Bildiğiniz gibi 21-27 Mayıs tarihleri arası dünyaca ünü artık anlaşılmaya başlanan bizim Türk Mutfağının haftası. Türk mutfağı başlı başına bir alem. Çeşitli kültürlerin, çeşitli milletlerin, çeşitli usul ve yöntemlerinin harmanlanmasıyla ortaya çıkmış ve aradan geçen asırlar sonrası artık tüm dünyada üstünlüğü tartışılmaz olarak kabul edilmiş bir gastronomik harikalar yumağı…

Öyle Çin mutfağıymış, Fransız mutfağıymış; hikaye…

Türk mutfağı bir roman hatta ansiklopedi!

İşte bu mutfağın daha iyi anlaşılabilmesi için ve tanınabilmesi için son birkaç yıldır adına hafta düzenleniyor ve bu hafta da devletin üst makamlarınca destekleniyor.

Biraz nostaljik yaklaşmak istersek; “saraylara layık” diyebileceğimiz bu mutfağı bizim saray ve oradaki “First Lady” Emine hanım destekliyor, düzenlenen haftaları da himayesi altına alıyor.

Güzel bir yaklaşım!..

Bu yıl da Zonguldak’ta aynı kapsamda güzel bir program hazırlandı bu hafta için, yöremizin çok özel lezzetleri tanıtılacaktı, coğrafi yer işaretleri almış gıda ürünleri sunulacaktı, programda değişik etkinliklere de yer verildi, Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olanakları zorladı ancak…

Evet; ancak…

Araya İran Devlet Başkanının bir kaza sonrası ölüm olayı girdi,

Bir de bu nedenle ülkemizde yas ilan edildi,

Hava şartları girdi,

Özel firma ve yatırımcıların ekonomik potansiyelleri de ayrı bir sorun olarak kendini gösterdi.

Dolayısı ile bizim Türk Mutfağı Haftası programına da bazı kısıtlamalar ister istemez getirildi.

Bu İran ile zaten yüz yıllardır yıldızımız barışmaz, barışık günlerde bile devreye ilahi güçler girer tırmalar bir şeyleri…

İşte geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız ve hafta ile ilgili olarak bazı eleştirileri dile getirdiğimiz yazımız konusunda, tesadüfen karşılaştığımız Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Taner Dursun aydınlatıcı bazı açıklamalarda bulundu.

Kendisine de hak verdik…

Gerçekten de kutlanmaları periyodik tarihlere bağlanmış bir takvim içerisinde böyle etkinlikleri engelleyebilen bazı istenmeyen aksilikler ortaya çıkabiliyor.

Devlet olarak uyulması gereken prosedürler de cabası…

Ve bizim Zonguldak’ta da bir “yer” sorunumuz var, bir “kapalı alan” sorunumuz var; bu tür programlar için gereken böyle bir olanağa sahip değiliz…

Böyle aksamalar birleşince de işte şanına uygun kutlanması gereken bir etkinlik sekteye uğrayabiliyor, bunları anlattı Müdürümüz.

Evet;

Durum böyle,

Böyleymiş…

Duyuruyoruz…

“Seneye…” diyoruz!