Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Zonguldak Şubesi Başkanı Mustafa Sarıoğlu, yaptığı açıklamada, “Bayram öncesi sadece ikramiye aldık. Emeklilere maaş verilmedi ve emeklilerin bayramı buruk geçirdi” dedi.
“Bizi ciddiye almayanı bizde ciddiye almayız” diyen Sarıoğlu açıklamasında şunları söyledi:
"Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak ve aynı zamanda Batı Karadeniz Bölge sorumlusuyum. “Böyle ikramiye olmaz, bayram ikramiyesi 1.000 lira verildiğinde kurban 1.000 liraydı ama şimdi kurban 5.000 lira bayram ikramiyesi halen daha Bin 1000 lira. Çocuğa harçlık verir gibi. Böyle şey olmaz. Onun için biz bayrama emekliler olarak üzgün girdik. Ve şu anda da mesaimiz başladı. Tüm emekliler telefon ediyor. Ayrıca bayramda tüm köyleri dolaştık ve emekli arkadaşlarımızın morali oldukça bozuk durumda.
Neden; TÜFE 42.35 çıktı, 5000 lira alana da yüzde 42.35, 10.000 lira alana da yüzde 42.35. Yani adaletsizlik devam ediyor. Emeklinin artık gerçekten sabrı kalmadı Ne intibak yasamız çıktı, ne sağlıktan kesilen katkı payları asgari seviyeye indirildi, ne de ikramiye yükseltildi. Perişan bir durumdayız. Parlamento'da görev yapan tüm milletvekillerimize, Parti Genel başkanlarına ve Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum; 13,5 milyon emekliyiz. 13.5 milyon da aile bireylerimiz var. Bizi ciddiye almayanları biz de ciddiye almayız diyorum”
Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Mustafa Sarıoğlu ayrıca 65 yaş ve üstündekilerin halk otobüslerinden ücretsiz yaralanması gerektiğini ifade ederek "Türkiye'nin her tarafında yasalar uygulanırken 65 yaş üstü emekliler belediye halk otobüslerinden yaralanırken ama Zonguldak'ta 3 seneden beri 65 yaş üstü emekliler halk otobüslerinden ücretsiz yararlanamıyor. Bu adaletsizliğe son verilmesi lazım. Türkiye'de yasalar tüm vilayetlerde uygulanıyor ama Zonguldak'ta uygulamıyor. Onun için biz Zonguldak'ta yaşayan emekliler olarak moralimiz bozuk. Bütün yetkililere sağduyuya davet ediyorum, herkes haklı selim hareket etmek mecburiyetinde” (Meryem DEMİR)