Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, yakında meclise sunulacak olan Öğretmen Meslek Kanunu hakkında Memur Sen Akif İnan salonunda bir basın açıklaması düzenledi.  Kamuran Aşkar'ın öncülük ettiği basın toplantısına, Memur Sen'e bağlı sendikaların şube başkanları ve Milli Eğitim ile okul öğretmenleri katıldı.

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Kamuran Aşkar, yaptığı açıklamada, “Bugün burada yüksek sesle; ‘Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı, eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı’ demek için toplandık” dedi ve şunları ekledi:

“Uzun zamandır talep ettiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu, iki yıl önce nihayet çıkarıldı. Ancak, çıkarılan kanun, bütün uyarılarımıza rağmen yeterince kapsamlı düzenlenmedi ve ilk uygulamada eksiklikleri ortaya çıktı. Kapsamı dar tutuldu; bu nedenle şube müdürleri, ilçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, bakanlık ve eğitim müfettişleri, şahsa bağlı uzmanlar ve araştırmacılar gibi kişileri kapsam dışında bırakan ve bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen mevcut kanun yetersizdi.

Şu anda, yetersizliği açık olan ve iptal edilen maddeleri nedeniyle uygulanamayan kanunun yeniden düzenlenmesini ve bu sefer kapsamlı, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcileri memnun edecek bir kanun tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmesini istiyoruz.

Ülkemizin kamu personel sistemi, kamu politikasının belirlenmesi, yürütülmesi ve düzenlenmesi konusunda şef, şube müdürü, daire başkanı, genel müdür şeklinde hiyerarşik bir sıralama olan yönetim hizmetleri kadro grubu şeklinde tasarlanmıştır.

Bunun adı soygun! Bunun adı soygun!

Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda da, kanunun kapsamı yanlış bir şekilde baştan belirlenmiştir; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları gibi, eğitim öğretimin içinde aktif olarak bulunan ve çoğunlukla öğretmenlik ünvanını kazanmış şube müdürleri ile benzeri ve üst düzey kadrolarda bulunan kişilere, genellikle öğretmenlik yapmadıkları ve genel idare hizmetleri sınıfına dahil olmaları gibi nedenlerle kariyer basamakları sınavına girmelerine izin verilmemiştir.

Bugün burada toplandık ve birlikte sesimizi duyuruyoruz çünkü eğitim yönetimini üstlenen, sorunları taşıyan milli eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il milli eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı gibi kadrolarda çalışanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı haklar verilmemesini protesto etmek, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında bu konuda değişiklik talep etmek ve ihtiyacı dile getirmektir.

Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararından sonra, Bakanlık tarafından yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısı hazırlandığını ve taslağın TBMM'ye sunulacağını biliyoruz. Ancak, taslak görüşülürken, çeşitli bahanelerle eğitim çalışanları arasında ayrımcılığı ve dışlayıcı bakış açısını sürdürmeye çalıştıklarını görüyoruz.

Şube müdürü veya üst düzey kadrolarda çalışan personelin çoğunluğunun, diğer bakanlıklardan farklı olarak öğretmen kökenli olduğu ve öğretmenlik ünvanının bu kişiler için kazanılmış bir hak olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca, bu kişilerin eğitim-öğretim kamu hizmetinin niteliği gereği eğitim ve öğretimden ayrıştırılamayacak eğitim yönetimi ve denetimi faaliyetlerini yürüttükleri de göz ardı edilmemelidir.

Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitimcilerin beklentilerini karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmeli ve eğitimciyi destekleyen bir içerikle donatılmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitimi ve eğitimcileri bütüncül, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde ele alan bir meslek kanunu içeriğinin oluşturulabileceğine inanıyoruz. Bu bağlamda, Eğitim-Bir-Sen olarak, TBMM'yi, meslek kanununda beklentileri karşılayacak adımlar atmaya çağırıyoruz

Muhabir: Ersen Berk Çelik