Ulusal ve yerel basından bir haber:

Ereğli açıklarında geçen 19 Kasım günü kuvvetli fırtına sebebiyle askeri mendireğe çarpan Türk Bayraklı Kafkametler Gemisi, 12 mürettebatıyla birlikte battı. Yapılan arama kurtarma çalışmalarıyla kayıp denizcilerden 5'inin cansız bedenine ulaşıldı. Diğer 7 mürettebatı arama çalışmaları havadan, deniz yüzeyinden, karadan devam ediyor.

Öte yandan kayıp denizcilerden gemide yağcı olarak görev yapan Ömer Hebip'in ailesi Bozhane Limanı'na çadır kurdu. Pankart asan aile "Şehitlerimizi almadan gitmeyeceğiz" diyerek ateş yakıp bekleyişini sürdürüyor. Ömer Hebip ile aynı adı taşıyan babası Ömer Hebip, "Burada bekliyoruz. Çıkana kadar bekleyeceğiz. Buradan gitmeyeceğiz. Biz de çadır kurduk çadırda yaşıyoruz. Oğlumun ölüsü çıkana kadar buradayım. Hiç bir yere gitmeyeceğim. Buradan da çalışmaları takip ediyorum" diye konuştu.

Haber böyle…

Devletin ayıbı mı nerede?

Devlet o aileyi orada bir misafirhaneye, bir lojmana, hiç olmadı parasını verip bir otele yatırmamakla ayıp etmiş olmuyor mu?

Lafa gelince koskoca Türkiye cumhuriyeti,

İnce düşünceye gelince bir hiç!..

POLİTİKAYI OKULLARA SOKTULAR

Benim bildiğim suçtu böyle bir olay, öğrencilere politik konuşma yapacaksın ya da yaptırtacaksın, öğrencileri politik eylemler içine çekeceksin… Sıkardı walla bizim zamanımızda.

Şimdi?

İlkokullulara, liselilere kermes düzenlettirip Filistin’e yardım palavraları kapsamında şimdiden yarınki gösterilere eleman yetiştiriyorlar.

Bizim ülkenin garibanları için ne zaman kermes düzenlediniz?

Bu çocukların yaşı 7… 8… 10… Bunlara mı kaldı kermes? Velilerine yaptırın? Asıl merak ettiğim böyle bir kermes talimatını hangi merkezden, dernekten ya da cemaatten aldıkları?

Kermes verimli olduysa bir de şükür namazına durdurtsaydınız minikleri bari…

Ne günlere kaldık?

BUNLARI DA GÖR TİCARET İL MÜDÜRÜ

Yerel basında şöyle bir haber: “Ticaret il müdürü İsmail Maden yılbaşı öncesinde siber dolandırıcılığın arttığını ve doğruluğunu kontrol etmeden yılbaşı içerikli temalara hemen tıklanmaması konusunda vatandaşları uyardı”

Ticaret İl Müdürümüze “helal olsun” diyoruz, vatandaşları düşünmesi çok ama çooook iyi bi şey… Biraz da yılbaşı hediyesi alacakları ürkütüyor, “almayın” gibilere getiriyor ama olsun.

Eskiden bir de “kutlamayın, günahtır” filan diyorlardı hatta Mekke’nin fethini kutluyorlardı. Yine aynı kafada olanlar var tabii ki… Her 360 günde bir, 10 gün beri gelen Arapların takvimine göre kutladıkları Mekke’nin fethi anlaşılmaz nedenlerle her yıl hep de 31 Aralık akşamına denk geliyordu…

Her neyse; manevi aleme fazla dalmayalım, bir de çıkıp Noel ile şeriatçı arapların bile kutladığı yılbaşını karıştıran, ikisini de günah kabul edip “Hristiyan geleneği” şeklinde lanse eden dangalaklarla uğraşmayalım da müdür beyimize bir de durduk yerde zam yapan, özellikle yılbaşına doğru fiyatlarını katlayan, raflardaki ürünlerinin etiketlerini her gün değiştiren, halkı sömüren özellikle zincir marketleri de uyarması gerektiğini hatırlatalım.

İmanımızı gevrettiler bunlar müdürüm, çık şunları bir denetle Allah aşkına…

BU DA KİM?

Geçtiğimiz günlerde ulusal basında şöyle bir haber:
Asgari ücrete geçen yıl 2 kez zam yapıldığını hatırlatan Mustafa Destici, "Biz burada Büyük Birlik Partisi olarak bir refah payıyla eklenerek bu rakamın en az 17 bin civarında olmasının doğru olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Destici, "Onun için enflasyon tek haneli rakamlara inene kadar asgari ücret, ülkemizde yılda en az 2 kez tespit edilmeye devam etmelidir" diye konuştu.

Haber aynen böyle…

Böyle de, haberde adı geçen Mustafa Destici kim, ben bilemedim de…