Özel Tüketim Vergisi. Gerçekten son yapılan zamlar akıllara durgunluk verdi. Hem KDV. hem de birçok adına zamlar. Bakınız.
Seçim sonrası bir haziran itibariyle zam sağanağı doğal afete dönüştü.
Resmen dur durak bilmiyor.
Döviz aldı başını gidiyor.
Komşumuz Gürcistan’ın parası bile bizden değerledi.
Türkiye Sakatlar Derneği Zonguldak şubesi başkanı Hüseyin Şirin, geçtiğimiz günlerde Gürcistan’a araç almaya gitmişti.
Gürcistan’ın bir lirası bizim para aile dokuz liraya tekabül ediyor muŞ.
Orada kaldıkları kısa sürede tam 12 liraya çıkmış.
Görüyor musunuz.
Paramızın geldiği durumu ve noktayı.
Nereden nereye. Dip yaptık dip.
Şimdi ise zemin altın iniyoruz.
Bodrum katlara iniyoruz.
Paramızın geldiği durum ve nokta.
Başkan Şirin, Gürcistan’da 2021 model çok lüks bir aracı, çok da ucuza almış.
Hayırlı ve uğurlu olsun.
Allah kazasız ve sağlıklı, sıhhatli kullanmak nasip etsin.
Sadece kaça alındığını söylemeyeyim aracın.
Bizim paramız ile tam 1.5 milyon Türk lirasına ülkemizde satın alabiliyoruz.
Gürcistan’da ise ( 4/1 oranı ) Varın gerisini siz düşünün.
Herhalde bizimde bir Gürcistandan araç alacağız gibi görünüyor.
Türkiye ekonomisi bu dönem çok eksi yazıyor.
Cari açık diye anonsları duyuyoruz.
İthalat almış başını gidiyor.
İhracat düşüyor.
O zaman bu açığı nasıl kapatacağız?
Halbuki Türkiye 1980 ile 1990 yıllarda örnek ülkeydi.
Ekonomimiz altın günlerini yaşıyordu.
Rahmetli Özel’in dünya’ ya açılan ekonomi bakışı açısı.
Bizleri çok daha güçlü. Çok daha zengin yapmıştı.
Dünya açısından ülkemiz örnek gösteriliyordu.
Rahmetli Cumhurbaşkanımız Özal , o dönem başbakandı.
Şu mesajı dünya'ya çok güçlü veriyordu. Bizler para istemiyoruz, bizler ekonomik olarak karşılıklı alışveriş istiyoruz mesajı çok güçlü karşılık görmüştü.
Sonra doksanlı yıllar. Koalisyonlu günler. Popülist politika.
Bizi geriletmişti. O dönemde Zonguldak’tan iki il çıkmıştı.
Niye? Niçin? Beceriksiz bazı siyasetçilerin Zonguldak’a sahip çıkmaması nedeni ile idi.
Bazı Zonguldaklı vekillerin iline değil, ilçesine sahip çıkmasıydı.
Yerel basında bazı meslektaşlarımızın da iline sahip çıkmaması da ayrı bir handikaptır. Şunu söyleyebilirim yerel basında Zonguldak'ta zayıfın zayıfmış.
Onlarda popülist politikaya alet olmuşlar.
Gelelim bugüne.
2007- 2009 dönemi çok güçlü olduğumuz dönemlerdi. Ekonomik olarak
2008 küresel krizini bile teğet anlatmıştık.
Sonra 2011 ve 2013 yılına kadar ekonomik olarak iyiydik.
17 - 25 aralık kriz ekonomimizi sarmıştı:
İçimize her yere giren alçak FETÖ terör örgütü 15 temmuz hain kalkışması bizleri derinden sarmıştı.
Evet ülkemiz bu badirelerden bir şekilde çok güçlenerek çıktı.
Sonra salgın hastalık. Sonra ekonomik durağanlığın getirdiği ekonomi dünyasının okun yayı gibi gerilmesi. Tam düzelecekken.
Dünyanın en büyük kara depremini yaşamamız.
On binlerce vefat. Yüz bin yaralı. Tam yüz milyar dolar maddi kayıp ve yenilenme adına yüz milyar doların gereksinimi. İnşallah yaraları hızla saracağız.
Tabi ki ülkemiz son kırk yıldır da hain terör örgütü PKK ile uğraşıyoruz, uğraştırıyorlar.
En sonunda ülkemiz tüm terör örgütlerini bir şekilde bitiriyor. Sonunu getiriyor:
Çok daha güçlü olacağız. Düşmanımız pek çok.
Dost görünümlü düşmanlar her yerde. Ama hepsinin üstesinden geleceğiz.
ÖTV’ye ülke geneli çok büyük tepki isyanı var.
Her şeye Türk halkı katlanmak zorunda kalıyor.
Döviz aldı başını gidiyor. Akaryakıt çok pahalandı.
Resmen almayın, kullanmayın deniliyor.
Pahalılık getirerek, alım yaptırmayarak cari açık kapanır, ithalat durur.
ÖTV ve KDV ile tabiki iç piyasa’ da alım durur.
Sonra enflasyon tabi ki düşer. Bu düşme sizce mantıklı mı?
Bizce mantıksız görünüyor.
Ülkemiz çok daha güçlü olmalı. Çok daha güçlü olursak sınırlarımız da büyür.
Büyümeli. Yeni illerimizde sınır ötesi olmalı.
Güçlü Türkiye, güçlü devlet. İnşallah.
Şimdilik nokta.