Global anlamdaki pandemik koronovirüsü vakalarının artması üzerine iktisadi yaşama olan etkilerini azaltma amaçlı AKP tarafından uygulamaya konulan ekonomik istikrar kalkanı paketinin ne kadar etkili olabileceği halen tartışılırken; bu çerçevede eleştiride bulunan bir kısım iktisatçılar Corona virüsü salgınının ekonomiye etkilerini azaltmak için çıkarılan önlem paketini yetersiz bulan iktisatçılar, mevcut maliye politikalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirtip alternatif önerilerde bulundular. Çağrı metninde imzası bulunan iktisatçılar ise şöyle: Ahmet Öncü, Ali Alper Alemdar, Baki Demirel, Ebru Voyvoda, Esra Uğurlu, Kerem Kiper, Mustafa Sönmez, Muzaffer Albayrak, Oğuz Demir, Oktay Özden, Ömer Emirkadı, Sabri Öncü, Yalçın Demirer.Bu yönde mevcut iktisatçılar öncelikle hükümet yetkililerinin corona virüsüyle mücadele toplantısından sonra açıkladığı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin ekonomideki panik havasını dindirmekte tek başına yeterli olmayacağını savundu.
* * *
Söz konusu pakette piyasaların likidite ve finansman endişelerini giderecek bazı önlemler, vergi ve prim borcu ertelemeleri bulunuyor. Paket, önlemleri şirketlere yönelik olup hanehalkını dikkate almamakla eleştirilmişti. “Politika yapıcılara çağrımızdır. Beklenen her dakika, yaşanmakta olan krizin olası etkilerini şiddetlendirmektedir” diyen iktisatçılar, uygulanabilecek politikaları üç ana maddede şöyle sıraladı: Dünyanın birçok ülkesine kıyasla görece iyi olan sağlık sistemimize yapılan yatırımların ivedilikle artırılması gerekmektedir. Özellikle yoğun bakım üniteleri başta olmak üzere hastane yatak kapasiteleri arttırılmalı, hastalığın teşhisini sağlayan kitler tüm hastanelere sağlanmalı, solunum cihazları ve benzeri tıbbi ekipmanların tedarikini sağlamak üzere sağlık hizmetlerine yapılan devlet yatırımları bir an önce artırılmalıdır. Her yurttaş için ücretsiz sağlık hizmeti sağlanmalıdır.Özel sektöre ait sağlık kurumları ve teçhizatları, kriz bitene kadar kamusal hizmete açılmalıdır. Ayrıca gerekli tüm tıbbi ekipmanın ithalatı kolaylaştırılmalı ve bizzat kamu tarafından yapılmalıdır.”talepleri de yer alıyor.
* * *
Bu öneriye ek olarak;” Hanehalklarına önümüzdeki üç ay boyunca temel harcamalarını sağlamak üzere gelir desteği verilmelidir. Bu destek; gıda, temizlik ve giyim maddeleri ekseninde belirlenebilir ve harcama garantili olmalıdır.Temel tüketim maddelerindeki KDV ve ÖTV vergileri, bu ürünlerde yaşanması muhtemel olası enflasyonu baskılamak için düşürülmelidir. Bu süreçte işsizliğin artması kaçınılmazdır. Dolayısıyla işsizlik maaşı almanın koşulları, bir an önce esnetilmelidir.Hanehalklarının kira, fatura ve kredi ödemeleri üç ay boyunca dondurulmalıdır. Çalışanların SGK ödemeleri ve vergi kesintilerinin üç aylık bir süre için kaldırılarak çalışanlara ödenmelidir.”denilirken; Halk sağlığının korunması çerçevesinde insanların temel gıda malzemelerine ulaşabilmesi ve bu ürünlerdeki olası fiyat artışlarının önlenebilmesi için çiftçilere ve KOBİ’lere devlet desteği gereklidir.Temel gıda ve temizlik maddelerindeki olası enflasyonu dindirmek amacıyla bu ürünlerin lojistik imkanlarını artırmak için ulaşım ve taşımacılık sektöründeki kritik noktalara yatırımların artırılması gereklidir. Çiftçilerin borçları silinmeli ve üretim kapasitelerini artırmak üzere faizsiz ve uzun vadeli kredi desteği verilmelidir. Krizin en çok vuracağı kesim, küçük ve orta ölçekli işletmelerdir. Bu işletmelerin kredi, kira ve enerji giderleri üç ay süreyle dondurulmalıdır.” Önerisine de yer veriliyor.
* * *
Sonuç olarak, iktisatçılar, bu üç öneriye ek olarak, kamu bankalarının elinin rahatlatılması, zorunlu karşılıkların tamamen kaldırılması, bankaların sermaye yeterlilik oranları gevşetilmesi ve hatta banka sermayelerinin eksiye düşmesine izin verilmesi gerektiği görüşünü savunurken; “Merkez Bankası orta ve uzun vadede des-enflasyon politikasından taviz vermeyeceğini açıklamalı ve gerekirse geçici sermaye kontrolleri konulmalıdır.”önerisinin de yer aldığı izlendi.Buna ek olarak da ayrıca şu uyarı da yapılırken;” Öncelikle iktisadi birimlerin panik durumunu azaltacak tedbirler ön plana alınmalıdır. Çünkü paniğe neden olan koronavirüs, bir halk sağlığı krizidir ve halk sağlığı için büyük tehlike arz etmektedir.Türkiye ekonomisine etkisi kaçınılmazdır. Bu tehdit, Türkiye ekonomisinde hem arz hem de talep yönlü daralmaya neden olacaktır. Böyle bir ortamda insanların hayata tutunma endişeleri artarken parasal tedbirler almak tek başına işe yaramayacaktır. Bu krizin çözümü için maliye politikalarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.”denildi.