Son veriler, Türkiye'de 2023 yılında kadınların en çok evlerinde öldürüldüğünü gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre, öldürülen kadınların %65'i evlerinde hayatını kaybetti. Evler, bireylerin kendilerini en güvende hissetmeleri gereken yer olmasına rağmen, maalesef geçtiğimiz yıl 205 kadının mezarı oldu. Bu istatistikler, evlerin kadınlar için en güvensiz alanlar haline geldiğini gösteriyor.
Toplumun temel yapı taşı olarak kabul edilen aileler, birçok kadının hayatını kaybetmesine neden oluyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın belirttiği esnek çalışma modeli, kadınların üzerindeki bakım emeği yükünü artırırken aynı zamanda kadınları, en güvensiz oldukları alana olan evlere hapsediyor.
Öldürülen kadınların çoğu ateşli silahlarla vurularak hayatını kaybetti. Verilere göre, bu yıl öldürülen kadınların %31'i bir kesici aletle bıçaklanarak öldürülürken %55'i bir ateşli silahla vurularak öldürüldü.
2023 yılında kadınların öldürülme sebepleri arasında şok edici bir gerçek ortaya çıktı: kadınlar, hayatlarına dair karar aldıkları için öldürülüyorlar. Yapılan araştırmalara göre, öldürülen kadınların %58'i hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. Bu durum, şiddet olaylarında nedenlerin ve failin kimliğinin açığa çıkarılmadığı sürece suçluların hesap vermesini ve toplumun önleyici önlemler almasını engelliyor.
BOŞANMA DURUMLARIYLA BAĞLANTILI
Belirlenen bahaneler arasında ise kadınların yaklaşık %70'i hayatlarına dair karar aldıkları için erkekler tarafından öldürüldü. Bu da demek oluyor ki kadınlar, kendi özgür iradeleriyle aldıkları kararlar nedeniyle en çok ayrılık, boşanma gibi durumlarla bağlantılı olarak ölüme sürükleniyorlar.
Özellikle evli oldukları erkekler tarafından öldürülen kadınlar bu yılın en trajik vakalarından birini oluşturuyor. Verilere göre, öldürülen kadınların %41'i evli oldukları erkek tarafından öldürüldü. Ayrıca, evli oldukları erkek tarafından öldürülen 30 kadının fail ile boşanma aşamasında olduğu ortaya çıktı. Kadınlar, özgürlükleri ve güvenlikleri için mücadele ederken, boşanmak istediklerinde karşılaştıkları şiddetin pençesinde hayatlarını kaybediyorlar.
Bu zorlu süreçte kadınların karşılaştığı ekonomik sorunlar da dikkat çekiyor. Yetkililerin nafaka hakkını tartışmaya açması, kadınları yoksullukla şiddet arasında bir seçim yapmaya zorluyor.
HER YAŞTAN KADIN, TOPLUMSAL CİNSİYET KALIPLARININ KURBANI
2023 yılında Türkiye'de kadın cinayetlerinin ürkütücü bir gerçeği gün yüzüne çıktı: her yaş grubundan kadınlar, toplumsal cinsiyet kalıplarına zorlanarak öldürülüyor. Embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireyler, sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanması kadın cinayeti olarak değerlendiriliyor.
2023 yılı verilerine göre, öldürülen kadınların %35'i 19-35 yaş arası genç kadınlar. Genç kadınlar, ayrılmak istediklerinde, çalışmak istediklerinde, hayatlarına dair karar almak istediklerinde ölümle karşılaşıyorlar. Özellikle, öldürülen genç kadınların %39'u hayatlarına dair karar aldıkları için öldürüldü.
Cezasızlık sistemi ise 2023'te de devam etti. Cezasızlık, suçlulara tekrar suç işleme cesareti veriyor. Verilere göre, yaşanan kadın cinayetlerinin %10'unda faillerin adli sicil kayıtlarının olduğu tespit edildi. Bu durum, daha önce suç işlemiş ve ceza almış olan faillerin tekrar cinayet işlediğini gösteriyor.
Örneğin, Eylül ayında öldürülen Damla Dakım, 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan hükümlü olduğu açık cezaevinden izinli çıkan Neşet Güneş tarafından öldürüldü. Ayrıca, daha önce cezaevine girmiş olan ve tahliye edilmiş olan fail Mehmet Dinç, 4 ay sonra bir kadını bıçaklayarak öldürdü.
KORUMA KARARINA RAĞMEN ÖLDÜRÜLEN KADINLAR
2023 yılında Türkiye'de, 28 kadın koruma kararlarına rağmen öldürüldü. Devlet tarafından verilen ve uygulanması gereken bu tedbir kararları, kadınlar için can simitidir. Ancak, 28 kadın koruma kararının uygulanmaması sonucunda bu kadınlar hayatlarını kaybettiler. 6284 sayılı yasa uygulanmıyor ve kadınlar öldürülüyor. Ölen 291 kadının tedbir kararları durumu tespit edilemiyor. Bu durum, kadınların tedbir kararı alabilecekleri kurumlara erişimlerinde aksaklık olduğunu göstermektedir. Kadınlar, baskıdan ve korkudan dolayı kolluk kuvvetlerine başvuramıyorlar ya da başvursalar dahi karakollardan geri gönderiliyorlar. Diğer bir durum ise; kadınların tedbir kararlarının olup olmadığının bilinmemesi veya gizlenmesidir. Bu bilgi, devletin görevini yapmadığını saklamak için mi gizlenmektedir? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, 6284 sayılı yasa için "Uygulamada hata varsa giderilmeli" demişti. Ancak, Mayıs ayından bu yana 19 kadın koruma kararına rağmen öldürülmüştür.
Failler, kadınların yakınlarını da hedef almaktadır. 2023 yılında, toplam 315 kadın cinayeti işlenmiştir. Bu cinayetlerin 62'sinde kadınlar, yakınlarıyla birlikte hedef alınmıştır. 41 olayda kadınlarla birlikte yakınları öldürülürken; 21 olayda kadınların yakınları yaralanmıştır. Artık erkek şiddeti, sadece kadınları değil, aynı zamanda kadınların korumak için mücadele eden yakınlarını da hedef almaktadır.
Ulaşabildiğimiz verilere göre bu yıl öldürülen 315 kadının 162’sinin çocuğu vardı, 3’ü hamileydi. 134 kadının ise çocuk sahibi olup olmadığı tespit edilemedi.
Ulaşabildiğimiz verilere göre bu yıl öldürülen 315 kadının 155’i evli, 72’si bekardı. 88 kadının ise medeni haline dair bilgi tespit edilemedi.