Gündem

Önce taşla bayıltıp sonra testereyle parçalara bölmüş

Abone Ol

Rize'de kendisinden günlerdir haber alınamayan 75 yaşındaki Dursun Zehir olayında sır perdesi aralandı. Yaşlı adam, cebindeki 5 bin TL için öldürüldü. Cinayet işlediğini itiraf eden kişi, yaşlı adamı ilk önce başına taşla vurup bayılttığını daha sonra da testereyle parçalara ayırdığını söyledi. Yasin Şanal, cinayete kendisini Zehir’in torunu Kerim Bekar’ın azmettirdiğini ifade etti.

TUTUKLANDILAR

Rize’de geçtiğimiz yıl 6 Ekim’de kızı Fatma Bekar’ın Pazar ilçesindeki evinden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Dursun Zehir’in (75) kayıp olayında adliyeye sevk edilen 4 kişiden biri olan Yasin Şanal, işlediği cinayeti itiraf etti.

Kendisini cinayete Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar’ın azmettirdiğini ifade eden katil zanlısı Yasin Şanal, Zehir’i cebindeki 5 bin lira için öldürdüğünü söyledi. Olay da adı geçen taksici Serkan Yoğurtçu ise olayla bir alakası olmadığını, sadece Kerim Bekar’a sanal bir internet sitesinde bahis oynayabilmesi için kredi çekmek istediği farklı bir mevzuda yardımcı olduğunu, bir başka sanık Enes G. İse olaylardan haberi olmadığını ancak Dursun Zehir’i arkadaşı Yasin Şanal’ın öldürmüş olabildiğini ifade etti.

Emniyetteki işlemlerinin ardından Pazar Adliyesi’ne sevk edilen şahıslardan taksici Serkan Yoğurtçu çıkartıldığı nöbetçi mahkemece serbest bırakılırken, Enes G. İse Adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dursun Zehir’i öldürdüğünü itiraf eden Yasin Şanal ve Zehir’in torunu Kerim Bekar da tutuklanarak ceza evine gönderildi.

CESEDE HENÜZ ULAŞILAMADI

Öte yandan sahilde iş makinesi, denizde dalgıç polisler ve dalga kıranda kadavra köpeği ile arama çalışmaları devam eden Dursun Zehir’in cesedine henüz ulaşılamadı.

"ASIL AMACIM 5 BİN TL'Yİ ALMAKTI"

Dursun Zehir’in torunu olan Kerim’in kendisinden dedesini öldürmesini istediğini, cebinde para olacağını söylediğini dile getiren 24 yaşındaki Yasin Şanal “04.10.2021 günü sabah saatlerinde Kerim Bekar’ı internet kafede gördüm.

Daha sonra dışarıda sigara içerken yanıma geldi. Bana çok borcu olduğunu ve ‘Ailemden para istedim ancak bana para vermediler’ dedi. Benden de para istedi bende vermeyince babamdan 50 TL istedi. Babam da vermedi ama yemek ısmarladı. Yine internet kafenin önündeyken ‘Dedemden para istedim ama dedem de vermedi’ dedi. Dedesinin ‘Ne yapacaksın bu parayı’ diye sorduğunu söyledi. ‘Borcum olduğunu söyledim, borcunu ben ödeyeyim’ dediğini söyledi.

Bana internet kafenin orada dedemi kaldıracağız dedemde para var bölüşeceğiz şeklinde ifadede bulundu. Hatta biz bu mevzuları Pazar’da sahil de konuştuk. Ertesi gün Dursun Zehir ile buluşmak için Naci Atabey Parkı’na gittim. Dursun Zehir’in buraya geleceğini Kerim bana söylemişti.

‘Dedemde para var, onu al bölüşelim’ dedi. ‘Parayı al ve dedemi kaldır, delil de bırakma’ dedi. Bende bu sebeple Dursun Zehir ile buluşunca, Kerim internet kafede daha önce bana resmini gösterdiği için Dursun Zehir isimli şahsa ‘Dursun amca sen misin?’ diye sordum. O da bana ‘Kerim’in sana mı borcu var?’ dedi. Bende ‘Evet bana borcu var’ dedim. Yanlış hatırlamıyorsam 200 TL civarlarında bir para söyledim ama asıl amacım üzerindeki 5 bin TL’yi almaktı. Dursun Zehir’in üzerinde 5 bin TL olduğunu da bana Kerim söyledi” dedi.

ÖNCE BAŞINA VURUP BAYILTTI SONRA DA TESTEREYLE 5 PARÇAYA BÖLDÜ

Dursun Zehir’i nasıl öldürdüğünü anlatan Şanal “Dursun amcaya gel seninle şöyle biraz yürüyelim diyerek kolundan tuttum ve deniz fenerinin oraya doğru birlikte yürüdük. Giderken ‘Neden buraya geldik’ şeklinde bir şey demedi.

Kerim sürekli benden para istiyor diye bahsediyordu. Bende deniz fenerinin olduğu yere gelince oradan aldığım bir taşla bayıltma amaçlı Dursun Zehir’in başına vurarak bayılttım ve fenerin olduğu kuyuya doğru çektim.

Onu o şekilde orada tekrar bırakıp testere almak için çalıştığım havalimanı şantiyesine gittim. Sonra Dursun Zehir’in olduğu yere doğru gittim. Önce üzerimi çıkarttım sadece pantolon kaldı. Daha sonra Dursun Zehir’in üzerindeki ceketi çıkararak sol ön cebindeki 5 bin TL’yi aldım ve sağ cebinden telefonu aldım.

Sonra elimdeki testere ile önce sol bacağını diz üstünden pantolon ile birlikte kestim. Sonra sağ bacağını da diz üstünden kestim. Sağ kolunu omuzunun aşağısından kestim. Sol omuzunu da omuzunun aşağısından kestim. Gövdesi ve başını ayırmadım” dedi.

CESEDİ DENİZE ATMIŞ

Dursun Zehir’in torunu Kerim’in olaydan 2 gün önce parkta bulunan çalılıkların içerisine çöp poşeti koyduğunu, kendisinin de o çöp poşetlerine koyduğu cesedi denize attığını ifade eden Şanal “Kerim’in 2 gün önceden parktaki çalılıkların altına bıraktığı çöp poşetlerini alarak tekrar geri geldim.

5 poşet şeklinde cesedin parçalarını poşete koyup ağzından ip kullanmadan taş ile ve teker teker denize attım. Yaklaşık 5-6 dakika poşetlerin yavaş yavaş denizin dibine çökmesini izledim” ifadelerini kullandı.

Dursun Zehir’in cebinden aldığı paranın yarısını ve telefonunu torunu Kerim’e verdiğini sözlerine ekleyen Şanal “Olay sonrası eve giderek banyo ettim ve tekrardan Dursun Zehir’in ceketini almak için deniz fenerine gittim. Ceketi aldıktan sonra Kerim ile buluşarak Kerim’e 2 bin 500 TL para ile cep telefonunu ve ceketi verdim. Kerim bana ‘Ne yaptın, arkanda kanıt falan bıraktın mı?’ diye sorunca bende olan biten her şeyi anlattım ve oradan ayrıldık” dedi.

"TELEFONU KERİM'E VERMİŞTİM"

Öldürdüğü Dursun Zehir’in cesedinin bıraktığı yerde olmamasının sebebinin Kerim’in dedesini faklı bir yere gömmek istemesinden kaynaklı olabileceğini de ifade eden Şanal “Kerim’in azmettirmesiyle Dursun Zehir’deki parayı almak için Dursun Zehir’i öldürdüm. Her ne kadar Dursun Zehir’i parçalayıp denize attığımı söylesem de Kerim Bekar bana ‘Dedem nerede, dedemi Taşlıdere mevkiinde bulunan çay fabrikasının civarındaki meşeliğin oraya gömeceğim’ dedi. Üzerime atılı suçlamayı bu şekilde kabul ederim. Olay nedeniyle pişmanım. Dursun Zehir’in telefonun Ankara’dan sinyal vermesi ile ilgili bir bilgim yok. Ben telefonu Kerim’e vermiştim. Ben annem vefat ettikten sonra psikolojik sorunlar nedeniyle Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüm. Şu anda da ağır bir psikolojik ilaç kullanıyorum. Dün gece emniyette de halüsinasyonlar gördüm” şeklinde konuştu.

Üzerine atılan azmettirme suçunu kabul etmeyen Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar ise Yasin Şanal’ın ifadesinde söylediğinin aksine kendisinden Yasin Şanal’ın para istediğini ifade ederek “04.10.2021 günü Pazar ilçesinde bulunan internet kafede 2 yıldır tanışıklığım bulunan Yasin Şanal benden 50 TL para istedi. Bende paramın olmadığını ancak dedemden alırsam verebileceğimi ve Salı günü internet kafede buluştuğumuzda parayı verebileceğimi söyledim. Ancak internet kafede veremezsem parkta buluşup parayı verebileceğimi söyledim. O da o zaman orada buluşuruz dedi. Olay günü oradan ayrıldık ertesi günü dedemin hastane işleri nedeniyle parka gelemedim. Ancak o gün akşam internet kafeye gittim. Yasin internet kafede olmadığı için ve beni de aramayınca para verme işi kaldı. Bende zaten o gün dedemden 100 TL para ıstemiştim. 50 TL’sini Yasin’e verecektim. O akşam da yine aramızda para mevzusu oldu. Dedem de bana kızdı” dedi.

Dedesi Dursun Zehir’in kaybolmasıyla alakalı ilk olarak karakola kendisinin gittiğini de söyleyen Bekar “Dedemi o akşam Yasin isimli arkadaşıma borcum olduğunu bu sebeple parkta borcumu ödeyeceğimi söyledim. Kendisi bana bu hususu sormadı.

Sabah kendisi bana hiçbir şey demeden evden ayrılıp gitmiş. Bende dedem evden gittikten yarım saat 40 dakika sonra üstümü giyinerek dedemi evde kontrol edip çıktım. Evden çıktıktan sonra 12.30’a kadar internet kafede oyun oynadım.

Annemin arayarak dedemin evde olmadığını söylemesiyle bende dedemin arkadaşlarının dükkanlarına baktım. Pazar da biraz turladıktan sonra dedemi tekrar bulamayınca internet kafeye geri döndüm. Saat 13.30’a kadar oyun oynadıktan sonra annem tekrardan beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz, dedeni ara’ deyince internet kafeden çıkarak tekrar aynı arkadaşların dükkanlarına baktık.

Sonra annem yine aradı ve polise git dedi. Bende 16:50 gibi karakola gittim. Karakolda bana 1. Dere yakınlarından kimse var mı onlar gelsin deyince bende karakoldan ayrıldım. Anneme bu durumu anlatıp 24 saat geçmesi gerekiyormuş, ondan sonra gelip kayıp ilanı verebilirsiniz şeklinde beyanda bulunduklarını söyledim. Dedemi bulamayınca ertesi gün kayıp ilanı vermek için karakola geldik” ifadelerini kullandı.

"DEDEMİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ TV PROGRAMINDA ÖĞRENDİM"

Yasin Şanal’ın dedesini öldürdüğünü TV Programında öğrendiğini ifade eden Bekar “Yasin’in dedemi öldürdüğünü aramak için çıktığımız TV programında öğrendim. Bir arkadaşım beni arayarak bu durumu söyledi.

Ben Yasin Şanal isimli şahıs ile hiç sahil kenarında buluşmadım. Genelde internet kafede akşam üstleri buluşurduk. Yasin’in iddialarını kabul etmiyorum. Yasin bana herhangi bir para, dedeme ait telefon veya ceket vermedi. Ben parka herhangi bir çöp poşeti bırakmadım. Kendisini de tehdit etmişliğim yoktur. Dedem kaybolduktan sonra park olayını anlatmamın sebebi Yasin’in böyle bir iş yapacağını düşünmemem ve dedemin bizi terk ettiğini düşündüğümden dolayıdır” şeklinde konuştu.

SUÇU KABUL ETMEDİ

Yasin Şanal’ın kendisine yönelik ‘Beni azmettirdi’ ifadelerini de kabul etmeyen Bekar “Olaydan 2 ay sonra Yasin bir internet oyunundan 5 bin TL kazandığını daha sonra valiz ile internet kafeye gelerek ‘Ben İstanbul’a gidiyorum’ şeklinde beyanlarda bulunduğunu hatırlıyorum. Ayrıca iletişim kaydında Enes ile konuştuğum gözükmektedir. Ancak Yasin benim telefonumu ‘Şarjım bitiyor, dakikam yok’ diyerek Enes’e attığını ve Yasin’in benim telefonumdan Enes ile konuştuğunu hatırlıyorum. Benim olaydan sonraları taksiye binip otelde konaklayabilmemin sebebi de Araklı’da dedemin evinde bulmuş olduğum 10 bin TL paradır. Ancak bu olayın dedemin öldürülmesi olayı ile alakası yoktur. Enes isimli şahsı da tanımıyorum. Taksici Serkan Yoğurtçu’nun da bu olayla alakası yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yasin sürekli iftira atarak bizi bu olayın içerisine çekmeye çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA