Cumhuriyet Yürüyüş Komitesi tarafından İstikbal ve Cumhuriyet yürüyüşü gerçekleşti. Madenci Anıtında toplanan grup “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) terörist istemiyoruz. Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attılar.
Madenci Anıtında toplanan grup adına konuşma yapan Türk Ocakları yöneticisi Burak Candaş, "Büyük Türk Milletine; Türk milletinin ateşle imtihandan geçtiği bu günlerde Zonguldak'taki milli kuruluşlar olarak burada biraraya gelmiş bulunuyoruz. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan PKK Terörünü bitirmek adına geçtiğimiz günlerde siyasi parti liderleri tarafından bazı söylemler ve talepler dile getirilmiştir. Bu söylemlere baktığımızda; Teröristbaşı Öcalan'a umut hakkı sağlanıp, ev hapsine çıkarılmasından, Yüce Meclisimizde konuşma yapmasına kadar, Türk milleti içerisinde ayrılıkları artırmak için birileri el yükseltmiş hatta eşit yurttaşlık gibi ipe sapa gelmez söylemler de dile getirilmiştir Bu söylemler Türk milletini yok saymış, şehitlerimizi, gazilerimizi ve gözüyaşlı ailelerini yine hayal kırıklığına uğratmış, toplumda büyük bir tepkiye yol açmıştır. Türk milletinin, devleti yönetenlere ve bu söylemleri dile getiren siyasi partilere güveni sarsılmıştır. Uykularımız kaçmış, endişelerimiz artmıştır. Yaşananlar gösteriyor ki, bu ipe sapa gelmez talep ve görüşler, Türk milletinden habersiz bir şekilde ABD güdümünde kapalı kapılar ardında görüşülmüştür. İktidar ile bazı muhalefet partileri amaçlarından uzak bir şekilde hareket etmiş, sözde milliyetçi olan bir siyasi parti de terörün siyasi uzantısı bir partiyle el sıkışmıştır. Böylece 101. yılına ulaştığımız Türkiye Cumhuriyeti ve binlerce yıllık Türk Devlet geleneği tarihi bir kırılma noktasına çekilmiştir. Yaklaşık yüzyıl önce ülkemizin dört bir yandan işgal edildiği ve onlarla birlikte hareket eden yerli işbirlikçilerin isyanlar çıkardığı en zor dönemde dahi bölücü teröre ve ayrılıkçılığa karşı taviz vermeden yürütülen milli tavırdan neden sapılmıştır?
Türk milletinin iradesinin, milli egemenliğin sembolü olan TBMM gibi kutsal bir mekana, Türk milletine düşmanlık eden ve onbinlerce vatandaşımızın, binlerce bebeğin katili olan ve bu ihanetin Yüce Türk Adaleti ile hüküm altına alındığı bir terör örgütünün elebaşının konuşma yapmak için davet edilmesi gaflet ve dalalettir. Muhalefet partisi liderinin "El yükseltiyorum" diyerek etnik gruplara taviz veren eşit yurttaşlık sözleri de gaflet ve dalalettir.
Gelinen son noktada ülkemizdeki siyaset ortamı kirlenmiş, ahlak kalmamış, ilkeler uçmuş, bununla birlikte Atatürk'ün 1927'den öngördüğü gaflet, dalalet ve ihanet safhalarının son aşaması açıkça görülmektedir.
İktidar sahiplerine sesleniyoruz;
Sözde, terörün sona erdirilmesi amacıyla başlatılan bu girişimler Türk devletinin terör karşısında yenildiğini mi ifade etmektedir? Çözüm Süreci adı verilen ve devletimize diz çöktürülmeye çalışılan süreçten, 15 Temmuz İhanetinden ders çıkarılmadı mı? Halen neyin peşindesiniz? Bu kaçıncı açılım? Hangi açılım sonuç verdi? Bu cesareti, nereden alıyorsunuz? Sizleri buna zorlayan bir güç varsa bunu Türk milletine açıklamak ve sine-i millete dönmek zorundasınız!
Aksi takdirde zaten yıllardır sığınmacı işgali ağır ekonomik kriz içerisindeki ülkemize ve vatandaşlarımıza karşı tarihi bır vebalın altına olacaksınız. Biz Büyük Türk Milletinin aziz evlatları Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin ve kazanımlarının koruyucuları asil vatandaşlar olarak alanda bu ve benzeri girişimlere asla izin vermeyeceğimizi gerekirse gücünü Türk milletinin sinesinden alan meşru müdafaa hakkımızı demokratik yollarla kullanacağımızı kamuoyuna duyururuz.
Konuşmaların ardından madenci anında toplanan grup valilik önüne kadar yürüyerek Atatürk anıtı'na karanfil bıraktı.
