Küresel pandeminin mutasyon varyantlı değişime uğraya rak inişli çıkışlı seyir izlemesi üzerine geçtiğimiz hafta başında merkez bankasının yatırımcılara yaptığı sunumla yabancı yatırımcılar arasında 18 Mart’taki PPK toplantısında faiz artışı geleceği beklentisini kuvvetlendirdiği görülü yor. Merkez Bankası’nın TÜİK tarafından açıklanan şubat ayı enflasyon verisini değerlendirirken;TCMB şubat ayı fiyat gelişmeleri içinde yıllık enflasyonun alt gruplar genelinde yükseldiğini, emtia fiyatındaki yükselişle üretici fiyatlarında artış eğiliminin sürmekte olduğuna işaret ederek raporda uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş ve bazı sektörlerde iyice elle tutulur hale gelen arz kısıtlarının etkisiyle üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğiliminin devam ettiği de vurgulandı.Bu kapsamda hatırlanacağı üzere, TÜFE enflasyonu şubatta yüzde 0,91 artarak yıllık seviyeyi önceki aya göre 0,64 puan yükselterek yüzde 15,61’e taşımıştı. Bu arada TCMB’nın bir diğer vurgusu da”şubat enflasyonuna en güçlü katkının temel mal ve gıda gruplarından geliyor oluşu” şeklinde değerlendiriliyor.

    *       *        *

Temel mal grubundaki fiyat hareketleri TCMB’ye göre birikimli döviz kuru etkileri kaynaklı.Önemli nokta, bankanın hesaplarına göre TL’nin değer kaybı etkisi dayanıklı tüketim malları ve diğer temel mallarda hafiflemiş durumda.Ancak, giyim tarafındaki artışlar halen belirgin halde.Gıda enflasyonu için de endeksin temelde işlenmiş gıda fiyatları öncülüğünde artmakta olduğunu ve alt kalemler itibarıyla çiğ süt alım fiyatlarındaki artışın süregelen yansımaları, et fiyatları ve uluslararası tarımsal emtia fiyatlarının etkilerine işaret ediyor. Gerçekte bu fiyat artış larının en temel nedeninin daha ziyade girdi fiyatlarındaki göreli hızlı artışlar olduğu da yapılan yorumlar arasında yer alıyor. Hal böyle iken, yükselmekte olan uluslararası petrol fiyatlarına değinen TCMB,Türkiye’de TL nin aynı dönemde güçlenmiş olması ve uygulamadaki eşelmobil sistemi nedenleriyle enflasyona etkisinin şubatta sınırlı olduğunu belirtse de,tüm belirsizliklere rağmen 2021’de ortalama petrol fiyatının varil başına 45-60 dolar arasında değişeceği öngörüsü,uzmanlar arasında geniş kabulgörmek le birlikte;Petrol arzında yaşanan bu azalma, ABD ham petrol stokundaki düşüş, devam eden “OPEC+” üretim kısıtlaması, Suudi Aramco Şirketinin ham petrolde Avrupa’ya yönelik yaptığı fiyat artışı ve genel olarak sıkılaşan petrol piyasaları gibi bir dizi faktörler; Brent petrolünün vadeli işlem fiyatını koronavirüs salgınından önceki seviyeye yükseltmesi mevcut durumu kritikleştiriyor.

  *       *        *

Nitekim OPEC+'nın üretim kısıntısını Nisan ayında da devam ettirme kararı sonrasında Brent petrolü için fiyat tahminlerini revize ettiklerini ifade eden Goldman Sachs, 2021 ikinci ve üçüncü çeyrek için fiyat tahminlerini 5'er dolar artırarak 75 ve 80 dolar/varil olarak belirlediklerini duyurması da bu kritik aşamayı açıkça doğruluyor.Çünkü Brent petrolün varili, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun mevcut üretim kesintisine nisan ayında da devam etme kararının etkisiyle uluslararası piyasalarda 69 doları aştı. Goldman Sachs da 2021 Brent fiyatı tahminlerini yukarı çekerken, Ülke ekonomisini dış açık ve enflasyonun kontrolünde artan sıkıntılar bekliyor.Goldman Sachs, gelecek 6 ay için OPEC+ üretimine yönelik tahminini 0,9 milyon varil/gün düşürdü ve ikinci ile üçüncü çeyrek için petrol fiyat tahminlerini yükseltti.