Tekstil.
Çok önemli bir sektör.
Ülke olarak 1980’li yıllardan bugüne tekstilde çok iyiyiz.
Hep markalar yaratıyoruz.
İhracat odaklı çalışıyoruz.
Tekstilin olmadı il yok.
Hele ki teşvikli tekstil.
Ballı kaymak.
Tekstil.
Hem üretim.
Hep istihdam.
Hem ihracat.
Bir çok yönden etki ediyor.
Bir çok il gezdik.
Gördük.
Tekstilde çok iyi .
Ama Zonguldak zayıf.
Neden?
Bartın bile iyi.
Karabük çok iyi.
Zonguldak zayıf.
Düzce ve Bolu nasıl?
Bilemiyorum.
Ama Zonguldak tekstilde yok.
Bugün bu konuyu köşemizde değerlendirelim.
Yazalım.
Neler olmalı.
Geçtiğimiz gün internette şöyle bir gezinirken güzel bir açıklamaya gözüm çarptı ve baştan sona okuyunca da ilimiz için içim parçalandı
Açıklama tekstil ile ilgiliydi.
“Tekstil ihracatımız yılın ilk yarısında yüzde 126 arttı” diyordu
Diyen de Ege tekstil ve hammaddeleri ihracatçıları birliği başkanı Jak Eşkinazi idi.
Ve şöyle devam ediyordu:
Covid-19 süreci devam ederken aşılamanın hız kazanması ve fiziksel mağazaların açılmasıyla birlikte beklenen olumlu etkiler görülmeye başlandı.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği olarak Haziran ayını bir önceki aya göre yüzde 122 artışla diğer beş ayda olduğu gibi rekor kırarak 36,5 milyon dolarlık ihracatla kapattık. Ocak-Haziran döneminde ise ihracatımızda yüzde 126 artış gerçekleşti ve bir önceki yıl Ocak- Haziran döneminde ihracatımız 92 milyon dolarken bu yılın ilk 6 ayında ihracatımız 208 milyon dolara yükseldi.
Bu yılın ilk yarısında en çok ihracat yaptığımız ilk 5 ülke sırasıyla; Pakistan, Çin, İtalya, Portekiz ve Hindistan oldu.
Pandemi sürecinde öne çıkan iki önemli kavram vardı. Birincisi alışkanlıkların değişip kaynakların kullanımının daha bilinçli hale gelmesi ikincisi ise dijitalleşme. Birliğimizin bu dönemde de önceliği sürdürülebilirlik , dijitalleşme ve her dönem olduğu gibi katma değerli ihracat olmaya devam etti.
Tekstil, çevreye en fazla zarar veren ve dünyada en çok su israfına yol açan sektörlerden arasında yer alıyor. Korona sonrası toparlanmanın hedefinde iklim krizi, çevre dostu üretim ve dijitalleşme olmalı.
Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme politikalarını sağlam zeminler üzerine inşa eden ve hızla aksiyona geçen ülkeler artık küresel ekonomiyi domine ediyor.
Bölgesinin, tekstil sektöründe organik pamuk, organik kumaş ve organik kıyafet üretiminde öncü konumda olması önemli bir avantaj.
Ayrıca, Tekstil Mühendisliği mesleğine ilginin artırılması ve gençlerimizin Tekstil Mühendisliğini tercih etmelerini sağlamak amacıyla tekstil ve hazır giyim ihracatçı Birlikleri olarak tanıtım kampanyalarına devam ediyoruz.
Üniversite sınavında ilk 80 bine girerek burs şartlarını sağlayan tüm öğrencilerimize eğitim hayatları boyunca asgari ücrete kadar karşılıksız burs sağlıyoruz.
Gençlerin önünü açarak, ekolojiyi koruyarak, güncel kalarak kısacası akıllı uzmanlaşarak ilerlediğimiz sürdürülebilir üretim planımızla gelişen ve büyüyen Türkiye ekonomisi için durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz.”
Evet açıklama böyle
Zonguldak’ta böyle açıklamalar duymamız görmemiz ve yaşamamız olanaksız
Bizde böyle önemli üreten isimler ve beyin fırtınaları olsun.
Tekstilde hak ettiğimiz yeri alalım.
Bu boşluğu değerlendirelim.
Tarımda OSB ‘ler hayata geçirirken.
Tekstilde OSB’leri peş peşe yaratalım.
Hem istihdamımıza katkı versin.
Hem ihracatımız yükselsin.
Hem de istihdam sağlayalım.
Zonguldak TSO ve ilçe TSO’lar bu konuda projeleri tek tek uygulamayı koysun.
Koymalı.