Genel

Başarılı Yazar Tayfur Şengül Anlatıyor…

1-) Tayfur Bey davetimizi kırmayıp röportaj yapmayı kabul ettiniz, hoş geldiniz. Öncelikle okurlarımıza kendinizden bahseder misiniz?

Abone Ol

Davetiniz için teşekkür ederim.

1986 Kayseri doğumluyum. Hep kendiyle, kendi içinde yaşayan bir çocuktum. Ben büyüdükçe yalnızlığım da büyüdü. Hâlâ öyleyim; genele uyamamak, insanlardan köşe bucak kaçmak gibi bazı sorunumlar var.  Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji bölümü mezunuyum. Şu an İstanbul'da yaşıyorum. Çocukluğumda arzuladığım yaşların bir hayal kırıklığı olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorum.

2-) Yazma süreciniz nasıl başladı?

Yazmaya okuyarak başladım ve kendiliğinden oldu diyebilirim. Okumayı hep çok sevdim. Yazmaya ise orta okul yıllarında kısa öykülerle başladım. O yıllarda öykündüğüm yazar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu idi. "Yaban" kitabını okumuştum, benim için itici bir güç olmuştu bu kitap. Şiirle tanışmam ise lise 2. sınıfa denk düşüyor. Okulların yeni açıldığı zamandı. Bir pazar günü kahvaltıdan sonra, edebiyat kitabını karıştırmaya başladım. Çağdaş Türk Edebiyatı bölümüne geldim ve onunla karşılaştım:

"Elimden tut yoksa düşeceğim

Yoksa bir bir yıldızlar düşecek" diyordu

Şiirin bu hâliyle karşılaşmamıştım o güne dek. Beni inanılmaz derecede etkiledi. Sanki o dizeler arasında nefes alan, canlı bir insanla yüz yüze gelmiştim, benim için ilk ve şaşırtıcı olan kısmı da bu idi. Yani şiire başlamam Attila İlhan sayesinde oldu ve Yağmur Kaçağı şiiriyle.

3-) Yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham olan şeyler neler, Türk edebiyatında idol olarak gördüğünüz yazarlar var mı?

Yazmak bir tür hastalıktır belki de. Ama roman ve şiir farklı şeyler hissetiriyor. Mesela roman ve genel anlamda düz yazıda, kendi dünyanızı yaratabiliyor olmak özgürlük sağlıyor insana. Şiir ise farklı... Ben genelde mutsuzken yazıyorum şiirlerimi. Yaşadığım olaylar birikiyor üst üste ve önce duygulara dönüşüyor sonra duygular kelimelerle vücut buluyor.

Belirli bir ilham kaynağım yok. Yaşadığım olaylar, duyduklarım, rastgele okuduğum bir satır, her an ve her şey.

İdolüm ise, biraz önce de söylediğim gibi, Yakup Kadri ve Attila İlhan diyebilirim. Ama bunun dışında şiirde İkinci Yeni anlayışını, o şiir tarzını seviyorum ve kendime yakın hissediyorum.

4-) Yazmış olduğunuz kitaplarınızın türü ve konusu nedir, içeriğinden bahseder misiniz?

Hâlihazırda yayınlanmış bir şiir kitabım var. Kül Rengi isimli. Kitap;  üniversite yıllarımda yazdığım şiirlerimden oluşuyor.

5-) Şuan çıkarmayı planladığınız başka bir kitap projeniz var mı, sizi okuyanlara spoiler vermek ister misiniz?

Biraz gelişine yaşıyor olmakla birlikte, bitirmek istediğim bir romanım var. Uzun zaman oldu, birçok aksilikler yaşadım ama şu an, en kısa zamanda bitirip yayınlatabilmek istiyorum.

6-) Son olarak Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Son cümle olarak; tanıştığımıza memnun oldum, diyorum. Kendimi tavsiye verecek bir konumda hissetmemekle birlikte, illa bir şey söyleyeceksem bu:

Çok enteresan zamanlardan geçiyoruz. Dünya sanki freni patlamış bir kamyon. Yerleşik bütün kuralların yıkıldığı bir zaman ve her şey mümkünmüş gibi. Bu mümkünlükte; belki çok klasik ve sıkıcı olacak ama, çok kitap okumalarını tavsiye edebilirim. Çünkü ne kadar çok okursak o kadar çok yaşamış oluruz bence, yani binlerce yıl yaşamış gibi. Ve bu bizim daha sağlam kalabilmemizi sağlar belki de...