Son dönemde Türkiye genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da intihar vakalarındaki artış endişe verici boyutlara ulaştı. Ekonomik sıkıntılar, geçim derdi ve artan internet bahis oyunları gibi nedenlerle borç batağına saplanan vatandaşlar, çaresizliğin pençesinde depresyona sürükleniyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Zonguldak Aniel Psikolojik Danışmanlık ve Koçluk Merkezi’nden Psikolog Humay Özsoy, intihar vakalarının ardında yatan sebepleri ve önleyici adımları anlattı.
“İntihar, bir karar değil, bir çağrıdır”
İntiharın yalnızca bir karar olmadığını vurgulayan Psikolog Humay Özsoy, sürecin arkasında karmaşık psikolojik, sosyal ve biyolojik etkenlerin olduğunu belirtti. Özsoy, ekonomik zorluklar ve toplum baskısının insanları çaresizliğe sürüklediğini ifade ederek şunları söyledi:
“İntihar, bir insanın hayatına kendi eliyle son vermesi gibi ağır bir durumdur. Ancak bu noktaya gelmek bir anda olmuyor. Ekonomik dalgalanmalar, geçim sıkıntısı, aile içi problemler ve yalnızlık gibi etkenler, bu umutsuzluğu körüklüyor.”
Özsoy, intihar vakalarının yaygın psikolojik sebeplerini şu başlıklarla özetledi:
Depresyon: Umutsuzluk ve değersizlik hissi, kişiyi çıkmaza sürükler.
Kaygı Bozuklukları: Sürekli endişe, zihni yıpratır.
Travma ve Kayıplar: Sevilen birinin kaybı veya zor bir çocukluk, intihar riskini artırır.
Yalnızlık: Toplumdan dışlanmışlık hissi, yaşamdan kopuşu hızlandırır.
Toplumdaki Önyargılar: Ruh sağlığı sorunları yaşayan bireyler, damgalanma korkusuyla destek aramaktan çekinir.
Son dönemde artan geçim sıkıntısı ve borçlanma, vatandaşların umutsuzluğunu artırıyor. Özsoy, özellikle gençlerin geleceğe karamsar baktıklarına dikkat çekerek şöyle dedi: “Hayata atılmaya çalışan gençlerin hedeflerine ulaşamaması onları çaresiz bırakıyor. Ekonomik iyileşme sağlanamazsa bu tür vakalar maalesef artacaktır.”
İntiharın biyolojik yönüne de değinen Özsoy, beyindeki kimyasal dengesizliklerin risk oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, bazı kültürel değerlerin intiharı “onurlu bir çıkış” olarak göstermesinin, yanlış bir algı oluşturduğunu dile getirdi.
İntiharları önlemenin mümkün olduğunu vurgulayan Özsoy, çözüm için şu önerilerde bulundu:
Psikolojik Destek Almak: Uzman yardımı, depresyon ve kaygıyı hafifletir.
Farkındalık Yaratmak: Ruh sağlığı konuşmalarını yaygınlaştırmak önemlidir.
Sosyal Destek Mekanizmalarını Güçlendirmek: İnsanların yalnız olmadığını hissetmeleri gerekir.
Erken Müdahale: Risk altındaki bireylerin erken fark edilmesi hayat kurtarabilir.
Özsoy, intiharın bir çözüm değil, çaresizliğin sonucu olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Her bireyin hayatı değerlidir ve hiçbir sorun çözümsüz değildir. Dayanışma ve destekle bu zor zamanların üstesinden gelebiliriz.”
Haber: Fadime Yılmaz Elma