Zonguldak'ta Afgan mülteci işçi Mohammad Nourtani'nin kaçak maden ocağında çalışırken geçirdiği iş kazasının ardından maden sahipleri tarafından yakılmasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.12 saat süren davada, sanıkların birbirleriyle ilgili verdiği ifadeler dikkat çekti. Hepsinin de çelişkilerle dolu ifadelerinde en dikkat çeken nokta ise maden ocağı sahiplerinin olayın meydana geldiği ruhsatsız ocağı 4 yıldır işletiyor olmalarıydı.
Ruhsatsız olmasına rağmen 4 yıl boyunca kaçak yollarla maden ocağı işleten ve bununla da kalmayıp kaçak yollarla ülkeye giren mülteciyi ocakta çalıştıran E.G. ve H.K.’nin başka bir ruhsatsız ocağı da aynı şekilde işlettiği öğrenildi. Ortaya çıkan bu hususlar Zonguldak’ta ruhsatsız ocak gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ortaya çıkan bu hususlar, Zonguldak’taki ruhsatsız ocak gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bugüne dek çok sayıda cana mezar olan kaçak maden ocakları, yetkililerin yeterli düzeyde yaptırım uygulayamaması nedeniyle büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Kaçak ocakların imha edilmesine rağmen, ocak sahiplerinin tekrar açması ise bölgede ciddi bir güvenlik zafiyetini ortaya koyuyor.
Kaçak maden ocaklarının faaliyetlerini sürdürmesi, yetkililerin bu konuda yeterli yaptırımlar uygulayamamasına bağlanıyor. Zonguldak'ta kaçak maden ocaklarıyla ilgili alınan önlemlerin yetersiz kalması, hem işçi güvenliği açısından hem de yasal düzenlemeler açısından büyük bir problem teşkil ediyor.
Bu davanın seyri ve sonuçları, kaçak maden ocaklarıyla mücadelede önemli bir dönüm noktası olacak. Mohammad Nourtani'nin yaşadığı olay, ruhsatsız ocaklarla ilgili daha sıkı denetim ve yaptırımların gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
