Emniyet Müdürü Fahri Aktaş kentten ayrılmadan önce düzenlenen bir operasyonla ana cadde ve sokaklardan arındırılan dilenciler, “Osmanlı’nın yasağı üç gün sürer” özdeyişini hatırlatırcasına kentin merkezini yeniden işgal ettiler.
Özellikle el avuç açarak gelenden geçenden bebeğine güya süt parası isteyen sapasağlam dilenci kadınlardan tutun da caddelerde yere oturup önlerine mendil açarak ve eline de çalmasını bile bilmedikleri bir müzik aleti alıp, kendilerine de sokak çalgıcısı görüntüsü kazandırıp dilenen küçük yaşta çocuklar artık kent halkının sabır taşlarını çatlatmaya başladı. İki gün önce çekilen bu fotoğraf da bunun kanıtı.
Kent içinde gruplar halinde gezerek vatandaşları rahatsız eden kadınlı erkekli kişilerin engellenmesini halk istiyor ama bunu başarabilecek bir yetkili hala Zonguldak’a gelmemiş görünüyor.
Bu kapsamda neden kalıcı önlemlerin alınmadığı da kamuoyun tarafından merak ediliyor.
Hatta sokak çalgıcısı kılığına büründürülüp dilendirilen küçük çocuklara engel olamayan zabıtası polisi kim varsa, bunların elindeki müzik aletlerine el koymayı bile hala akıllarına getirememelerinin nedeni anlaşılamıyor.
Bu nedenle de Zonguldak’a dışarıdan gelenlerin bu kenti çağdışı bir yerleşim bölgesi gibi görmeleri, Afrika ülkelerindeki gibi ilkel yaşam tarzına sahip bir kent şeklinde yorumlamaları da haklı bulunuyor. (Sermet Aksu)