Erzurum’da yaşanan forklift kazasını duydunuz mu?
Görüntüleri izlediğimde kanım dondu.
Forklift operatörü baba, çift palet şeklinde, üst üste aldığı malzemeleri taşırken, operatörün oğlu 14 yaşındaki çocuk malzemelerin devrildiği sırada, devrilmeyi önlemek için eliyle müdahale ettiği sırada malzemelerin altında kalarak yaşamını yitiriyor.
Allah rahmet eylesin. Ailesine sabırlar dilerim.
Bu olay özelinde konuşmak istemediğimden, bu olayı geride bırakarak mevcut durumumuzla ilgili birkaç şeyi kaleme almak isterim.
Türkiye’de hangi ile hangi ilçeye bakarsanız bakın. Kafanızı nereye çevirirseniz çevirin, hangi konuşmalara kulak misafiri olursanız olun, tespit edeceğiniz şey çok açık;
EĞİTİM!
Eğitim sistemi ile ilgili evrensel ve tutarlı politikalar oluşturamadığımız konusunu daha önce yazmıştım. Durum böyle olunca iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili proaktif yaklaşımlara da geçiş yapamıyoruz.
Bu problemlere, sosyal refah meselesini de eklediğimizde işin içinden maalesef çıkılamıyor.
Buraya her kaza özelinde alınması gereken önlemleri tek tek yazabilirim. Ama yitip giden canlar geri gelmiyor!
Bizim, kazalardan sonra ders çıkarmak yerine, kazaların bir adım önüne geçerek, kazaları önleyici tedbirleri almamız lazım.
Burada sürekli vurgulanan devlet, işveren, çalışan üçlüsünün her birine düşen görevler var.
Ancak ne yazık ki burada da görevlerin yeterli ve etkin şekilde yerine getirilmediğini, denetimlerin ve yaptırımların yetersiz olduğunu, her alanda olduğu gibi kanunların arkasından dolaşıldığını ve herkesin bu durumdan memnun bir şekilde yoluna devam ettiğini görüyoruz.
Bu duruma artık son vermenin zamanı gelmedi mi?
Kaç canın daha bilinçsiz ve eğitimsiz, aynı zamanda tehlikeli durumlardan arındırılmamış ortamlarda, çalıştırılarak yitip gitmesine göz yumacağız?
Haftaya birkaç meslektaşımla bu konuyla ilgili somut bir adımı ortaya koymak için çalışmalara başlayacağız. Süreçle ilgili sizleri de bilgilendireceğiz.
Sonraki yazımda görüşmek üzere. Kalın sağlıcakla.