Öteden beri iktisadi krizleri önceden tahmin eden iktisatçı bilim adamı ünvanına sahip bulunan ve 1959 yılında İstanbul’da dünya gelen Prof. Dr. NourielRoubini, aslen İran Yahudisi olan ailesi ile birlikte iki yaşındayken Tahran’a taşındı. Daha sonra, ailesi ile yaşamını İsrail ve İtalya’da sürdürdü. Burada ilk ve orta öğretimini tamamlayan Roubini, ardından Amerika’ya giderek Harvard Üniversitesi’nde Uluslararası ekonomi eğitimini tamamladı ve mezun oldu. 1982 yılında Kudüs İbrani Üniversitesi master (B.A.) ünvanına da sahip NourielRoubini bu defa küresel ekonominin geleceğine yönelik öngörü mahiyetinde tahmin yaparken;“1970’lerle2008’in mali krizini birleştiren bir durumla karşı karşıya kalacağız.” Derken,küresel ekonomi için son derece kasvetli bir görünüm sunarken;”Bu stagflasyonist mali kriz, 1970’ler ve 2008 yılının en kötülerini bir araya getirecek.” Değerlendirmesi genel anlamda soğuk duş etkisi yarattı.
* * *
Bu yönde Eski ABD Hazine Bakanı LarrySummers da, resesyon ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor.Harvardlı ekonomist, geçen 65 yılda enflasyonun yüzde 4’ün üzerinde seyrettiği, işsizliğin yüzde 5’in altında olduğu ve ekonominin iki yılda resesyona girmediği hiçbir dönem olmadığını belirtirken;Summers ve başka ekonomistler resesyonun hafif olacağına inanıyor ancak ünlü ekonomist NourielRoubini aynı fikirde değil.Bu kapsamda yaptığı analizini açıklayan Roubini, “Ciddi bir resesyon, borç ve mali krizle karşı karşıya kalacağımız savını destekleyen pek çok kanıt var” diyor. 2008-2009 yılı mali krizini öngören Roubini, “Bu sürecin kısa ve az hasarlı olacağını düşünenler tam bir hayal dünyasında yaşıyorlar.” Şeklinde yorumda bulunuyor.GerçekteNourielRoubini durumu şu sözlerle açıklıyor: “1970’lerde stagflasyon vardı ama ciddi bir borç krizi olmadı çünkü borç miktarı düşüktü. 2008 yılından sonra bir borç krizimiz oldu, bunu düşük enflasyon ya da deflasyon izledi çünkü kredilerin çökmesi negatif bir talep şoku yaratmıştı.”yönün deki tezini öne çıkartıyor.
* * *
Günümüzdeki küresel iktisadi gelişmelere ilişkin de değerlendirme yapan Roubini, “Bugün çok daha yüksek borçlanmanın olduğu bir ortamda tedarik şoklarıyla karşı karşıyayız ve bu da 1970’larınkine benzer bir stagflasyon ve 2008’inkine benzer borç krizlerinin bileşimine doğru yol aldığımızı gösteriyor. Yani stagflasyonist bir borç krizinden söz edebiliriz.” Sözlerine ek olarak;”Roubini’ye göre, ABD borsaları çok daha fazla gerileyecek, hem Amerikan varlıkları hem de global varlıklar yaklaşık yüzde 35’lik bir gerileme yaşayacak.”şeklindeki sözlerini;”Roubini sözlerini şöyle tamamlıyor: “Gelecek resesyon hem stagflasyonistolacağı hem de mali kriz eşlik edeceği için varlık piyasalarında yüzde 50’ye yakın bir değer kaybı yaşanabilir.”şeklinde sonlandırıyor.
* * *
Sonuç olarak,küresel anlamdaki ekonomilere bir göz atıldığında;AA haberine göre Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, düzenlediği günlük basın toplantısında ABD Başkanı Joe Biden'ın geçen hafta resesyonun "kaçınılmaz" olduğuna ilişkin yorumlarıise;”Şu anda tüm dünyadaki ekonomilerin zorluklarla mücadele ettiğine değinen Jean-Pierre,”Biden yönetiminin attığı adımlarla ekonomide büyük ilerlemeler kaydettiklerini” açık larken,Jean-Pierre,"Şu anda bir resesyon görmüyorruz. Şu anda resesyonda değiliz. Şu anda daha istikrarlı bir büyüme kaydedeceğimiz döneme geçiş sürecindeyiz. Bu da bizim odak noktamız." Şeklinde ifade kullansa da ABD Hazine Bakanı Janet Yellen önceki hafta sonu verdiği bir röportajda, ekonominin yavaşlamasını beklediğini ancak bir resesyonun kaçınılmaz olduğunu düşünmediğini” belirterek mütereddit bir açıklamada bulun muştu. AB Ülkelerinde ise Alman ekonomisi Ukrayna’daki savaşın etkilerinin fazla hissedilmemesiyle ilk çeyrekte resesyondan kıl payı kurtulurken, yüksek enflasyon, bozulan tedarik zincirleri ve Çin'deki Kovid-19 kısıtlamalarının ikinci çeyrekte ekonomi üzerinde daha fazla baskıoluşturduğu da mevcut durumdaki alınan bilgiler arasın da.