Zonguldak Günleri ve Atatürk Havalimanı

Abone Ol

Hafta içi Zonguldak günleri için İstanbul’daydık.
Perşembe sabahı başlayan yolculuğumuz öğleden sonra 14. 30 gibi Atatürk Havalimanı fuar merkezinde son buldu.
Atatürk havalimanına uzun süredir gitmemiştik.
Gerçekten ülkemizin uzun yıllardır havayolu yükünü alan havalimanı terkedilmiş bir görüntü veriyor.
O canlılık gitmiş.O tenhalık  gelmiş.
İnsan olmayınca.Canlı olmayınca.
Terk edilmişlik başlıyor.
Çok büyük bir havalimanı pistleri çoklukla olan.
Geniş bir alana yayılma.
Günde 1250 uçağın indiği ve kalkış yaptığı.
Bugün için sadece kargo uçaklarına açık.
Bir küçük pisti açık.
Büyük pisti ne durumda bilmiyorum.
Burada millet bahçesi projesi vardı.
Projeye evet.
Pist yıkımına hayır.
Ayrıca Atatürk havalimanı.
İstanbul otogarından Havalimanına metro taşımacılık olan.
Hem de en kolay ve en hızlı   ulaşım şekli ile havalimanına sadece 15 dakika da gelebiliyorduk.
Şuraya gelmek istiyorum.
Yeni İstanbul havalimanı İstanbul’u geleceğe taşıyacak.
Ülkemizin vizyonu ve misyonu.
O gün adına yedi milyar dolara mal oldu.
Bugün  ise çok daha büyük rakamlara çıkacağına inanıyoruz.
Bir an önce yapılması çok önemliydi.
Cumhurbaşkanımızın ileriyi gören vizyonu da eklenince.
İstanbul havalimanı mucizevi bir şekilde çok çabuk tamamlandı. 
Ne dersek diyelim.
Bugün artık İstanbul havalimanı tartışmasız .sektöründe dünya lideri.
Bizlerinde gururu ve onuru.
Günde bugün için tam 1500 uçak iniş ve kalkış yapabiliyor.
Bu sayı daha da artacaktır.
Çünkü o kapasite kat ve kat İstanbul havalimanında var.
Mevcut.
Şimdi devamla.
Atatürk havalimanını o hali ile koruyalım.
Pistlerin bakımını yapalım.
Ne olur veya olmaz adına ihtiyaç halinde kullanalım.
Bugün adına fuar ve ülke geneli illerin tanıtım günleri ile.
TEKNOFEST ile.
Kargo uçakları ile varlığını sürdüren Atatürk havalimanı.
Daha da fonksiyonlu olsun.
Havalimanının terk edilmiş ruhu gitsin, yerine yeni canlılıklar gelsin.
Bakımı yapılsın.
Binalar korunsun.
Çünkü o tesisler milli servet.
Milli serveti koruyalım ve kollayalım. 
Havalimanı içinde yer alan misafirhane gerçekten çok tercih edilen bir yer değil.
Kahvaltı ve lokantası olmayan misafirhane olur mu?
Su bile yok.
Pes yani.
Sadece konaklama ve yatma adına ne kadar basit düşünce.
Ben orada konaklamaya ekibim adına  hayır dedim ve ama pek çok meslektaşım  ve görevliler orada kalmış.
Hiç biri memnun değil, mutlu değil. 
Bu misafirhane bir an önce daha fonksiyonel hale gelmeli.
Yada  gelemiyorsa.
Kapatılmalı.
Bir not daha ekleyelim.
Atatürk havalimanın olduğu bölge imara açılmasın.
O güzelim tesis bir şekille kullanma becerisini gösterelim.
Harabeye gidişi durduralım.
Gidişatı bugün adına çok da beğenmedim.
Son olarak, İstanbul dönüşü,  Sabiha Gökçen havalimanın ikinci pistin açıldığını gösteren Cumhurbaşkanımızın da fotoğrafı olan dev pankartı görünce çok mutlu oldum.
Hakikaten Sabiha Gökçen de Anadolu yakasının dünya ölçeğinde çok önemli bir havayolu olarak hizmet yerine getiriyor. Bu müjdenin Cumhurbaşkanımız tarafından verilmesi de çok önemli ve değerliydi.
Çünkü bu pistin yapımı.
Bitmemesi.
Tam bir yılan hikayesine dönüştü.
Bu kadar uzun sürer mi?
Nihayet sonunda bitti.
Tamamlandı.
Ve hizmet veriyor.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
Yarın Zonguldak günleri  ile yazımız devam edecek…