Emekçi kentinden emekli kentine dönüşen ve tüm akıllı başlı insanlarının göç ederek kentten uzaklaştığı Zonguldak bilindiği gibi kala kala cadde ve sokaklarda bağırıp çağıran insanlarla, kafaları bir tuhaf traşlı gençlerle, bir kaldırımdan diğer kaldırıma laf atan serserilerle, garip ve her türlü modaya aykırı bir şekilde giyinen kadınlarla, benzer görüntülerle doldu taştı.

Kentin tek ana caddesinde gün boyu ekolayzırlı teyplerini dibine kadar açarak ve evinde yandım Allah makamında müzik dinlediği halde sokağa çıktığında canavarlaşıp pop müzik yayını yapan hanzoları izlemek artık bu kentin insanını bıktırmış durumda.

Ana su borusu patladı, çok sayıda mahalle etkilendi Ana su borusu patladı, çok sayıda mahalle etkilendi

Bütün bunların nedeni ise eğitimsizlik. Böyle bir eğitimsizlik başka yerde yok, Zonguldak’a özel. Eğitimin sorumlusu durumunda olan İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise asli görevi yerine Yayla Okulunun yıktırılması için çaba sarf ediyor. Müdürlük bununla da kalmıyor Yayla Konağının çukur bir yerinde bulunan ve her an sel felaketine maruz kalabilecek bir arsa içine yeni Yayla okulunun yapılabilmesi projesini halka anlatıyor.

Duyanların “bu ne biçim bir garabetlik” diye konuştuğu konu daha çok tartışılacak ancak eğitim alamayan çocukların ebeveynlerince “toplayıcılık” ve “dilencilik” yaptırıldığını kanıtlayan görüntüler ülkenin başka yörelerindeki gibi gündemde kalmaya devam edecek.

İşte Zonguldak halkı da tüm bunlara isyan ediyor ve “Zonguldak’ın imajı böyle olmamalı, bu hale dönüşmemeliyiz” diyerek Milli Eğitim Müdürlüğünü biraz yaratıcı olmaya ve okula giden çocukların karınlarını doyurmaya davet ediyor.

Koltuklarından olmamak için yanaşılan vekillerin biraz da ona buna rant sağlamak için uyduruk okul arazilerine proje çizdirmek gayretini bırakıp bu çocukları doyurmanın yollarını aramaya davet eden vatandaş çocuklarının sokaklardan kurtarılıp eğitime kazandırılmalarının gereğini hatırlatıyor.

Muhabir: Sermet Aksu