Zonguldak

Deniz Yavuzyılmaz bütçe görüşmelerinde konuştu: Ölüm üçgeninde ruhsatsız maden ocakları

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçe görüşmelerine katıldı. Yavuzyılmaz burada yaptığı konuşmada, Amasra’da yaşanan faciaya değinerek, “Kaç madencinin hayatını kaybetmesi gerekiyor ki Enerji Bakanı Türkiye’de istifa etsin? 43, 53, 103, 1000? Kaç işçi hayatını kaybederse istifa edecek?” dedi.

Abone Ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı, soruşturma izin taleplerini kabul etmiyor. Soruşturma izin talebini vermesi gerekirdi. Şu anda Amasra müessesesine sıkıştırılmış bu davanın TTK Genel Müdürlüğü ve Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı yetkililerini kapsaması gerekirdi. Biz, araştırma komisyonuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın da gelerek görüşlerini aktarmasını istedik ancak bu talebi yerine getirmedi. Kaç madencinin hayatını kaybetmesi gerekiyor ki Enerji Bakanı Türkiye’de istifa etsin? 43, 53, 103, 1000? Kaç işçi hayatını kaybederse istifa edecek” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2022 Yılı Kesin Hesabı ve 2024 Yılı Bütçe Teklifi görüşülüyor. Komisyonda konuşan CHP Gölge Kabinesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, özetle şunları söyledi:

“Sayın Bakan konuşmasında yıl içinde yapılan denetimlerden bahsetti. Denetim sayısıyla birlikte çok önemli olan bir konu var. O da denetimin içeriği. Gerçekten denetimin uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı. O nedenle de hemen aklımıza 14 Ekim 2022 tarihinde yaşanan Amasra maden faciası geliyor. Bu facianın sebeplerini incelediğimizde ortada çok vahim tedbirsizlikler görülüyor.

Amasra maden faciası gerçekleşmeden önce Sayıştay’ın 2019 yılı raporunda yaptığı bir uyarı var. Sayıştay diyor ki 2019 yılında müessesenin üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerini artırmaktadır diyor. Tedbir alın diyor ancak bu uyarının gereği yerine getirilmiyor. Amasra müessesesinde 50 yıllık bir ana havalandırma aspiratörü var. Havalandırma sistemi neden önemli? Çünkü, kömür üretimi yapılırken açığa çıkan tehlikeli gazları havalandırma sistemiyle birlikte dışarı atıyorsunuz. Havalandırma sistemi doğru çalışmazsa tehlikeli gazlar birikir. Bunlardan en önemlisi de metan gazıdır. Belli orada yoğunlaşan metan gazı, bir ateşleyici ile tetiklendiğinde de grizu patlamasına yol açar.

“50 YILLIK ASPİRATÖR DEĞİŞMİYOR”

Bu elimde gördüğünüz belge, 3 Temmuz 2020 tarihli belge… Yani grizu patlamasından 2 yıl önce. Ne diyor? Diyor ki müesseseniz ocak havalandırması, kurulu sistemin kapasitesi, mevcut ocak açıklığını bile karşılayamadığından aspiratörlerin değiştirilmesi gerekmektedir. Kim diyor? TTK içindeki yetkililer diyor. Bu dilekçeler defalarca kez yazılıyor. İhale süreçleri başlatılıyor. İlk uyarı yapıldığı andan patlamanın gerçekleştiği tarihe kadar 4 yıl 3 ay zaman geçiyor ancak bu 50 yıllık aspiratör değişmiyor.

“DAVALAR DARALTILMIŞ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

Patlama gerçekleşti 43 madencimiz hayatını kaybetti. Davalar daraltılmış bir şekilde devam ediyor. Peki bu delil niteliğindeki, patlamanın gerçekleştiği vardiyadaki metan gazını oradan uzaklaştıramayan ana havalandırma aspiratörü nerede? Oradan çıkartıldı. Yani uyarı yapıldı.  4 yıl 3 ay boyunca bu aspiratör değiştirilmedi. Şu anda hala maden ocağının patlamanın gerçekleştiği bölümü barajlarla kapatılmış girilemiyor. Yani yerinde tam anlamıyla bir bilirkişi incelemesi yapılamıyor. Doğrudan bu kazanın önemli etkenlerinden biri olan aspiratör hemen apar topar değiştiriliyor. Dolayısıyla burada bir delil karartmayla karşı karşıyayız. 

Bu esnada iktidarda hangi parti vardı? Aynı zamanda bunu da sorgulayın. Yani teşekkürlerin, övgülerin arasında yapılan ölümcül hatalara da temas etmek zorundayız.

“KAÇ MADENCİNİN HAYATINI KAYBETMESİ GEREKİYOR”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı, soruşturma izin taleplerini kabul etmiyor. Soruşturma izin talebini vermesi gerekirdi. Şu anda Amasra müessesesine sıkıştırılmış bu davanın TTK Genel Müdürlüğü ve Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı yetkililerini kapsaması gerekirdi. Biz, araştırma komisyonuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın da gelerek görüşlerinin aktarmasını istedik ancak bu talebi yerine getirmedi. Kaç madencinin hayatını kaybetmesi gerekiyor ki Enerji Bakanı Türkiye’de istifa etsin? 43, 53, 103, 1000? Kaç işçi hayatını kaybederse istifa edecek? Ki bir can bile burada önemli. 

ÖLÜM ÜÇGENİNDE RUHSATSIZ MADEN OCAKLARI…

Deniz Yavuzyılmaz konuşmasında TTK’ya yapılan işçi alımlarında Türk Vatandaşı olmamasına rağmen kuraya katılmaya hak kazanan Afgan uyruklu vatandaş konusuna da değildi. Yavuzyılmaz konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:

“Bir işe alım politikası izliyorsunuz. Ama Zonguldak’ta TTK kurasına Afgan vatandaşı olan, Türk vatandaşlığına geçmemiş birisi bile kuraya katılabiliyor. Neden girebiliyor? Çünkü, Resmi Gazete’de yayınladığınız işe başvuracak adaylarda aranacak şartlarda Türk vatandaşı olma şartı yok. Bunu söylediğimizde deniliyor ki yazmamıza gerek yok ki? Yazsanız ne olur? Yazın Türk vatandaşı olma şartı vardır. Müessesesinin hemen yanında oturan bizim vatandaşlarımız, gençler işsiz. Türkiye’nin binlerce kilometre uzağından kalkıp gelmiş neden Zonguldak’a geldikleri de meçhul. İş yok, insanlar işsizlik, açlık, ölüm üçgeninde ruhsatsız maden ocaklarına, canlı canlı tabutların içine giriyor neredeyse. Gelmiş ve bizim vatandaşımızın hakkını almış oluyor. Buna da müsaade ediyorsunuz." (Haber Merkezi)