AKP’nin 23. kuruluş yılı kutlanıyor. Tasarruf önlemlerini ortaya atanMr. Şimşek’in partisi  kuruluş yıldönümündeki etkinlikleri için yüz milyonlarca lirayı gözden çıkarmış. İşin ilginç yanı Şimşek de etkinliklere katılıyor…

Yakışır!

Anası ağlatılan vatandaş uzaktan seyrediyor bu vurdumduymazlığı, içlerinden “23. Kurtuluş yıldönümünü yapmazsak yazıklar olsun bize…” diyenler var.

Geçen 23 yılda nereden nereye geldik herkes biliyor. Ev kirasının asgari ücreti geçtiğini, emekli ikramiyesiyle ev almanın hayal olduğunu, kasaplara uğrayıp et almanın unutulduğunu, çocukların gıdasızlıktan bodurlaştığını, ülke insanlarının eski Sovyet cumhuriyetlerindeki gibi belli bir standart altında aynı asgari ücretle çalıştırıldığını, paranın pul olduğunu, ekonomik itibarımızın kalmadığı gibi dış itibarımızın da olmadığını, geliri en düşük ülkeler arasına düştüğümüzü, çağdaş dünyanın bizi iplemediğini, geri kalmış ülkeler düzeyinde olduğumuzu, hiçbir ülkenin bizi takmadığını, üniversitelerimizin dünya sırlamamasında en altlara indiğini (ODTÜ 85.sıradan 801’e, İTÜ 150.’den 850. sıraya düştüğünü, Boğaziçi’nin de 137. Sıradan 650. sıraya gerilediğini dünya konuşuyor), pasaportumuzun  değer kaybettiğini,  paramızın pul olduğunu, halkın soyulduğunu, Akepeye yakın işadamlarının köşe olduğunu, cadde ve sokaklarımızın  sığınmacılara peşkeş çekildiğini, sağlık sisteminin çöktüğünü, üniversitelilerin barınma ve yeme içme olanaklarından mahrum bırakıldığını, yandaş dekan ve rektörler çıktığını, yabancı dil bilmeyen, kitap yazmamış profesörlerin ortaya çıktığını bilmeyen duymayan ne bizde ne dışarıda yok… Bu liste uzar gider!

Ve tepelerden bu 23 yılı özetleyen ve hiç unutulmayacak sözler; “bu günlere vatandaşı kucaklayarak geldik…”

: )))))

İyi ki sadece kucaklamışlar!

Bu sözler unutulmayacak!..

Şunlar da:

-Bakan Ramazanoğlu 45 öğrenciye tecavüz için 'Bir Kereden Bir Şey Olmaz' dedi

-Bozdağ, 2016 yılında gazetecilere yaptığı açıklamada “çocuğun rızası” diyerek skandal bir açıklamada bulunmuştu.

-Kimi yalakaların“Çalıyor ama çalışıyor” zırvalamaları…

Evet;

Bizi kucaklayarak bu günlere gelmişler…

Sıkılmasalar “kucaktan indirmeye de niyetimiz yok” diyecekler…

PROF DR. DOĞAN KUBAN’DAN (1926-2021)

UNUTULMAYACAK TESPİTLER

“İstanbul'da artık plan yapılamaz, dünyada da bu kadar büyük şehri planlayamazsınız, çareyi Anadolu'da aramalı, Anadolu şehirlerini eğitim ve sanayiyle cazibe merkezi haline getirmeli.”

“Toplumda kültür yok, 200 küsur üniversite var ama hoca yok, cehalet kurbanı olarak devam ediyoruz, vasatlık her yerde.”

“Bir kültürün birikmesi, bakkaldan mal almaya benzemez. Kentli olmak, kente her taşınanın kentli olduğu anlamına gelmez. Kentli olmak, çağdaş uygarlığı bütünüyle olmasa bile, biraz anlamış olmak demektir.”

“En tehlikeli şey inşaatçılıktır, çünkü inşaatçı aslında bir şey üretmez, arkasında entelektüel bir gelişme yoktur. İktidar, eğitime-sanayiye para harcayacağına, ekonomiyi inşaata indirgiyor, halkı istismar ediyor, cahil bir kitle para kazanmış oluyor, bu kadar, inşaatçılık ülkeyi batıracak.”

“Eski Türkiye daha namusluydu. Şimdi namussuz demek istemiyorum, ama cahil olduğu için kolayca kötülük yapabiliyor, haksızlık, adaletsizlik, cahilliğinden kaynaklanıyor, bir gün sonrasını düşünmediği için böyle oluyor.”

“Bu ülkede ağaç ve orman katliamı var, su katliamı var, insan ve özellikle kadın katliamı var, hepsinin üzerinde, hayvanlarıyla birlikte doğa katliamı var, kent yaşamı katliamı var.”

“Atlı bozkır göçerleri yağmayla yaşardı, fethettikleri toprakları yağma ederler, halkı esir alırlardı, biz de kendi kentlerimizi yağma ediyoruz, atlı bozkır göçerleriyle atsız göçerlerin yağması arasında pek bir şey değişmedi, kentlerimizi yağmalıyoruz, içine de kendimizi hapsediyoruz.”

“Türkiye cehaletiyle övünen bir ülke.”

“ister kadınları boğazlamak, ister tarihi ve doğal çevreyi yok etmek, ister ağaç kesmek, ister hırsızlık yapmak, ister tarih bilmeden onunla övünmek, ister dindar olmadan dini istismar etmek… Hepsi cehalete dayalıdır.”

“Bürokrasinin cahiller elinde toplanması, hastalık alametidir.”

“Çağdaş hiçbir ülke cahil kadrolarla idare edilmez.”

“Eğitimin her düzeyde çökmesi, hastalıktır.”

“planlama yok, çünkü planlama yapacak adam işbaşına getirilmiyor, önce yağma yapılıyor, sonra plan yapılıyor, birisi oy almak istiyor, öbürü ev sahibi olmak istiyor, bu ikisi birbirleriyle çok iyi örtüşüyor!”

“Türkiye'de felsefe olmadığı için, eleştiri kavramı gelişmedi, az gelişmiş toplumda eleştiri yaptığı zaman, küfür etmiş sayılıyorsun!”

“Türkiye Cumhuriyeti, İslam toplumları tarihinde gerçekleştirilen en büyük uygarlık projesidir. 20'nci yüzyılın en büyük toplumsal devrimi, Türk devrimidir. Şimdilerde ise maalesef, İslam toplumlarının çağdaş dünyayla sürüp giden uyuşmazlığı, Türkiye'ye de bulaştırıldı.”

“Atatürk ‘benim tek mirasım akıl ve bilimsel düşüncedir' demiş, hiçbir devlet adamı veya devlet kurucusu böyle bir şey söylememiş,

“Türk aydını, Amerikan sömürgeciliği ve kırsal kültür tarafından esir alındı, olan bitenler ahlaki ve entelektüel iflastır, aydınlar doğrudan katılmıyor olsalar da, toplumu saran ahlaki çöküntüyü sanki normal bir olguymuş gibi izlemekle yetinerek, hoş göstererek, ona ortak oluyorlar.”