Kafaya bak;

Yılbaşı kutlamalarını yasakladılar, çocukların çocukluklarını yaşamalarını yasakladılar yani…

Ne yapmalı çocuklar bu kafaya göre?

Kızlar anaokulu sonrası evlenmeli, erkekler de hafız mafız olmalı! Okumakmış, mokumakmış; boş veeeer, o kafa bunların yerine okur…

Yobaz takımı iyi bilsin, öncelikle Türk’üz biz; yılbaşı olayını da binlerce yıldır kutlarız, Türklerin Orta Asya tarihlerinin başlangıcından beri kutladıkları yılbaşı olayına Nardugan denir, Ayaz Ata isimli hayal ürünü kişi ise Türk kavimleri arasında bu günün Noel babasıdır. Bu konular Hristiyanlıktan bile çok öncedir. Ayaz Ata, her yıl 22 Aralık'tan sonra gelen ilk dolunayda ortaya çıkar ve 1 Şubat'a kadar kutlamalar devam eder. Kuzey Türklerinde 21 Aralık'tan sonra ilk dolunayın çıktığı ilk gün, yeni yılın ilk günüdür.

Yani bunların öne sürdükleri, “yılbaşı milli ve manevi değerimiz değildir” safsatası, sırf Türk milletini Araplaştırmak için uydurdukları bir bahane…

Arap televizyon kanallarına girin bakın;

Noel kutlamaları o biçim, yılbaşının da şimdiden reklamlarını yapıyorlar; demek istediğimiz şu, şeriatçı araplar bile bunlardan daha çağdaş, bunlar şeriatçılığın primitif örnekleri…

Ayaz Ata dürtsün hepinizi he mi?

Size bir da anı;

Benim anneannem ilk yerleşimcilerden Aziz Çavuş’un kardeşi Ahmet Çavuş’un kızı…  Şöyle anlatırdı: “mübadele olmalarından önce bu kentte yaşayan yerli Rumlarla çok iyi komşuluklarımız vardı, biz onları Noellerinde gider kutlardık, onlar da bizim Ramazan ve Kurban bayramlarımızda gelir bizi kutlarlardı…”

ARAPÇILIK

Son zamanlarda bir moda çıktı; yönetici kesim arasında yaygınlaşan bir heves haline de geldi…

Biri bir başkasına yani bir makam sahibine bir hediye mi verecek?

İlle de arap esintileri olacak!..

Arapça yazılar, levhalar, plaketler,

Kadranlarındaki rakamlar bile arap harflerinden oluşan saatler,

Göl manzaraları yerine çöl manzaraları…

: )))))))

Yağdanlıklar çağ atlamış!

Bir yerlere sinyal çakıyorlar kafalarınca. Araplar bile bu kadarını beceremiyorwalla. Helal olsun!..

SU KUYUSU

Bazı dinci kanallarda günün büyük bir bölümünde para toplayan dernek, cemaat, tarikat ve benzeri oluşumların icraatları yer alıyor…

Bir kısmı su kuyusu açmak için para istiyorlar, nerede açacaklarmış, Afrika’nın bilmem neresinde… Ve görüntüleri de yayına veriyorlar; bir tulumbanın etrafında zenci çocuklar, tulumbadan akan suyla zıplayıp oynuyorlar…

Bu su çıkarma tekniği fazla orijinal bir teknik değil, zaten yerin altına beş altı metre inince su çıkıyor, çıkıyor da adamlar bu olayı öyle bir veriyorlar ki,  sanki Mars’ta su bulmuşlar…

Ama sosyal medyada verilen görüntülerin arasında benim ilgimi çeken şu oldu:

Bu tarikatçı takımından eteklikli sakallı biri Afrika’nın ufacık çocuklarına dua öğretmeye çalışıyor, çocuklar bir türkü beceremiyorlar ama kiraladıkları jipin şoförü aracın teybine erik dalı koyup çalmaya başlayınca al sana Afrika’da erik dalı… Çocuklar iki denemeden sonra süper dansçı…

İZDÜŞÜM

“Ekmek yoksa pasta yesinler”

Marie Antoinette

“Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller demektir”

AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin