Zonguldak artık genel seçim adına yol alıyor.
Tabi ki ülke geneli.
Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimi de var.
Yoğunluk had safhada. Aday adayları belli oluyor.
Bu arada hayat devam ediyor.Çalışma adına yol alınıyor.
Şubat ayında yaşadığımız deprem büyük afet ayrı bir olay.
Tam kırk gün geçti. Halen daha yaralar sarılmıyor.
Sarmaya çalışıyoruz.Yoğun mücadele var.
Devletimiz seferberlik içerisinde.
Tam on il.
Daha sonra Elazığ da ilave edilerek on bir il sayısına çıktı.
İnşallah normale döneceğiz. Hedef bir yıl.
Seçimi de bu esnada yapıyoruz.
Yeni yönetimin daha güçlü yol alması adına.
Seçim çok önemli ve değerli.
Ve bu arada doğal afet adına ağır bir de sel yaşadık.
Bölge hem depremle hem de doğal afet sel ile yoğun uğraşıyor.
Boğuşuyor.
İnşallah bu zorlu günler bitecek.
Daha güçlü aydınlık günlere yol alacağız.
Ülkemizin üzerindeki kara bulutlar dağılacaktır.
Gelelim seçimlere.
Aday adayı bolluğunu görüyoruz.
Sessiz bir seçim yaşıyoruz.
Öyle de geçecek.
Partiler yoğun.
Kazanma adına yol alınıyor.
Bu seferki seçim çok zorlu.
Seçmen kararsız.
Ülke olarak evet istikrar isteniyor.
Bir tarafta tam yirmi yıllık iktidar.
Diğer tarafta ekonomik olarak başarısızlık.
Hayat pahalılığı.
Çılgın bir fiyat durumu ve konumu.
Evet zamlar geldi.
Alındı.
Ama eridi ve gitti.
Ne kiralara yetişebiliyor.
Ne de konut fiyatlarına.
Maliyet çok.
Pahalılık almış başını gidiyor.
Kiralara halen daha dur diyen yok.
Ev konut fiyatlarına dur diyen yok.
Kayıt dışılık almış başını gidiyor.
Faturasız satışları görüyoruz.
Açıktan ne olduğu belli olmayan paralar birilerinin hesaplarına yatıyor.
Oralardan başkalarına aktarılıyor.
Banka hesapları şeffaf olmasına rağmen.
Kayıtsız ve faturasız yüz binlerce lira hesaplara para girdisi oluyor.
Ve bu parayı, kayıt dışılığı, insanlar evet geldi diye itiraf ediyor.
Vergi incelemesi bile yok.
Paranın ise kaynağı belli olmadığı için, adı konulmadığı için.
Acaba deniliyor, rüşvet mi, avanta mı, tehdit mi, şantaj mı veya başka odaklı konu başlığı mı, oldukları bile iddia edilerek çeşitli kesimlerce sağda ve solda söylenebiliyor.
Dediğimiz gibi tüm bunlar birer iddia olarak önümüze gelebiliyor.
Pes diyoruz.
Peki kayıt dışı nasıl önlenecek?
On bin lira kira olur mu?
Konut fiyatları milyonları geçti.
Üç milyon veya beş milyon konut fiyatı.
Zonguldak merkezde bakınız yeni yapılan bir binanın kirası tam 70 bin lira olduğu iddia edilerek söyleniyor.
Sadece üç katı.
Yemek işi olarak açılan üç katlı yerin kirasının ise 80 bin olduğu iddiası da ayrıca iddialı bir şekilde belirtiliyor.
Varın gerisini düşünün.
Tefecilere gelince.
Zonguldak İl Emniyet müdürlüğümüz başarılı bir şekilde, tefecilere karşın peş peşe operasyon yapınca, nefes aldırmayınca, pek çoğu da cezaevini boylayınca.
Bitti dediğimiz tefecilik. Sona erdi dediğimiz haksız kazanç.
Yeni yeniden adına.
Tefecilik tekrar değişik bir sistemle hortladı.
Artık tefecilerde daha çok profesyonel çalışıyor.
Aynı dayanıklı tüketim veya elektronik ürün satan zincir mağazalar örneğinde olduğu gibi.
Taksitle mal satışına geçmişler.
Yalnız biraz daha değişik.
Tefeciden para isteyen bir kişi.
Artık para değil. Sıfır garantili akıllı bir telefon mağazalardan alınıyor. Atıyorum elli bin lira.
Yüz bin liraya satılıyor.
Faturalı da.
O ne güzel tatlı hayat.
Hemen temlik para garanti.
Birden yüzde yüz kar. Telefonun faturası da var.
Garantisi de var.
Tefeciden para yerine sıfır telefon alan bir isim, hemen onu anında daha düşük fiyata paraya da çeviriyor.
Tefeci kazanıyor. Tefeciden para alan o gün adına nakdi işini de büyük zarara rağmen hallediyor.
Ne diyelim.Tefecilerin gözü ve karnı dün de, bugünde ve yarında aç doymaz.
Çünkü bunlar çok aç. Çok aç.
Doymazlar. Doyuramayız.
İnşallah bir yerlerinizden çıkar diyelim.
Ne diyelim.
Keşke hiç kimse tefecilere müracaat etmese.
Tefecilerin tek sığındığı konu kendileri geliyor sözleri.
Ve bugün adına ise birçok zengin variyetli isimlerin geçmişinde, birçok iddia ile önümüze çok güçlü geliyor, gelir kaynağı tefecilik olduğu söyleniyor. Tefecilikle ilgili yazılarımız değişik örnek ve görüşlerle olacak.