Ünlü yazar Mehmet Seyda, daha önce 1937-1943 yılları arasında Tan, Varlık, Yeni Edebiyat gibi değişik gazete ve dergilerde yayımlanan ve ilk olarak kitap halinde 1962 yılında basılan Zonguldak Hikâyeleri, “Pazarlık”, “Tanık”, “Emin Korkmazgil”, “Dur Ben Bunu Yazayım da…”, “Üçüncü Vardiyadan Devrekli Hasan”, “Ve Karısı” adlarını taşıyan altı öyküden oluşan kitapta, Zonguldak’ın yaşanmış hikayelerine yer vermişti. Hikayelerle kentin sorunlarını ve sosyal yaşamını ele alan Mehmet Seyda’nın ‘Pazarlık’, ‘Tanık’, ‘Emin Korkmazgil’, ‘Üçüncü vardiyadan Devrekli Hasan’ hikayelerini okuyucularımız ile buluşturmuştuk. Bu kez ise haberimizde “Üçüncü vardiyadan Devrekli Hasan’ın karısının hikâyesini ele aldık.

Hikâyede, Devrekli Hasan’ın madende feci şekilde ölümünün ardından, karısı Emine’nin başına gelenler anlatılıyor. Hasan’ın ölümünün ardından eşinin kardeşi Hüseyin ile evlendirilen Emine’ye köy ağası Niyazi göz koyar. Emine’nin karşılık vermemesi üzerine süregelen olayların sonucunda tecavüz edilmeye kalkılan genç kadının başına odun vurularak öldürülür.

Mehmet Seyda’nın hikayesi şu şekilde:

Hasan’ın ölüm haberini alan karısı Emine, kardeşi Topal Hüseyin ve kayın pederi Kamil Dayı apar topar Zonguldak’taki Hasan’ın çalıştığı ocağa gelirler. Hasan’ın

kalan eşyalarını teslim eden genç memur onlara şirketin ölenin yakınlarına tazminat verdiklerini söyler ve onları merkez yazıhanesine yönlendirir. Bunun üzerine aynı gün, Kamil Dayı, Emine, Hüseyin ve Hasan’ın annesi Gülsüm Ebe birlik olup Hasan’ın çalıştığı yabancı sermayeli şirketten tazminat almak üzere merkez yazıhanesine gelirler. İçlerinde en görmüş geçirmiş olanı Kamil Dayı, personel şefine durumu utana sıkıla kendi üslubunca anlatır. Bu duruma pek bir bozulan şirket yetkilisi onları, on beş gün sonra gelmelerini söyleyerek başından savar. On beş gün sonra yine aynı heyet şirkete gelirler. Personel müdürü, onlara yapılan incelemeler sonucu kabahatin ölen Hasan’da olduğunu, bu sebeple onlara herhangi bir tazminat verilemeyeceğini fakat yine de şirketin, “lütfen”, ölenin birinci derece yakınlarına yardım -aslında sus payı- kabilinden bir miktar para vereceklerini, tepeden ve buyurgan bir tonla haber verir. Verilen parayı az bulan Kamil Dayı’nın avukata gitme blöfüyle tedirgin olan yetkili, sözde şirketin teknik direktörüyle konuşup onu razı etmişçesine, verilen miktarı biraz daha artırır. Verilen parayı canlarına minnet bilen heyet, köyün yolunu tutar.

Devrek'te 10 Kasım anma programı düzenlendi Devrek'te 10 Kasım anma programı düzenlendi

Herkes olup bitenleri kanıksamıştır. Dul kalan Emine, çok geçmeden kayını Hüseyin’le evlendirilir. Hüseyin’den de çocuğu olmayan Emine hakkında, kendisinde gözü olan ağa oğlu Niyazi tarafından köyde asılsız dedikodular çıkarılır. Bunun üzerine Emine, karşı koymasına rağmen biraz da garibanlığından dolayı köyün erkekleri tarafından sürekli gizli gizli rahatsız edilmeye başlar. Bu arada Kamil Dayı yeni bir ev yaptırmak için Devrek’ten iki usta getirmiştir. Onlar da Niyazi’nin yaydığı dedikodulardan etkilenerek ve de cesaret alarak Emine’ye göz koyarlar ve nihayet oduna gittiği bir gün Emine’ye pusu kurarlar. Emine teslim olmaz ve canhıraş karşı koyar. Aralarında başlayan boğuşma sırasında iyice sinirlenen adamlar Emine’nin başına odunla vurarak onu öldürürler. Ertesi günü ceset bulunur, suçlular da jandarma tarafından yakalanır. Emine’nin cesedi otopsi için Zonguldak’a direk götüren kamyonların birine, jandarmanın araya girmesiyle rica minnet, yüklenir. Yakınları da aynı kamyonun kasasında olmak üzere Zonguldak’a getirilen ceset, iki hamal tarafından memleket hastanesine taşınır.

Haber: Fadime YILMAZ ELMA

Madencinin feci şekilde ölümü… Olay Yeri: Asma Madencinin feci şekilde ölümü… Olay Yeri: Asma

Liman işçisi ölü bulundu! Liman işçisi ölü bulundu!

Malatya’da orta büyüklükte deprem! Malatya’da orta büyüklükte deprem!

Emekli öğretmen erik ağacından düşerek öldü Emekli öğretmen erik ağacından düşerek öldü

Esnaflar alınan karara tepkili:  ‘Vali bey gider ayak bizi öcü gibi gösterip sıkıntıya soktu' Esnaflar alınan karara tepkili: ‘Vali bey gider ayak bizi öcü gibi gösterip sıkıntıya soktu'

Editör: Murat Barutçu