Ekonomik kriz gün geçtikçe büyüyor, çalışan da emekli de güç durumda… İnsanlar okula yolladıkları çocuklarının beslenme çantasına bir yumurta bile koyamamanın sıkıntısını yaşıyorlar. Eski milli eğitim bakanı Özer “bu yıl okullarda çocuklara yemek vereceğiz” demişti… Ne oldu bu yemek işi?

Yattı!..

Sadece o mu?

Seçim öncesi verilen tüm vaatler yattı…

Gemi de su almaya başladı…

Resmen halk kandırıldı, ülke genelinde de kandırıldı, yerel düzeyde de…

Denetim mekanizmaları çökertildi, canı isteyen istediği anda zam yapıyor, esnaf ve tüccar meydanı boş buldu, gıda maddesinden kırtasiyeye, konfeksiyondan akaryakıta kadar geniş bir yelpazede zamlar yağmur gibi yağıyor.

Ve gemi işte böyle batıyor!

Devletin ilgili mekanizmaları ise yatıyor… Denetim yapamaya korkan daire müdürleri, mülki amirler var. “Çıkar şunun faturasını” diye soramıyorlar çünkü karşısındaki tefece ve karaborsacı tüccar aynı zamanda da AKP’li… Gözünü dağ kasabasında açarsın alimallah…

Eğitim yılı başladı, tartışmalar kültür düzeyi üstüne değil de kılık kıyafet ağırlıklı. Kimi hacı hocalar mahallenin namus bekçisi gibi. Zonguldak’ta da böyle, vaiz efendi çıkmış kadın millîlerin şortuna takmış. Sana ne? Sen modacı mısın?

Saçma sapan ve dangalakça işlerle uğraşmaya bayılıyoruz, gece uyandım tv kanallarını geziyorum, zaplıyorum filan bir baktım bizim dinci kanalların birinde sakalı koy vermiş, acayip takkeli ve tuhaf giyimli bir herif çıkmış namazda secde edilirken burnun seccadeye değmesinin farz olduğunu anlatmaya çalışıyor, yoksa olmazmış, namaz mekruh olurmuş, falan filan…

Ulan 1400 küsur senedir bunu tartışıyorsunuz, 1400 küsur senedir helaya önce hangi ayakla girilir, ayakta işenir mi işenmez mi, çömelirken hangi dualar edilmeli…

Güleceeem, gülüyorum da; ama sinirden!

Bizim gemiyi batıran işte bu yobaz kafa; Cübbeli bile “okuyup da n’olcam, orta iki terkim bak şeyh oldum” diye çıkıp ekranlarda övünebiliyorsa, anlayın halimizi.

Bu arada dünyada da itibarımız sıfır…

Gelişmiş ülkeler bizi takmıyor, aralarına almıyor, ne gelen var ne giden. Son G20 toplantısında yeni bir ekonomik rota çiziliyor, Hindistan’dan başlıyor ve Arabistan marabistan, İsrail Yunanistan derken Türkiye out…

İşte beleee…

Dışlanmışız bi kere!

Adamlar notu vermişler, bizden adam olmaz biliyorlar… Lafımız da güvenilir değil… Kendi milletini kandıran bir iktidar dünyaya ne yapmaz” Di mi ama?

Gelelim Zonguldak’a…

Halkının büyük bir kesiminin bedava işeyecek hela aradığı emekliler kenti,

Herkesin ümidini kestiği şehir,

Beceriksizlikler diyarı,

Kazık atmanın serbest olduğu tek yer,

Sahillerinde wc olmayan, plajlarında bu çağda kadınlar günü yapılan ve bu kafayla turizme açılmaya çalışan ülkenin tek ili,

Kültürel varlığı olan bir köprüyü yıkmaya çalışanların elini kolunu sallayıp kent sokaklarında rahat rahat gezebildikleri bir şehir,

Kent içi ulaşımın en pahalı şekilde halka kakalandığı rezillikler komedyası,

Bir zamanların gelecek vaat eden sanayi kentinden büyücek bir köye dönüşen çarpık çurpuk yerleşim bölgesi,

Bir limanı bile rantabl kullanamayan, ekonomiye açamayan, üç kuruşluk kira için halkın sağlığını peşkeş çeken bir kurumun beceriksizliğine göz yuman insanlara sessiz kalan bir toplum…

Battık işte, hayrını görün…

Bozdurup bozdurup harcayın!..