Artık çalışma hayatı başlıyor.

Hem de yoğun bir şekilde.

İşyerleri tek tek açılacak.

Normalleşme başlıyor.

Hastaneler boşaldı.

Korona virüs ile mücadele kazanıldı.

Kazanılıyor.

Yoğun çalışma devam ediyor.

Önlemler sürüyor.

Artık işyerleri açılacak.

İlçeler arası izolasyon kaldırıldı.

İlçeler ve il birbirine gidip gelecek.

Zonguldak nefes aldı.

İnşallah il sınırı da kaldırılacak.

Lokantalar açılıyor.

Oturma düzeni yeniden şekilleniyor.

Artık ikili oturma düzeni karşılıklı olmak şartı ile serbest.

Dörtlü oturma düzeni yasak.

Dörtlü masalar iptal.

Yeni sistem.

Yeni şekil.

Lokantalar.

Eğer 100 kişilik ise.

50 kişiliğe göre hizmet verecek.

Yüzde elli düşüş olacak.

Aynı toplu taşıma gibi.

Yüzde elli bir sistem hayatımıza girecek.

Bu sistem artık yıl sonuna kadar sürecek.

Çay ocakları.

Toplu mekanlar.

Hepsi çok ciddi sistem ile yol alınacak.

Hayat yavaş yavaş normale dönecek.

Birden değil.

Hazmede hazmede  sistem  hayata geçecek.

Tabi ki maske takılması zaruri.

Sosyal mesafe çok önemli.

Hijyen durum ve konum ne üst seviyede gerçekleşecek.

Tüm bunlar ciddi şekilde yapılacak.

Bugün adına.

Denize girilecek mi?

Düğün salonları en olacak?

Tamam vaka yok.

Vefat yok.

Sayı düştü düşüyor.

Sıfır rakamlarına yaklaşıyoruz.

Kesin bitti mi ?

Bitmedi.

Aşı bulundu mu?

Bulunmadı.

Onun için önlemler dizisi yıl sonuna kadar sürecek.

Ayrıca ilimiz adına ÇATES  açılıyor.

Açılacak.

500 işçi işbaşı yapıyor.

Elektrik üretecek.

Kömür hammaddesi yakacak.

Ülkemizin enerji üretimine katkı verecek.

Ne de olsa ülkemizin ilk termik santrali bugün adına kapalı.

Ve bu durum ülkemiz adına.

İlimiz için.

Çok da olumlu değil.

İnşallah olumsuzluklar giderilir.

Düzelir.

Sadece ÇATES değil.

TTK kamu madenciliği.

Ocaklar.

Özel ocaklar.

Taşkömürü.

Stratejik ürün.

Tam iki aydır çıkmıyor.

Kapalı.

Üretim sıfır.

Kömür yok.

Enerji santralleri kömür istiyor veremiyoruz.

Çelik sanayi kömür istiyor veremiyoruz.

Zonguldak ocakları açılsın.

Açılmalı.

Vardiya  sistemi hayata geçmeli.

Dört olur.

Üç olur.

Ama en azından hayata geçmeli.

Dönüşümlü çalışma.

Hangi sistem olursa olsun.

TTK çalışmalı.

Kamu madenciliği üretmeli.

Özel ocaklar çalışmalı.

Yerli kömürümüz yer üstüne çıkartılıp ekonomiye  kazandırılmalı.

İthal kömüre para vermeyelim.

Döviz aldı başını gidiyor.

Bu kadar dövize verecek paramız yok.

Yerli ve milli anlayışının içi dolmalı.

Özellikle Zonguldak kömürü bir şekilde milyonlarca ton üretilip.

Çelik sanayinin hammaddesi sağlanmalı.

Termik santrallerinin kömürü verilmeli.

Hepsi dediğimiz şekilde inşallah gerçekleşir.