İsmail Sefertaş; Gözdağını kabul etmiyoruz İsmail Sefertaş; Gözdağını kabul etmiyoruz

Türkiye'nin ünlü şairleri Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur'un can arkadaşı Kemal Uluser, "Kelebeğin Rüyası" filmi ile adı duyulmaya başladı ve Türkiye'de tanınmış şairler arasında yer aldı. Ancak, kaderleri diğer şairlerle benzerdi; edebiyata olan ilgileri ve yaşadıkları zorluklar. Kemal Uluser, Zonguldaklı Sepetçioğullarından Mustafa Efendi ve Amasralı Eyüceoğullarından Fatma Sabriye Hanım'ın çocuğu olarak 1914-1915 yıllarında Amasra'da doğdu.

Kemal Uluser, yoksul bir ailede büyüdü. Hem annesini hem de babasını küçük yaşta kaybetti ve büyükanesi Rukiye Hanım ona sahip çıktı. İlkokulu Amasra'da tamamladı, ancak ekonomik zorluklar nedeniyle bir süre eğitimine ara vermek zorunda kaldı.

Kemal Uluser, okumak isteğini Atatürk'e yazdığı bir mektupla ifade etti. Bu mektup sonucunda yatılı olarak okula alındı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümüne girdi. 1940'larda felsefenin önem kazandığı bir dönemde eğitim aldı ve maddi sıkıntılarla ve sağlık sorunlarıyla mücadele etti.

Ancak, yaşamının sonlarına doğru, 1944 yılında zatülcenp (verem) teşhisi konuldu. Arkadaşları ve ailesi, Kemal Uluser'i Validebağ Sanatoryumu'na yatırdı, ancak orada gerekli bakımı göremedi ve Cerrahpaşa Hastanesine nakledildi. Ne yazık ki, kısa bir süre sonra öldü. Üniversitedeki dosyasına göre, 3 Kasım 1944 tarihinde vefat etti. Arkadaşları ve bazı hocaları tarafından Merkezefendi'de defnedildi.

Kemal Uluser, Kastamonu Lisesi'nde eğitim aldığı dönemde değerli idareci ve öğretmenlerle karşılaştı. Bu okulda Abdülbaki Gölpmarlı ve Mithat İli gibi saygın isimler görev yapıyordu. Ayrıca, Osman Faruk Verimer de o dönemlerde müdür yardımcısıydı ve Almanya'ya gitmişti. Verimer, Görüşler adlı bir dergi yayınlamıştı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nda müsteşar olarak görev yapmıştı.

Kastamonu Lisesi Dergisi, o dönemde yayınlanan bir başka değerli yayındı ve Kemal Uluser bu dergide şiirlerini paylaşmıştı. Ancak, ne yazık ki, bu derginin 1935-1938 dönemine ait külliyatına ulaşılamadığı için bu şiirler görülememiştir.

Kemal Uluser, "Kemal Engin" takma adıyla şiirler yazdı. Bu şiirler Gündüz Dergisi'nde yayınlandı. Aynı dönemde üç düzyazısı da gözlemlenmiştir. Bunlar "Muzaffer Tayyip'e Mektup," "Edebiyatımız Üzerine," ve "Roman ve Romancı Hakkında" başlıklı yazılardır.

Kemal Uluser, şiir ve yazılarıyla dikkat çekti ve dönemin tanınmış şairleri ve yazarlarıyla etkileşimde bulundu. Rüştü Onur'un ölümünün ardından ona yazdığı mektupta, Onur'un hatırasını saygıyla anmış ve şairlerin izlerinin zaman zaman hatırlanacağını belirtmiştir.

Nurullah Ataç, Kemal Uluser'in yazılarını değerlendirdi ve onun özgün bir yol izlemeye çalıştığını vurguladı. Ayrıca, Cahit Sıtkı Tarancı, "Teselli Tarafı" adlı şiirini Kemal Uluser'in anısına ithaf etmiştir.

Kemal Uluser'in eserlerinin tamamı bulunamamış olsa da, dönemindeki edebi etkileşimler ve yazıları onun edebiyat dünyasında önemli bir iz bıraktığını göstermektedir.

Kemal Uluser, kısa ömrü boyunca büyük zorluklarla karşılaşsa da, edebiyata olan sevgisi ve azmiyle hatırlanıyor. Yaşadığı aşk ve dram dolu hayatı ile ön plana çıkan Kemal Uluser, 79 yıl önce bu dünyadan ayrılsa da hafızalara kazınan bir isim olmayı başarmıştır.  /Haber Merkezi

Editör: Murat Barutçu