Kent merkezindeki Madenci Anıtı önünde toplanan grup, Filistin ve Türk bayrakları ile "Sessiz kalma, soykırıma ortak olma", "Çocuklardan ve adaletten tarafız", "Müslüman zulme boyun eğmez" yazılı dövizler taşıyarak Valilik binası önüne kadar yürüdü.
Grup adına basın açıklamasını Ensar Yılmaz okudu. Yılmaz, yaşanan soykırımı insanlara duyurmak istediklerini belirterek, "8 aydır yaşananları duymayan, görmeyen, bilmeyenin kalmadığını" söyledi. Yılmaz, "Vahşice katledilen bebeklerin, kadınların, çocukların ve beli bükülmüş ihtiyarların feryatlarını ve çaresizliklerini bırakın insanları, dağlar, taşlar, ağaçlar, masum hayvanlar ve gökteki yıldızlar bile duydu ve gördü." diye konuştu.
Yılmaz, Refah'ta çadırlarda yaşamak zorunda kalanların yakılarak katledildiğini ifade ederek, "Söz zamanı bitti. Kelimeler tükendi. Cılız kınama mesajlarınızı kimse ciddiye almıyor. Hiç kimsenin kalbini soğutmuyor. İşgalci varlığını tedirgin dahi etmiyor. Kınama, zayıf ve çaresizlerin söylemidir ama ordulara sahip olanlar kınamaz. Tanklara, uçaklara, siha’lara, füzelere sahip olanlar kınamaz. Onlar gereğini yaparlar. Zulmedenlerin kanlı ellerini kuruturlar." dedi.
Yılmaz konuşmasının son kısmında ise şu ifadelere yer verdi:
“Kudüs ve Mescidi Aksa; Kudüs işgal altında iken bize gülmek haram olsun diyen Selahaddinler gibi komutanlarla kurtulur. Kudüs’ü fethettiğinde şehre deve ile değil de güzel bir at üzerinde girmesi istenildiğinde “Eğer biz İslam’dan başka izzet ararsak Allah bizi zelil eder” diyen Hz. Ömer gibi izzeti sadece İslam’da arayan Halifelerle kurtulur. Yüklü miktarda paralar karşılığında Filistin’den toprak vermesini isteyen Siyonist Liderlere karşı, “Ben size bir karış dahi toprak satmam, Zira o beldeler bizim değil İslam Ümmetinindir” diyen Abdülhamit gibi basiretli yöneticilerle kurtulur. Velhasıl sözlerle değil ordularla kurtulur.
Mescidi Aksa ancak; Filistinli kardeşlerimizin acılarını kendi acısı, döktükleri gözyaşlarını kendi gözyaşı, dertlerini de kendi derdi belleyen Halifelerle kurtulur.
Mescidi Aksa’yı ilk fetheden Halife Ömer gibi liderlerimiz olduğunda, Mescidi Aksa’yı Haçlı işgalinden kurtaran Selahaddin gibi komutanlarımız olduğunda, vücudunun lime lime doğranmasını yeğleyen, fakat Filistin’i vermeyen Abdülhamid gibi yöneticilerimiz olduğunda kurtulur.
İşte o zaman İzzeti sömürgeci kâfirlerin yanı başında değil, sadece Allah katında arayan liderlerimiz olacak.
Kışlalara hapsedilmiş değil, gasp edilmiş topraklarımızı işgalden kurtarmak için hareket eden ordularımız olacak.
İşte o zaman ne mi olacak; Kur’an’ın kavliyle söylüyoruz: Yenileceksiniz”
Tekbir getirerek Gazze'ye destek sloganları atan grup, sahil girişinde oturarak sloganlar atmaya devam etti. Program bu şekilde sona erdi.