Yerel yönetimlerin seçiminin üzerinden tam altı ay geçti.
Yüz seksen gün.
Herkes bir çalışma içerisinde.
Bir çok yerel yönetimlerle görüşmeler yapıyoruz.
Merkez yerel yönetim, yedi ilçe.
Bugün altı ilçe CHP ile yönetiliyor.
İki ilçe de Ak Parti.
Devrek Özcan başkanla beraber kendine geldi.
Nefes aldı
Gerçekten Devrek ilçesi nereyse konkordato ilan edecek durum da ve konumdaymış.
Çok keyfi bir yönetim varmış.
Acaba diyorum yerel yönetimler bu kadar keyfi yönetilebilir mi?
Çünkü sadece başkan yok ki.
Başka yardımcıları.
Meclis üyeleri.
Encümen.
Ayrıca daire müdürleri, şefleri ve uzman kadro.
Bu kadar keyfi yönetim şekli olur mu?
Taşeron olayı ortadan kalkınca şirketler kuruldu.
Yerel yönetimler kendi şirketini kurdu.
Bu da ayrı bir yük getirdi.
Şirketler hem kadro yapması, istihdam sağlaması, maaş ve vergi ve sigortayı ödemesi ağır yükümlülük getirdi.
Şimdi bugün adına yerel yönetimler zor durumda.
Geçmişte tüm taşeron çalışanlar asgari ücret ile maaş ödemesi yapılıyordu.
Bugün ise kadro olunca sözleşme ile yol alınıyor.
 Tabi ki bu durum yerel yönetimlere ek yük getirdi.
Kaynak olursa sorun yok.
Ödensin.
Hizmet gelsin.
Kaynak yoksa sorun pek çok.
  Yerel yönetimler için aslında Fabrika gibi çalışma şartı getirilmeli.
Çünkü bir yandan kazanılacak.
Diğer taraftan kazandırılacak.
‘’Kazan kazan’’ mantığı öne çıkmalı.
Şirketler zarar etmemeli.
Zarar hanesi olursa sorun ve sıkıntılar had safhaya ulaşır.
Devam edersek.
Devrek belediyesi kendine gelmeye çalışıyor.
Özcan vekil büyük performans gösteriyor.
Ankara – Zonguldak arasında resmen mekik dokuyor.
Birçok bakanlıkla ilişkilerini yoğun sürdürüyor.
Hizmet alıyor. Hibe alıyor. Proje sunuyor.
Ödenek sağlıyor. Maşallah diyelim.
Koma ve yoğun bakımdaki bir yerel ilçe yönetimini ayağa kaldırıyor.
Tabi ki Kilimli ilçemizde Ak Parti ve başkan Altun ile ikinci dönem.
Kamil başkanın bu dönemi biraz daha zorlu.
Ama başkan artık çok daha tecrübeli.
İkinci dönemi.
Ankara  ve siyaset diyalogları güçlü.
Bugün adına sıkıntılı günler sona ererse.
Gelecek yakın günler çok daha parlak ve aydınlık olacaktır.
Kilimli ilçemizin yerel yönetimi ili ile ilçesini buluşturdu. Dere ıslahı bitti.
Dere üzeri köprü yapımları devam ediyor.
Sahil yolunun ikinci etap çalışması sürüyor.
Kilimli ilçemiz başkan Altun’ un dediği gibi terk edilen değil, tercih edilen ilçe olma yolunda hızla ilerliyor. Evet Zonguldak’ın sekiz ilçesi var.
İkisi Ak Parti’de altısı CHP’de.
CHP ile belediyesini aldı. Hem de ezici bir farkla.Yüzde elli fark ile. Merkez adına Tahsin başkan yoğun çalışma içerisinde.
Sadece Zonguldak Belediyesi değil.
Metropoliten Belediyeler birliği başkanı.
Türkiye Belediyeler başkanlığında encümen üyesi. Birçok sorumluluğu taşıyor.
Merkez ilçe belediyesinin zorlu yönetimini ayakta tutuyor.
Verilen sözleri yerine getiriyor. Maaşları ödüyor.
Toplu sözleşme artışlarını veriyor.
Yerel yönetimler arasında en yüksek maaşı Zonguldak Belediyesi ödüyor.
Ereğli ilçemiz bile bu artışı veremiyor, veremedi.
Kent lokantasını Zonguldak merkez hayata geçirdi.
Diğer yerel yönetimler geçiremedi. Bunu da unutmadan söyleyelim ve yazalım.
Birçok yerel seçim öncesi verilen sözler ve projeler de sırası ile hayata geçecek.
Bu konuda yoğun çalışılıyor. Gelirler artırılırken.
Giderler dengesi de sağlanmaya çalışılıyor.Zonguldak Belediyesi hizmet atağımı sürdürürken,yoğun çalışma temposunu da yükseltiyor.
Tabi ki yazı başlığında yerel yönetimler ne yapacak ? sorusunu soruyoruz.
İki Ak Parti ve bir de CHP li olmak üzere kısa değerlendirmeler yaptık.
Devam edeceğiz.
Sırası ile birçok yerel yönetimi analiz edeceğiz. Şimdilik nokta.