Zonguldak

Zonguldak’ın kömür efsanesi “Uzun Mehmet” mi, “Hacı İsmail” mi?

Zonguldak’ta taşkömürünün bulunması ve madenciliğin gelişimiyle ilgili her zaman Uzun Mehmet’in adı geçse de 1944 ve 1968 yıllarında yapılan araştırmalarda bu isim Hacı İsmail olarak belirtiliyor.

Abone Ol

Tarihi kaynaklar, kömür madenciliğinin Osmanlı'daki başlangıcına dair bilinenleri yeniden tartışmaya açıyor. Zonguldak’ta taşkömürünün keşfi hep Uzun Mehmet’le ilişkilendirilse de yeni bulgular, bu tarihin daha eskiye, Hacı İsmail’e dayandığını öne sürüyor.
Dünya genelinde kömür madenciliğinin kökleri M.Ö. dönemlere uzansa da, ilk sistematik faaliyetlerin 17. yüzyılda İngiltere’de başladığı biliniyor. Sanayi Devrimi’yle birlikte kömür, 18. ve 19. yüzyıllarda ekonomilerin merkezine oturdu. Buhar makinelerinin yaygınlaşması, kömür talebini artırırken İngiltere, ABD, Almanya ve Fransa gibi ülkeler madencilikte öncü rol oynadı. Bu süreçte Osmanlı Devleti ise kömür üretimine geç kaldı.
“UZUN MEHMET” EN BİLİNEN HİKAYE!
Osmanlı, kömüre ilk olarak donanmasında yelkenden buhar makinelerine geçişle ihtiyaç duydu. Ancak yerli kaynaklar yetersizdi ve kömür ithalatı ekonomik baskı yaratıyordu. İlk taşkömürünün Osmanlı sınırlarında bulunduğuna dair en bilinen hikâye, 1829 yılında Zonguldak’ta Uzun Mehmet tarafından yapılan keşiftir. Bu hikâye, Uzun Mehmet’in dere kenarında bulduğu taşları denemesi ve sonrasında kömürü İstanbul’a götürmesiyle şekillenmiştir. Padişah II. Mahmut, bu keşif nedeniyle Uzun Mehmet’i 50 altınla ödüllendirmiştir.
ARAŞTIRMALAR “HACI İSMAİL” DİYOR!
Ancak bazı kaynaklar, ilk taşkömürünün 1829’dan daha önce bulunduğunu gösteriyor. 1944 ve 1968 yıllarında yapılan araştırmalar, taşkömürünün 1822 yılında Ereğli’nin Kestaneci köyünde Hacı İsmail tarafından keşfedildiğini ortaya koyuyor. Hacı İsmail’in bulduğu kömürlerin İstanbul’a gönderildiği ve uzmanlar tarafından taşkömürü olarak tanımlandığı belirtiliyor. II. Mahmut’un, bu keşif için Hacı İsmail’i ödüllendirdiği de kaydediliyor.
ZONGULDAK FRANSIZ SERMAYELİ ŞİRKETLER SAYESİNDE MODERN MADENCİLİKLE TANIŞTI
Zonguldak havzasındaki kömür varlığı 1822’de fark edilmesine rağmen, madencilik faaliyetleri ancak 1848 yılında küçük çaplı girişimlerle başladı. Dönemin ilkel üretim yöntemleri ve teknik yetersizlikleri nedeniyle verim alınamadı. 1861 tarihli “Maadin Nizamnamesi” ile yabancı şirketlerin Osmanlı topraklarında maden işletmesi kolaylaştı ve Zonguldak bölgesi özellikle Fransız sermayeli şirketlerin faaliyetleriyle modern madencilikle tanıştı. Osmanlı'nın en büyük madencilik şirketi olan Fransız sermayeli Ereğli Şirketi, 19. yüzyılın sonlarında bölgeye teknolojik iyileştirmeler getirdi. Fransızların yanı sıra İngiliz ve İtalyan şirketler de bölgede çalıştı, ancak en büyük etki Fransızlar tarafından bırakıldı.
Osmanlı’nın kömür üretimine geç başlaması, sanayileşme yarışında geri kalmasına neden oldu. Bugün bile hissedilen bu tarihsel gecikme, Zonguldak’ın madencilikle anılmasına rağmen, başlangıçta yeterli yatırım ve altyapı eksikliği nedeniyle etkin değerlendirilememesiyle sonuçlandı. Uzun Mehmet ve Hacı İsmail arasındaki keşif tartışması ise Zonguldak’ın kömür tarihine yeni bir tartışma yarattı.