Zonguldakspor’un unutulmaz ismi ve bu kentin efsanevi futbolcusu Halil Güngördü “RİVA HALİL” 24 Temmuz’da kentimizde olacak.

“Zonguldak Hepimizin” adlı sosyal toplum örgütünün kurucusu Dr. Tunç Çelebi’nin girişimleriyle kentimize gelecek olan Halil Güngördü burada birlikte geleceği Zonguldaklı tanınmış isimler Sami Gökmen ve Orhan Koç ile birlikte İnönü Anıtı önünde düzenlenecek olan Lozan Antlaşmasının 100. Yılı törenlerine katılarak İnönü’ye de saygı gösterisinde bulunacaklar.

Bu noktada biz CHP ve Zonguldak Kömürspor yönetimlerine sesleniyoruz. Lozan’ın 100. Yılı anma törenleri öncelikle CHP’nin programlaması gereken bir konu da, Halil Güngördü gibi bir ismin gelecek olma programı da Zonguldak Kömürspor yönetiminin işi. Bu arada zorlu bir görev üstlenmiş olan Salih Demir’i de buradan kutluyor ve başarılar diliyoruz…

Bu ünlü isimleri kentimize getirebilmeyi başaran ünlü tenisçimiz Dr. Tunç Çelebi’ye de teşekkürler ediyoruz…

“RİVA” HALİL İNTERNETTEKİ WEB SİTELERİNDE ŞÖYLE TANITILIYOR:

Halil Güngördü (9 Ocak 1943, Adapazarı): Zonguldak’ta profesyonel lige katılımın ilk yıllarında futbolla ilgilenen herkes sözü uzun boylu forvet oyuncusu Halil’e getirir, onun süratinden, sert şutlarından ve attığı gollerden bahsederlerdi.

Boşa kaçarak oynama ve iyi yer tutma özelliklerine sahip olan Halil’in bu özelliği attığı gollerin yanında onun aynı zamanda iyi bir pasör olmasını sağlamıştır.

Küçük yaşta futbola Kömürspor’da başlayan Halil Güngördü bir yandan futbol oynarken diğer yandan Atletizm’de 100 ve 200 metre yarışlarında Zonguldak birincisi olarak ilimizi Türkiye şampiyonasında temsil etmiştir.

İzmir Altınordu takımında futbol oynarken 1966 yılında Zonguldakspor’un kurulması ve 2.Lige alınması ile memleketine dönmüş ve Zonguldakspor’un başarısı için mücadele etmiştir. Halil Güngördü Zonguldakspor’da oynadığı (1966-70) başarılı futbol sonrası Eskişehirspor’a (1970-73) transfer olur. Eskişehirspor’da oynadığı yıllarda ünlü İtalyan futbolcu Riva’ya benzeyen fiziğinden ötürü Riva Halil lakabıyla anılır.

1971 yılında ilk kez Türkiye Kupası’nı kazanan Eskişehirspor adına finalde 2 gol kaydederek kupanın kazanılmasında büyük bir rol oynar. Yeniden döndüğü Zonguldakspor ile 1973-74 sezonunda şampiyonluk yaşayarak 1. Lige yükselen takımda yer alır.

Zonguldak sevdası asla bitmeyen Halil 1979-80 ve 1983-84 sezonlarında Teknik Direktör olarak görev yaptığı Zonguldakspor’da 1966-70 ve 1973-75 sezonları arasında 168 resmi müsabakada 71 gol kaydeder.

1965 yılında Yugoslavya’ya karşı Amatör Milli Takımı’nda Ay Yıldızlı formayı giyen Halil Güngördü salt sporculuğuyla değil, zarafeti, insan ilişkileri ve duyarlılığıyla da gönüllere taht kurmuştur.

DEVAM ET AKEPE

Yani gülesim geliyor ama gülemiyorum;

Sadece acı bir tebessüm!..

Akepe’den söz edeceğiz; seçimleri aldı, başkanlığı aldı,

Almadan önce de tatlı tatlı konuşarak vaat üstüne vaatlerde bulundu,

Yok ucuzluk gelecekmiş, yok enflasyon düşecekmiş, yok öğrencilere vergisiz ucuz telefonmuş, bedava internetmiş, ilaç ucuzlayacakmış, sağlık hizmetleri şaha kalkacakmış, patates soğan vs. fiyatları inecekmiş… Daha bunlar gibi neler neler!

N’oldi?

“Haaarrrt” oldi!..

Benzin 30 lira olur diye korkuyorduk, şimdilik 35…

Doğal gaza yüzde 235…

Yakında domates 75…

İkili ekmek 15… (aslında tekli de ayıp olmasın diye ikil zammı diye lanse ediyorlar)…

Emekliyi kıçının üstüne oturttular…

Çalışana verilen zammın da yarısını kaptılar!..

Eeeee; ne demiş atalarımız?

Karaman’ın koyunu, sonra çıkar boyası!..

Uymadı mı canım?

Uysa da, uymasa da…

Devam et Akepe devam et… Kabahat sen de değil, seni sevende!..

Benim merak ettiğim, daha işin başındaymışız da, başımıza neler gelecekmiş, o…

Siz zam yağdırmaya devam edin; gazeteciler de hazır,

Neye mi hazır?

Şehir içinde işeyecek bedava duvar dibi ararken zabıtaya enselenecek emeklilerin haberlerini yapmaya…

Heh heh heee…..

MİLLİ EĞİTİMCİYMİŞ

Bir Sosyal Medya Sitesinde şöyle bir paylaşım:

“Keşke şeriatı övecek bilgim olsa…”

Bunu söyleyen Laiklik üzerine yemin etmiş bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı!

Bir: Milli Eğitim Bakanısın ve şeriat ya da buna benzer  konularda “ bilgin olmadığını” ama övgüye değer bir yönetim olduğunu  ağzınla itiraf ediyorsun; demek ki mevcut yönetim şeklinin üzerinde tutuyorsun.

İki: Senin görevin bütün çocuklara eğitimi, öğretimi kayıtsız şartsız sağlamak. Cumhuriyetin devrim kanunlarını, anayasayı uygulamak. Bu da eğitimde fırsat eşitliği, karma eğitimdir.

Yarın bir gün de “medrese eğitimine geçelim” der mi bu bakan?

Böyle bir paylaşımda bulunmuş vatandaş;

Evet;

Der veya demez; benim şaştığım konu bakan olmuş bir zatın şeriat gibi ilkel bir sistem hakkında bile bir bilgisinin olmadığını itiraf etmiş olması, iyi ki yok, bir de olsaymış…

Peki o zaman çağdaş eğitim konusunda nasıl hizmetler sağlayacak bu bakan? Yoksa dünya ileri giderken biz geri mi gideceğiz?