu esnada duruşma salonunda bulunan Mehmet E. “Ben Mehmet E’yim. Böyle bir şey yok yalan söylüyor.” dedi.
“KOKAİN KULLANILDI: GARİBAN OLDUĞUMUZ İÇİN SUÇU BİZİM ÜZERİMİZE ATIYORLAR!”
Burak Öncel, savunmasının devamında, “Madem yalan söylüyorum, Sercan E., Ahmet S., Kadirhan K.’ya bahis oynatır. Hatta Kadirhan’a Mehmet’in bana alt yatır, üst yatırım şeklinde bahis talimatları verdiğine dair video kayıtları Kadirhan da mevcuttur. Ayrıca ben ve E.Y, Mehmet’in evinde kaldığımız gece Mehmet 2 gram kokain alıp eve gelmişti. Ben ve diğer sanıklar gariban olduğumuz için bizim üzerimize suçu atıyorlar. Hatta ben cezaevindeyken sekiz tane avukat Baybora’nın avukatı Güven yiğit ve Kadir Han’ın yolladığı avukatlar da vardı beni suçu kabul etmem konusunda tehdit etmiştir. Ben cezaevindeyken ailemi de tehdit ettiler. Bununla ilgi ailemin Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi oldukları dosya vardır” dedi.
DAİRE VE PARA TEKLİF ETTİLER!
Sanık B.Ö. kendisine atfedilen suçlarla ilgili olarak cezaevinde E.Y’nin kendisine çeşitli vaatlerde bulunduğunu öne sürdü. Sanık, E.Y’nin kendisine 1+1 daire, 150 bin TL para ve eşinin sigortalı yapılması teklif ettiğini, ardından tüm bu vaatlerin yerine getirilmesi için kendisinden evrak düzenlemesini istediğini söyledi. Öncel, bu sürecin ardından teklifi reddettiğini belirtti.
Duruşmada ortaya çıkan bir diğer ilginç gelişme ise, duruşma salonunda bazı kişilerin fotoğraf çekmesiyle ilgiliydi. Mehmet E., eşine nerede olduğunu bildirebilmek için sadece ayakları gösterir bir fotoğraf çektiğini belirtti.
Sanık B.Ö, ailesi ve kendisi üzerinde baskı kurularak, şantaj yapıldığını ve aile eşyalarının da karıştığını belirterek suç duyurusunda bulundu. B.Ö.’nün E.Y. tarafından 1 milyon 400 TL'lik bir borçla suçlandığı, E.Y.’nin ise kendisine yönelik uygunsuz bir video şantajı yaptığı iddiaları da duruşmada dikkat çekti.
Duruşmada Mala Zarar Verme ve Tefecilik Yapmak suçlarından sanık Ersin Yiğit’in üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosya içerisinde bulunan müşteki ve bilgi sahibi sıfatıyla ifadesine başvuruların beyanlarına göre kuvvetli suç şüphesinin varlığı, atılı suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırlarına göre sandığın kaçma şüphesinin bulunması, delillerin henüz toplanmamış olması, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluştuğu adli kontrol tedbirinin bu aşamada yetersiz kalacağı yönünden E.Y’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
B.Ö. ve S.İ.B. ise “Mala zarar verme” suçu yönünden dosyada mevcut delil durumu tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye edildi.
Bir sonraki duruşma günü 4 Nisan 2025 olarak belirlendi.