Bizim ünlü maden ocaklarımız ünlü olmak isteyenlerin de son yıllarda umut kapısı oldu… Zonguldak’ta her gelen önemli, az önemli, çok az önemli kişiler illa ki şu maden ocağına bir girip eksi bilmem kaç kotunda fotoğraf çektirecekler.

Artistik poz verirken kimi ocak elbisesini giyer, kimi çizmeleri çeker, kimi de sofraya oturup yemek yer… Karnını doyuracağına iki kazma sallayıp iki kilo kömür çıkarsana birader… Hem de anlamış olursun bizim uşakların yer altında neler çektiğini… Yok olmaz!..  Ama iftar açarsa olur, emekçi pozu vermektense dini bütün hacı-hoca ayaklarına yatmak bunlar için çoooook önemli… Emekçi dendi mi bizim millet başka(!) anlar, hacı dendi mi başka… Di mi laaay?

FEVKANİ KÖPRÜ

67 yaşına girmiş Fevkani Köprümüze yaşam çok görüldü, idam fermanını verdiler:

Yıkılsın!..

Yerine ne yapılacağı daha planlanıp programlanmamış…

Yıkılsın, hurdaları satılsın, birileri köşe olsun da ne olursa olsun… Bütün dünyada belediyeler kent merkezlerini koruyup kollama peşindeler, biz de tam tersi.

Kent merkezinin ulaşım ile ilgili sorunlarına çare getirilecek gibi sudan bahaneler adamı güldürüyor be, güldürüyor. Geleceğe yönelik kent merkezi için madem ulaşım, trafik gibi sorununu halledeceksin Gazipaşa’nın bir tarafına Mail-i İnhidam (imar kanununun 39. Ve 40. Maddeleri yani) uygulayıp yıksana, ulaşımı da çözersin, trafiği de çözersin, sıkışıklığı da, çirkinliği de…

Ama olmaz!

İlle de yıkacak…

Fevkani köprü kimsenin babasının malı değil, halkın malı… Halka sorsana? Mühendislikte “sanat yapısı” olarak adlandırılan böyle yapılar tapusu senin olunca senin olmuyor; geçmişte halkındı, gelecekte de halkın oluyor.

Modern kentleşmede kentlerin merkezlerindeki yapılar da yerle bir edilir diye kim söylüyor?

Lütfen aklınızı başınıza alın beyler, çok ama çok ayıp oluyor…

Fevkani köprünün yıkımı düşüncesi sınırları bile zorluyor…
Belediye başkanları örneğin Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı da üzülüyor ve “inşallah sağduyu galip gelir” diyor…

Ve Zonguldak sevdalısı, hepimizin sevip saydığı Gülden Işık hanım da Fevkani Köprünün yıkımı konusunda Başkan’a bir uyarıda bulunuyor; “Ya kalpleri kıracak, ya gönüllere taht kuracak”

FIRINCI HAKLI

Devletin de, hükümetin de insanı aptal yerine koyan söylemlerine hiç ama hiç gerek yok, halk yemiyor artık… İktidarın “emekliye yüzde 25 zam yaptık” söyleminde olduğu gibi bu türden hikâyelere vatandaşın karnı tok.

Üç-beş ay önce de 7 bin 500 alıyordu emekli hala aynı alıyor, hani nerede zam? Ocakta alacaklarmış zammı. Bakın görün o zaman da zammı yılın ilk yarısından başlatmayacaklar, yılın ikinci yarısındaki enflasyonu baz alacaklar…

Enflasyon da öyle TÜİK’in açıkladığı gibi değil, yüzde 100’ün üzerinde. Bunu herkes biliyor, fırıncılar da biliyor. Adamın elektriğine, gazına, ununa, mayasına, işçiliğine, nakliyesine, kirasına vs. tüm giderlerine zam gelmiş, ekmek aynı kalacakmış…

Olur mu canım?

Ekmek üretmese daha karlı ama üretmediği anda adamı vatan haini yapıyorlar… Manav geçirir, kasap geçirir, market geçirir, konfeksiyoncu geçirir, otobüs geçirir, dolmuş geçirir ama iş fırıncıya geldi mi devlet itiraz eder…

Biz biliyoruz, adet yerini bulsun, idareye de vatandaşa da şirin gözüksün, kebap da şiş de yanmasın; ama dedik ya yemezler, yemiyorlar artık… Öyle artistik patinajlara vatandaş gülüyor. N’apacaksın yani? İstedikleri fiyattan üretmelerine izin vermeyecek misin? Hadi üretimi durdurdular, millete ekmeği nereden bulacaksın? Gelinen bu aşamada devletin yapması gereken şey, vatandaşın ekmeğe ödeyeceği ekstra parayı bir başka harcamasının fiyatına denetim getirerek fahiş zamları engellemektir.

Yani şu;

Bir ailenin aylık ekmek masrafı 150 lira arttı mı, sen marketin manavın durduk yerde uyguladığı keyfi ve suni zamları engelle, bu paranın oradan karşılanarak açığın kapanmasını sağla. Emrinde daire müdürlerin var, koordineli çalışması gereken belediyeler var…

Piyasayı denetle yani, piyasayı!

Serbest rekabet piyasası o kadar da serbest değil, okulda öğretmediler mi?

Fırıncı haklı diyoruz, hiçbir fırıncı babamızın oğlu değil ama onların da enflasyondan etkilendiklerini biliyoruz…