Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kamuda tasarruf tedbirlerini açıklamasıyla Türkiye'de yeni bir dönem başladı. Yayımlanan genelgeye göre, bütün harcama kalemlerinde kesintiye gidilerek her kurumun bütçesinde küçülme sağlandı. Bu tedbirler, özellikle sağlık sektörünü olumsuz etkiledi. İthal edilen tıbbi ürünlerin azalması nedeniyle hastane çalışanları, önemli durumlarda bile yedek ürün bulundurmakta zorlanıyor.
İsmini vermek istemeyen hastane çalışanlarından edinilen bilgiye göre, özellikle trafik kazası ya da aciliyet içeren durumlarda her ihtimale karşı ambulansta bulunan fazla serumun bile artık verilmediği öğrenildi. Bazı cihazlarla ilgili yaşanan ufak problemlerinde hastaların mağdur olmamaları adında çalışanların kendi ceplerinden karşıladıkları ifade edildi.
CİHAZ PİLİNİ DAHİ KENDİ CEPLERİNDEN ALMAYA BAŞLADILAR
Bazı çalışanlar tasarruf tedbirlerinin sağlık alanında bu denli sıkı uygulanamayacağını ifade ederek, “Hepimiz insanız ve hasta olma adayıyız. Zaman zaman kazalara gidiliyor ve yedek bir tıbbi ürün istediğimizde tasarruf tedbirleri bahane edilerek verilmiyor ya da elimizde yok deniliyor. Biz de az malzeme ile çok iş yapmaya çalışıyoruz. Ancak o an o serumda bir sorun yaşasak hastaya takabileceğimiz başka bir serum olmuyor. Bu en basit örneği. Zaman zaman ise küçük cihazlarda pil eksiği gibi sorunlar olabiliyor. Onları da artık kendi cebimizden almaya başladık. O dahi karşılanmamaya başlandı.” Şeklinde konuştular.
HIRSIZLIĞIN ÖNÜNE GEÇTİ!
Bazı çalışanlar ise tasarruf tedbirlerinin uygulanmasının bazı hırsızlıkların önüne geçtiğini savunarak, “Her kurumda olduğu gibi sağlık alanında da hırsızlık yapanlar var. Evlerine alıp götürdükleri serumların, ilaçların haddi hesabı yok. Bazılarının buradan serumu götürüp dışarıda parayla hastalara taktıklarını görüyoruz. Bu düpedüz hırsızlık. Bu nedenle tasarruf tedbirleri iyi oldu. Bu durum devletin, milletin parasını çalmaktır.” dediler.
