Geçen Temmuz/2019 ayına ait açıklanan enflasyon verileri sonrası bu defa TCMB’nın yıl sonuna kadar faiz indirimine devam edeceği  yönündeki beklentiler bir anda yükseldi. Bu kapsamda ekonomi uzmanları yıl sonuna kadar 400 baz puanı bulan indirim beklentilerini dile getiriyor. Mamafih bir önceki aylarda ertelenmiş olan zamların Temmuz ayında doludizgin yansımasıyla Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre temmuz ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), bir önceki aya göre yüzde 1,36 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,65 arttı. Bilindiği gibi son zam da British American To bacco (BAT) gru bunun sattığı sigaraların fiyatları değişti. BAT Türkiye tarafından sigara satışı yapan büfe ve marketlere gönderilen yeni fiyat lis tesinde sigaralara paket başına 3 TL zam geldiği belirtildi.3 Ağus tos’tan itibaren geçerli olacak zamla bu gruptaki en ucuz sigara nın fiyatı 11 TL’den 14 TL’ye yükseldi. Aynı gruptaki en pahalı sigaranın fiyatı ise 18 TL’ye çıktı. Diğer sigara firması Philipp Morris de buna ayak uydurma pozisyonunda görünüyor. Halbuki daha önce de sigara fiyatlarına en son Temmuz ayının ilk günle rinde Gelir İdaresi, sigarada ÖTV miktarına artış yapması ile zam gelmişti. Bu yeni sigara zammı da önceki ÖTV’ye yapı lan zam mı katmerleştirdiği izlendi.

                             *        *         *

Mevcut duruma bakılırsa; doğal gaz, elektrik ve sigara zamlarıyla birlikte, TCMB’nin enflasyon hedefleri de daha yeni yeni dumanı tüterken bir anda  rafa kalktı.Bu zamlardan ilk ikisi doğrudan gir di maliyetleri ile ilgili olması sebebiyle tüm maliyetleri yukarı çe kerek fasit bir şekilde yükselen enflasyon oranı döngüsüne işaret ediyor. Bunun dışında ismini vermek istemeyen bir kaynağa göre de “Turkey Told Bankers It May Exceed Targets for Borrowing, De ficit” olan başlığından da anlaşılacağı üzere iddia sadece borç lanma limiti hakkında değil, bütçe açığı hedefinin de aşılacağı yö nünde ileri sürülüyor. Özetle şu ana kadar hedeflenenden daha gevşek bir maliye politikası anlamına geliyor ki bunun da başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere piyasalar üzerinde gelecekte önemli etkileri olması da muhtemel bir durum. Haberin detayın daki iddia ise”Hazine borç çevirme oranını revize etmeye hazır lanıyor. Bu oran yeni borçlanma ile borç ödeme arasındaki oranı gösteriyor. Bilindiği gibi önceki hedef % 93,5 idi. Bir önceki yılın hedefi ise 98,1’di. Bunların hepsi de Hazine’nin ödediği kadar, hâttâ biraz daha altında borç alması anlamına geliyordu. Bloom berg haberine göre yeni hedef % 100-110 arasında bir yerlerde oluşacak. Yani Hazine ödediği borçtan daha fazla borç alacak. Bloomberg’in kaynağına göre bu bilgi üst düzey Hazine Bakanlığı yetkilileri tarafından bankacılarla yaptıkları özel bir bilgilendirme toplantısı sırasında telaffuz edildiği belirtiliyor.

                              *        *         *

Aslında mevcut duruma bakılırsa genelde borç çevirme oranının %110’lara tırmanması bile oldukça çok iyimser bir hedef sayıla bilir.Haber de görüşlerine başvurulan Nomura ekonomisti İnan Demir bu yılın ilk yarısında zaten borç çevirme oranının hedefle rin hayli üstünde olduğunu ve ekonomi yönetiminin, yön göster mede (guidance) bir değişiklik sinyali vermesinin sürpriz sayılma ması gerektiğini vurguluyor. Hesaplara göre yılın ikinci yarısı borç çevirme oranı % 90’a indirilirse bile sene sonu ortalaması  da ancak % 110’u bulabilecek. İnan Demir’e göre de, bu hedefin yakalanması imkansız değil ama bunun için (bütçenin) gelir per formansının arttırılması gerekir önerisinde bulunuyor. Paranın bir kısmının TCMB’nin geçmiş kârlarından aktarılacağı hepimizce malum, fakat geri kalanı için de mutlaka mali disiplinin sıkılaştı rılması da zorunlu bir gereksinim.

                               *        *         *

Sonuç olarak, hedeflenene göre daha gevşek para politikası ile zevahiri kurtarma çabası öne çıksa da; açığın kapatılabilmesi için mali disiplininin sıkılaştırma gereksinimi daha ağırlıklı durumda gözüküyor.Neticede yeni hedefi tutturabilmek için bile Hazine, yılın ilk yarı sında % 130’a çıkmış olan bu oranı ciddi olarak geri çekmesi için, yılın ilk yarısında 103,1 milyar TL’ye çıkan ve böylece borçlanma stratejisindeki hedeflerin % 45 üstüne çıkan iç borç lanmayı yılın ikinci yarısında ciddi olarak geri çekmek duru mun da. Hal böyle iken belli ki bütçe açığı hedefi de muhtemelen bu yıl tutturulamayacak. Hedef GSYH’nın % 1,8’iydi. Habere bakı lırsa bu yıl oran % 2,8’e kadar çıkabilir. Çift rakamdaki Temmuz ayında  yükselişi ni sürdüren enflasyonun sonraki aylara yansıma sı da düşünüldüğünde planlanan enflasyon oranının piyasa şartla rında yıl sonu hedefini  tutturması pek de mümkün olamayacak gibi gözüküyor.Çünkü maliyet enflasyonu sarma lında başta doğalgaz ve elektriğe yapılan yaklaşık %15 lik zam oranları A dan Z ye bütün kalemlere birer birer nüfuz edecek; beraberinde zincirleme zamların da habercisi olacak.Toplum

sal talep daralmasının geldiği noktada satın alma gücü azalan vatandaşın ataerkil aile yapısıyla da olsa artık kırılganlıkları aşabilme takati kalmadığından mutlaka enflasyon oranının üs tünde imkân nispetinde olacak şekilde halk arasındaki gelir eşit sizliğinin giderilme si gerekiyor.Uygulamada Tarımsal destekler, bütçe fazlaları gibi başka örnekler gösterilse de temel de öne çıkan iki otomatik stabilizatör vardır. Bunlardan biri vergi gelir leri, diğeri ise işsizlik sigortası ödemeleridir. İşsizlik sigortası ödemeleri istihdamdaki değişime bağlı olarak gelirde meydana gelen değişimi dengelemeye, yani istihdamın azaldığı dönem lerde işsizlik ödemelerini arttırarak toplam talepteki daralmayı azaltmaya, istihdamın arttığı dönemlerde ise fonda toplanan ge lirleri arttırarak toplam talepteki aşırı artışı otomatik olarak hafif letmeye yarayan bir otomatik stabilizatördür. Ekonomik dalgalan maları ya da kırılganlıkları giderici değil, azaltıcı bir rol üstlen mektedir. Yeter ki bu imkân yerli yerinde kullanılabilsin